Altinda fiyat düsüsü devam ediyor. Bu gelisme altin madencilerini planlarini yenilemeye ve tasarrufa iterken, bu tasarruflarin sonucunun dogaya daha vahsice müdahale olacagindan endise ediliyor. Öte yandan savas ve çatisma ortamlarinda altin fiyatinin yükselmesi altincilara adeta savas duasi yaptiriyor.
ILK PES EDEN TÜPRAG OLDU
Bu yilin basinda onsu 1674 dolar olan altinin keskin bir düsüsle 1300 dolarin da altina düsmesi altin madencisi sirketlerin kabus görmelerine neden oluyor. Ülkemizde de Kisladag ve Efemçukuru altin madenlerinin sahibi olan El Dorado Gold bazi projelerini erteleme, bazilarinda ise yavaslama gibi önlemler aliyor. El Dorado Gold Icra Kurulu Baskani Paul N. Wright sirketin altin arama planlarina yönelik bu yil için ayrilan 98 milyon 500 bin dolarlik bütçenin 51 milyon dolara düsürüldügünü açikladi.
Geçtigimiz haftalarda Usak Esme’deki Avrupa’nin en büyük altin madeni Kisladag’da yüzde 100 bir kapasite artirimina gideceklerini açiklayan sirketin bu hesabi da son düsüslerle birlikte tutmadi. Sirketin Internet sitesinde yer alan bilgilerde Kisladag’da kapasite artisi ile birlikte yillik cevher üretiminin 12.5 milyon tondan 25 milyon tona çikarilacagi belirtilerek kapasite artiriminin 2015’in birinci alti aylik döneminde tamamlanacagi dile getiriliyordu. Son açiklamada ise sirket Kisladag’daki kapasite artirimini erteledigini ve yüzde yüzde 35’e varan bir sermaye kesintisine gittigini duyurdu. Yine de sirketin Kisladag’daki çalismalarini düsük hizli da olsa devam ettirecegi görülüyor.
ACISINI DOGADAN ÇIKARACAKLAR
Altin fiyatinin düsüsü belki de en çok Romanya ve Yunanistan’daki yasam savunucularini sevindirmis gibi görülüyor. Burada altin madeni karsiti kararli bir direnisin yani sira, fiyatlardaki düsüsün ardindan El Dorado Gold sirketi Yunanistan ve Romanya’daki altin madeni girisimlerini 2016-2017 tarihlerine erteledigini duyurdu. Altinci sirketin bu kararinda Avrupa Konseyine sunulan siyanürle altin üretimi karsiti karar tasarisinin da etkili oldugu saniliyor. Zaten AB’nin 2018’den itibaren madencilikte siyanür kullanimini yasaklayan halihazirda bir direktifi var. Hal böyle olunca altinci sirketlerin borsadaki yatirimcilarini ürkütmemek için bu ülkelerde faaliyetlerine son vermeden önce böylesi bir ertelemeye gittikleri ardindan da bu karari gerekçe ederek tamamen çekilecekleri ileri sürülüyor.
Bu ülkelerdeki madencilik faaliyetlerini erteleyen sirketin Türkiye’deki faaliyetlerine, kisitlama yaparak da olsa devam etmesinin nedeni olarak ise bizdeki maliyetlerin düsük olmasi gösteriliyor. Sirketin son açiklamasi daha çok hisse senedi yatirimcilarini yatistirmayla dönük izlenimi verse de, Türkiye’deki bütçe tasarrufunun bu sirketin dogaya daha da acimasiz müdahalesi sonucunu doguracagi endisesi hakim.
KÜÇÜK SIRKETLER DÖKÜLMEYE BASLADI
ALTIN fiyatlarindaki bu düsüs irili ufakli birçok altin madencisi sirketin de planlarini degistirmesine, sermaye indirimine ve ertelemelere gitmesine neden olacak gibi görülüyor. Kanada’li küçük altin madencisi Orezone Gold Corp. maden arama ve gelistirme planlarini tümüyle “çöpe atti”gini duyurdu. Victoria Gold Corp. ise iki adet üst düzey yöneticisini isten çikartarak, bazi harcamalarinda önemli kisitlamalara gitti. Yine Kanadali QMX Gold sirketi de Quebec eyaletindeki Lac Herbin madeninde gelistirme çalismalarini askiya aldigini duyurdu.
‘GERGINLIK ALTIN FIYATLARINI TETIKLER’
ALTIN fiyatlarindaki düsüs nedeniyle bir hayli sikintida olan altin madencilerinin simdi dört gözle Türkiye’nin komsulari ile arasindaki gerginligin artmasini beklediklerini söylemek abarti olmaz. Altin Madencileri Dernegi Baskani Ümit Akdur geçtigimiz yil yaptigi bir açiklamada Türkiye ile Suriye arasindaki gerginligin büyümesi halinde altin fiyatlarinin artabilecegini ileri sürüyordu. Savas durumlarinin altin fiyatlarini arttiran sebeplerden birisi oldugunu belirten Akdur, Türkiye ile Suriye arasinda çatisma olmasi halinde bu durumun sadece iki ülke arasinda kalmayacagini, gerginligin artmasinin altin fiyatlarinin artmasini da tetikleyebilecegini dile getirmisti.
Özer Akdemir
(Izmir/EVRENSEL)