Dünyada 1949 yilindan beri ülkemizde 1976 yilindan beri her yil 8 Kasim günü, Dünya Sehircilik günü olarak kutlanmaktadir. 8 Kasim Dünya Sehircilik günü sembolik bir anlam tasiyan, yasanabilir bir toplum olusturmak için sehirciligin önemini animsatan ve öne çikarmaya yardim eden bir gün olmasini bekledik beklemeye devam edecegiz.
Sehir kelimesi Latincede “Civization” kelimesinden türemistir ve Türkçe ’ye de sivil olarak geçmistir. Latince kökenli civitas kelimesi Anglo sakson dillerine “City” olarak geçmistir. Citizen yani sehirli sivil olan anlaminda kullanilmaktadir.
Orta Asya’da Çagatay lehçesinde nüfusu kalabalik olan köylere “Kent ”adi verilmekteydi. Kent kelimesi Öztürk’çe bir kelimedir. Ancak sehir anlaminda kirsal fonksiyonlarin disinda faaliyetin hâkim ve yaygin oldugu bir yerlesme için kullanilmaz. Daha çok köy ile sehir arasindaki bir geçis yerlesmesi için bu ifade kullanilmaktaydi. Köyün büyügü, sehrin küçügü anlaminda yani bugün bizim “kasaba” olarak tanimladigimiz yerlesme için kullaniliyordu.
Sehir kelimesi Türkçe ‘ye Farsça’ dan geçmistir. Sehrin Arapçasi ise “Medeni-uygar” dir ve Medine’de bu kelimeden türemistir.
Sanayilesme öncesi kentlesme; tarimin ilerlemesi ve elde edilen üründe artis olmasinin etkisindedir. Sanayilesmenin baslamasiyla kentlesme baska unsurlarin etkisinde kalarak gelismistir. Sanayilesme ve kentlesmenin birbirlerine karsilikli olarak etkiledikleri kabul edilir.
Sanayilesme sonrasi kentlesmeyi; gelismis ve gelismekte olan ülkeler ayrimi yaparak incelemek gerekir. Gelismis olan ülkeler ekonomik gelismelerini, tarim ekonomisinden sanayi ekonomisine ve daha sonrada hizmet ekonomisine geçerek sürdürmüslerdir. Buna ragmen gelismekte olan ülkelerin ekonomik gelismelerinde tarim ekonomisin den, dogrudan hizmet ekonomisine geçis vardir.
KLASIK KENTLESME SEBEBLERI: 1-Tarim tekniklerinin gelismesi, 2-Çalisma imkânlari, 3-Ulasim tekniklerinin gelismesi, 4-Cografi sebepler, 5-Hukuki ve siyasi sebepler, 6-Göç etme egilimi
ÇAGDAS KENTLESME SEBEPLERI: 1-Ekonomik isbirligi topluluklari, 2-Yabanci isçiler, 3-Kitle ulasim imkânlarinin artisi.
Polisten Netropolise dogru giden tanima dayali ama ruhtan uzak sehirler, insana mutluluk vermemektedir. Akilli telefon tasidigi için akilli sehir kuracagini zanneden anlayis teknik ve teknoloji farkini bile bilmeden medeniyet degerlerinden uzak sehirler kurmakta, kurduklarindan kendileri de memnun olmamaktadir.
Teknoloji ahlaki ile gelir ve teknoloji sermayesiz olmaz. Sermaye var ise kapitalizm vardir. Kapitalizmin oldugu yerde hirs ve yolsuzluk kaçinilmaz olur!
Paul Virilio, modern seküler kentlerin “ölü mezarliklari andirdigini” söylerken hiç de yabana atilmamasi gereken bir tespitte bulunur. Sekülerlesmenin ürünü kentlesme, sehri öldürdü çünkü sadece sehri degil; insani da.
Modernlesme ile tarim köleligi, sanayi köleligi derken kent köleligi kavraminin içinde yogrulup gitmekteyiz!
Buradaki yakici paradoksu görüyor olmaliyiz: Modernlesme, dogusunu kentlere borçlu aslinda: Kentlesme olmasaydi, modernlesme de olamazdi. Modernlesme, kentlerle var oldu; ama sehri de, sehrin tabiî çocugu olan insani da yok etti.
Bunun öncelikli nedeni, kent'in bizim yasadigimiz derin bir tarihî tecrübenin ürünü olmamasi: Kenti biz modernlesme serencamimizin bir sonucu olarak her sey gibi Bati'dan ithal ettik. O yüzden kent, Türkiye'de tutmadi; sehri de tuzla buz etti.
Peki, kent Bati'da tuttu mu? Tuttu ama insani da yuttu bu arada. Insansa kentte kendini de, kendi hakikatini de, hakikatin kendisini de unuttu tabiatiyla.