Sendikalari sindirme yasasi

Sendikalari sindirme yasasi

Bugüne kadar sendikal haklar ve özgürlüklerle ilgili 12 Eylül darbe yasalarini kararlilikla uygulayan AKP

Bugüne kadar sendikal haklar ve özgürlüklerle ilgili 12 Eylül darbe yasalarini kararlilikla uygulayan AKP hükümeti, darbecileri bile gölgede birakarak Sendikalar ve Toplu Is Sözlesmesi yasasini bütün elestiri ve itirazlara ragmen Meclisten geçirdi. Böylece AKP ve destekçilerinin 12 Eylül referandumundan bu yana sik sik dile getirdigi “Sendikal örgütlenmeyi kolaylastiriyoruz”, “Grev yasaklarini kaldiriyoruz” gibi söylemlerin koca bir yalan oldugu bir kez daha görüldü.

12 EYLÜL ZIHNIYETI SÜRÜYOR

12 Eylül sonrasinda çikarilan 2821 ve 2822 sayili Yasalarla sendikal faaliyetlerin sadece ücret ve sosyal haklar gibi konulari kapsamasi ve çalisma yasami ile sinirli olmasi hedeflenmisti. O dönem darbe ile uygulanabilen 24 Ocak kararlarinin uygulanabilmesi için sendikalarin mümkün oldugunca zayif ve denetlenebilir olmasi gerekiyordu. Mecliste kabul edilen yeni yasa, ayni düsünce yapisini, benzer gerekçelerle günümüze tasidi. AKP hükümetinin 10 yildir kesintisiz sürdürdügü emek düsmani uygulamalara paralel olarak getirilen kimi düzenlemeler, 12 Eylül yasalarini bile aratiyor.

BARAJ TEHDIDI AZALMADI, ARTTI!

Yasa ile is kolu baraji biçimsel olarak düsürülürken, bazi is kollarinin birlestirilerek 28’den 20’ye indirilmesi; yetki hesaplamasinda SGK verilerinin esas alinmasi; isyerinde yüzde 50+1, isletme düzeyinde yüzde 40 baraji nedeniyle sendikal örgütlenmenin önündeki baraj tehdidi azalmak bir yana daha da artti.

Yeni düzenleme ile is kolu baraji kademeli hale getirilerek Ekonomik ve Sosyal Konseye (ESK) üye konfederasyonlara bagli isçi sendikalari için öngörülen yüzde 3’lük is kolu baraji, yandas sendikalarin önünü açmak için ocak 2013’e kadar yüzde 0, ocak 2013’ten temmuz 2016’ya kadar yüzde 1, temmuz 2018’e kadar yüzde 2 olarak uygulanacak. Bu tarihten sonra is kolu baraji yüzde 3 olacak. Sendikali isçi sayilari esas alindiginda, halen toplusözlesme yapmakta olan 15’e yakin sendika baraj altinda kalacak. Bu sayi baraj kademeli olarak yükseldikçe artacak.

SENDIKAL TAZMINATA TIRPAN

Türkiye’de sikça görülen bir durum olan isçilerin sendikaya üye oldugu için isten çikarilmasi halinde sendikali isçilere taninan sendikal tazminat güvencesi, 30’dan az isçi çalistiran isyerlerinde TOBB ve TUSKON gibi sermaye örgütlerinin istegi dogrultusunda kaldirildi.

Türkiye’de 11 milyon 821 bin sendikalasabilir isçi var. 1.5 milyon isyerinin yüzde 95’inde 30’dan az isçi çalisiyor. KOBI olarak bilinen küçük ve orta büyüklükteki isletmelerde çalisan isçilerin yüzde 54’ü, 30’dan az isçi çalistiran isyerlerinde çalisiyor. Yani sendikalasabilir durumdaki isçilerin yarisindan fazlasi, anayasal haklari geregi sendikaya üye olma hakkini kullandigi için isten atildiginda, artik sendikal tazminat alamayacaklar. Sendikal faaliyetler nedeniyle isten atmalarin, engellenmek bir yana daha da kolaylastirilmasi, sendikalasan isçilerin isten atilmasini yasaklayacak herhangi bir düzenlemenin yapilmamis olmasi yasanin kimler için çikarildigini gösteriyor.


ELEKTRONIK ÜYELIK ISTISMARA AÇIK

Yeni düzenlemeye göre sendikalara üyelik ve istifalarda noter sarti bir yil daha sürecek ve daha sonra kaldirilarak, e-devlet sistemine geçilecek. Bir isçi, sendikaya üye olmak istiyorsa, üyeligi ya da istifasi elektronik ortamda yapilacak. Bu durumda bir patron isçilere “e-devlet sifrelerinizi verin bakalim” derse o zaman ne olacak? Patronlarin, isçilerin e-devlet sifrelerini alarak onlari istedigi sendikaya üye yapmasi ya da istifa ettirmesinin nasil engellenecegi belli degil. Daha önce sendikal örgütlenme yapilan isyerlerinde patronlar noter parasini kendisi ceplerinden karsilayarak, hatta noterleri isyerine getirerek isçileri nasil istifa ettiriyorsa, e-devlet sifresi uygulamasi ile isçileri kendi iradeleri ile örgütlendikleri sendikadan istifa ettirmek ve baska bir sendikaya üye yapmak nasil engellenecek?


GREV YASAKLARI FIILEN GENISLEDI

Sendikal özgürlügün temel taslarindan olan grev hakkinin kullanilmasi, sadece toplu is sözlesmesinde uyusmazlik durumunda uygulanacak sinirli bir “hak” olarak tanindi. Hak grevi, dayanisma grevi, genel grev hâlâ yasak. “Genel sagligi veya milli güvenligi bozucu” grevler Bakanlar Kurulu tarafindan ertelenebilecek. Ancak daha önce grev ertelemesine karsi Danistaya itiraz hakki varken, bu hak ortadan kaldirildi. Grev erteleme, arabulucu ve Yüksek Hakem Kurulu uygulamasi sürüyor. Ayrica yapilan bir grevin “milli servete zarar vermesi” “grev hakkinin kötüye kullanilmasi” seklinde degerlendirilerek bütün grevlerin fiilen yasaklanmasina kapi aralaniyor.


YOL HARITASI SIMDIDEN BELIRLENMELI

Sendikalar ve Toplu Is Sözlesmesi Yasasi ile sendikal örgütlenme, grev ve toplu pazarlik hakki, tamamen sermayenin güncel çikarlarina uygun olarak, 12 Eylül darbe yasalarina bile rahmet okutan bir içerikte yasalasti. Bir taraftan her açidan is birligine açik, daha uzlasmaci sendikalar yaratilmak istenirken, diger taraftan mücadeleci kimlikleri ile öne çikan sendikalar yasalar üzerinden sindirilmeye, sendikal mücadele alaninin disina düsürülmeye çalisiliyor.

Sendikalar ve Toplu Is Sözlesmesi Yasasi’nin getirdigi yeni düzenlemelerin tehdidi altinda olan mücadeleci sendikalar, yol haritalarini simdiden çizmek, mücadele stratejilerini belirlemek zorundalar. Sendikalar temsil ettikleri sinifa ve topluma güven ve cesaret veren bir örgütlenme ve mücadele yönelimine girdiklerinde, karsilarina çikan bütün yasal engelleri bertaraf edebilecek ve bugüne kadar engel olarak görülen sendikal yasaklarin pratikte hiçbir anlami olmadigini görecekler.(Ankara/EVRENSEL)