"SKIZMA" DOGU - BATI AYRILIGI
Büyük Roma Imparatorlugu 395 yilinda Dogu ve Bati olarak ikiye ayrilmis ancak imparatorlugun Bati Devleti Cermen saldirilari sonucu 476 yilinda yikilmisti. Dogu Roma Devleti ise (günümüzde daha çok bildigimiz adiyla BIZANS IMPARATORLUGU) 1453 yilina dek varligini sürdürür.
Bati Roma 476 yilinda yikilmasina yikilir ama Roma, Papaligin (Hiristiyanligin) merkezi olarak varligini ve etkinligini sürdürmeye devam etmistir. Daha Imparatorlugun bölünme sürecinde Kilisede baslayan ayrilik* 1054 yilinda "Büyük Ayrilik" diye nitelenen bir kopusla sonuçlanir. Basinda Kardinal Humbert`in bulundugu bir Papalik Heyetinin Ayasofya`nin Apsis`ine (mihrab) Istanbul Patrigi Kerullarios`u Afaroz eden bir mektup birakmalari üzerine, Patrik de onlari afaroz eder.
Sonuçta Istanbul ve Roma Kiliseleri karsilikli olarak birbirlerini "AFAROZ" ederek ayrilirlar. Dogu Roma Kilisesi ORTODOKS, Bati Roma Kilisesi KATOLIK olarak kendi bagimsiz hiyerasik yapilarini olustururlar.
Krizin ana nedeni, Hristiyanlik içerisindeki bir ana tartisma konusu olan "Kutsal Üçlü"nün formüle edilis biçiminden kaynaklaniyordu. Sorunu çözmek için toplanan Konsil`lerden tam bir sonuç alinamamis Bati (Roma) ve Dogu (Istanbul) farkli sekilde ifadeler kullaniyordu.
Aslinda sorunun arka plandaki belirleyici özelligi ise Kutsal Roma Imparatorlugunun, Roma veya Istanbul`dan mi temsil ve idare edileceginin çekismesi ve kavgasiydi.
Artik birbirlerine siddetli düsmanlik beslemektedirler. Iki kilisenin düsmanligi Istanbul`un 1204 yilinda Katolik Latin’lerce isgali sirasinda zirve yapar. Ortodokslugun tüm kutsallari ve kiliseleri yakilip yikilir, rahipleri öldürülür. Ayasofya’nin atlara ahir yapildigi dahi söylenir.
Iki kilise artik birbirlerine o kadar düsmandirlar ki Fatih Istanbul`u kusattiginda bile EFES Piskoposu Markos Evgenikos`un "Basimizda Kardinal Külahi görmektense, Osmanli Sarigi görmeyi yegleriz" dedigi anlatilir.
Nitekim Bizans Imparatoru Konstantin devrin Papasi olan 5. Nikola’dan yardim istemekte ve almakta çok zorlanir. Çünkü Papanin yardim için ileri sürdügü sartlar arasinda Konstantinopolis Patrikligine Katolik bir din adaminin atanmasi ve iki kilisenin birlestirilmesi sarti vardir. Tarihçiler çaresiz kalan imparatorun bu istegi kabul ettigini bildirirler. Bunun üzerine bir kardinal’in baskanliginda 200 savasçi gönderilir Istanbul’a. Gelen heyetin katimliyla Ayasofya’da düzenlenen bir törenle iki dinin birlestigi ilan edilir.
Ilan edilir edilmesine ama Konstantinopolis’in dindar halki buna büyük bir tepki göstererek sokaklara dökülür ve birlesme kararini tanimayacaklarini açiklar. Tepki veren sadece halk degildir. Bizans’li tarihçi Dukas ise Deniz Kuvvetleri Komutani Lukas Notaras`in "Sehirde Latin Papazlarinin ayin taçlari yerine, Türk Sarigi görmeyi yeglerim" dedigini yazmistir.
