Bugün, 3 Mayıs 2024 Cuma
Sivas Katliamı'nın 30. yıl dönümünde Sivas’ta; Madımak Oteli’nin bulunduğu yere kadar “Şeriata karşı laiklik, zulme karşı adalet" sloganı ile yürüyüş yapıldı. Madımak Oteli’nin bulunduğu Bilim ve Kültür Merkezi önüne karanfiller bırakıldı, katledilenler anıldı.
Anmaya Madımak Katliamı’nda yaşamını yitirenlerin aileleri başta olmak üzere, CHP, HDP, Yeşil Sol Parti,CHP, EMEP, Sol Parti, TİP, Halkevleri, Alevi Bektaşi Federasyonu, Pir Sultan Abdal Kültür Derneği (PSAKD), Kızılırmak Yerel Dernekler Federasyonu, ve çok sayıda sivil toplum örgütü temsilcileri katıldı.
Sivas’ta bir araya gelen binlerce kişi, Madımak Oteli’nde 33 aydın, yazar ve 2 otel çalışanının yakılarak katledildiği Sivas Katliamı’nın 30. yıl dönümünde anma etkinliği düzenledi. Bir çok ilden yola çıkan yurttaşlar, sabah saatlerinde şehre girişlerde yapılan kimlik kontrolünün (GBT) ardından Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Sivas Şubesi önünde bir araya geldi.
Dernek şubesinden Madımak Oteli önüne doğru yürüyüşe geçen yurttaşlar "Sivas’ın ışığı sönmeyecek", "Yakanları da aklayanları da affetmeyeceğiz", "Madımak için adalet istiyoruz", "İnsanlık suçuna zaman aşımı olmaz” pankartları taşıdı. Yürüyüşte, sık sık “Sivas’ı unutma, unutturma”, “Sivas’ın hesabı sorulacak”, “Sivas’ı yakanlar, AKP’yi kuranlar”, “Madımak Oteli müze olacak” sloganları atıldı.
Otelin önünde yaşamını yitirenler için her yıl olduğu gibi karanfiller bırakıldı. Aileler adaletin sağlanması için taleplerini dile getirirken katliam için yapılan saygı duruşunun ardından semah dönüldü.
Katledilen aileler adına konuşan Murat Gündüz’ün babası Mehmet Gündüz, "1993’te; bütün gençler ve demokrat insanlar, Pir Sultan’ın yoldaşları buraya semah dönmeye gelmişlerdi. 30 yıldır bu acıyı bize yaşatanlar kahrolsun. Biz buradan, ölünceye kadar gitmeyeceğiz. Madımak, ‘Utanç Müzesi’ olana kadar mücadelemiz devam edecek. Hep beraberce bu mücadeleyi vermek zorundayız. Birlik, beraber olmak zorundayız. Örgütlenmek zorundayız, arkadaşlar. Her geçen gün karanlığa gidiyoruz. Bu karanlık bizi yutacak. Birlik, beraberlik olmazsak bu bizi yutar.” dedi.
“ Sivas'ın hesabının sorulacağı güne kadar burada olmaya devam edeceğiz”
CHP Grup Başkanı Özgür Özel, 30 yıl önce Madımak'ta büyük bir insanlık suçu işlendiğini ifade ederek, “Ardından bütün Türkiye Sivas'a adalet gelmesi için, Madımak'ın hesabı sorulması için tek yürek oldu. Yıllar süren hukuk garabetlerinin sonunda bir insanlık suçu olmasına rağmen mahkeme başkanının zaman aşımı uygulamasıyla bugün ülkeyi yöneten devlet başkanı 'Zaman aşımı pek çok davaya uygulanıyor. Buna niye uygulanmasın' demesiyle, sonuçlarından duyduğu memnuniyeti söylemesiyle bu devranın döndükten sonraki gerçek adalete kaldı. O güne kadar biz adalet bayrağını taşımaya ve Sivas'ın hesabının sorulacağı güne kadar burada olmaya devam edeceğiz. Tam 'Burada cumhuriyet kuruldu, burada yıkılacak' sloganlarının atıldığını biz unutmadık. Sivas Katliamı herhangi bir katliam değildir. Sivas Kongresi'ne atfedilen cumhuriyetin yıkılmasına niyet etmişlerin cumhuriyete meydan okumasıdır. Bugün Sivas'taki insanlık suçu için buradayız” diye konuştu.
Yeşil Sol Parti Eş Başkanı Çiğdem Kılıçgün Uçar, “Güvenlik güçleri yanan otelin yanında ve saldırılarının arkasında izlemekteydi. Bu ülkenin devletlileri tarihinde ilk defa bir katliamı canlı yayınla tüm topluma izletti. Hiç kimse müdahale etmedi. O dönemin cumhurbaşkanı polis müdahale etmesin derken orada bulunan halka zarar gelmesin dedi. Niye? İçeride yaşayanlar Alevi'dir, içeride yaşayanlar bu devletin tekçi sistemine karşı olanlardır. Madımak Katliamı bugün dava aşamasında üstü örtülmeye çalışılıyor. Mücadelenin yanında, yakınında olduk. Bundan sonra da olmaya devam edeceğiz. 30. yılında hiçbir yol almayan mahkeme süreci ne yazık ki eylül ayında Ankara'da görülecek. Dava zaman aşımıyla karşı karşıya” dedi.
“Karanlığa teslim olmayacağız. Sivas'ın ışığını söndürmeyeceğiz”
Pir Sultan Abdal Kültür Derneği (PSAKD) Genel Başkanı Cuma Erçe, davaya sahip çıkma çağrısında bulundu. Erçe şöyle devam etti: "Biz demokrasiden, halkların kardeşliğinden yana olanlarız. Böyle de olmaya devam edeceğiz. Aleviler olarak sürekli asminasyonlara baskılara maruz ediliyoruz. Sivas katliamı, insanlığa karşı yapılmış bir suçtur. Arkasında devlet olmasaydı bugüne kadar, şurası utanç müzesi yapılırdı. Bugünkü siyasal atmosferin siyasi iktidarın yol taşlarını döşediler. Bugünkü tek adam rejiminin yollarını döşediler. Bugün Hizbullah nerede? Nerede sevgili canlar? Meclis'te. O gün burada, ‘Kahrolsun demokrasi, yaşasın şeriat’ diyorlardı. Şimdi diktatör, şeriatçı bir yapıya doğru evriliyor Türkiye. Buna karşı uyanık olmak zorundayız. Okullarda bugüne kadar zorunlu din dersleriyle asimile edildik. Yetmedi. Buna karşı çıktık. Okulları, imam hatip okullarına çevirdiler. Şimdi ise, bir projeyle Diyanet İşleri Başkanlığı'nın ortak imzalarıyla bütün okullara gidiyorlar. Bu saldırıyı kabul edecek miyiz? Hayır. Bütün kurumları, eğitim sendikalarını çağıracağız. Toplanacağız ve önümüzdeki günlerde sokaklara çıkacağız. Mitingler yapacağız. Karanlığa teslim olmayacağız. Sivas'ın ışığını söndürmeyeceğiz. Sonuna kadar mücadelemizi sürdüreceğiz. Er ya da geç ama mutlaka biz kazanacağız” diye konuştu.