Karara tepki gösteren önemli sahsiyetlerden birisi de kesis Gennadius’dur**. Pantokrator Kilisesindeki hücresinin (bugünkü Zeyrek Camisi) duvarina astigi bir yaziyla tepkisini söyle dile getirmistir. “Ey yurttaslar ne yaptiginizi bilin. Çünkü tanri biliyor. Kendinizi sadece gelmesi mukadder olan kötülüge mahkûm etmekle kalmiyor, ayni zamanda babalarinizin size emanet ettigi imaninizi da yitiriyorsunuz. Tanri’ya karsi yapilan saygisizliga da razi oluyorsunuz. Yazik, yargi günü geldiginde yazik olacak sizlere.”
Papanin temsilcisi Kardinal Isidor’un Ayasofya’ya girmesi bu denli büyük bir tepki dogurmustu. Artik tanrinin gazabina ugramaktan kendilerini kimsenin kurtaramayacagina inanan halkta büyük bir ümitsizlik dogmustu. Sultan Mehmed’in bu günahkâr halki cezalandirmak için tanri tarafindan görevlendirilmis olduguna inanan çok sayida kimse vardi.
Konuyu çok fazla tarihe bogmadan devam edelim. Iki kilise arasindaki bu büyük düsmanlik tarih boyunca devam etmis ancak, bir yandan da kavgaya son verme çabalari hep var olmustur. Nitekim bu konuda en önemli adim 1965 yilinda Papa 6.Paolo ile Patrik 1.Anthenagoras arasinda KUDÜS`te yapilan bir bulusmada atilarak "Afaroz" kararlari karsilikli olarak kaldirilir. Ardindan birlik için atilan adimlar giderek hizlanir.
-1995 yilinda Papa 2.Jean Paul ile, Patrik Bartholomeos ortak bir Komünyon Ayinine katilirlar.
-1999`da ise yine ayni Papa Büyük Ayriliktan beri bir Ortodoks ülkesini (Romanya`yi) ilk defa ziyaret eden Papa olur.
-Buna karsilik Ortodoks Patrigi Barthelemeos`da Vatikan`i bir kaç kez ziyaret eder. 2005`te Papa 2.Jean Paul`un cenazesine katilir. 2006`da yeni Papa 16. Benediktus`u uzlasma çabalari çerçevesinde Istanbul`da agirlar. Bu girisimler sonucunda iki kilise arasinda diyaloglari sürdürmesi için bir "ortak komite" kurulur.
-2014 yili 29-30 Kasiminda Papa Francis`in Istanbul ziyareti de bu anlamda önemli bir yakinlasma girisimini ifade eder.
Hiristiyan dünyasinda sadece dini bir yorum farki olmanin çok ötesinde siyasal iktidar kavgalarinin da sürekli bir tarafi, ya da belirleyicisi olan bu ayriligin tarihsel sonuçlari son derece önemlidir. Bu o kadar önemlidir ki sadece salt bir iktidar kavgasi olmaktan öte dünyanin önemli bir cografyasinda siyasal ve ekonomik sistemlerin belirmesinde ya da belirlenmesinde her zaman belirli bir rol oynamistir.
Dostlukla.
*Ilk önemli ayrilik 9.yy.da Istanbul Patrigi Fotius zamaninda meydana gelir. Ancak bu geçici bir ayrilik olur. Daha sonra çesitli kereler birlesme ve ayrilma olmasina ragmen tam bir kopus gerçeklesmez. **Fatih Sultan Mehmed Istanbul’u fethettikten sonra Gennadius’un derhal bulunmasini ister. Tüm aramalara ragmen sehirde bulunamayan kesisin Edirne’li bir tüccara köle olarak satildigi anlasilir. Derhal bedeli ödenerek satin alinir ve Istanbul’a getirilir. Sultan Mehmed tarafindan fetih sonrasi ilk Istanbul Patrigi olarak atanir ve bir süre görev yapar.