Bugün, 14 Ekim 2025 Salı
“Soguk alginligi nedeniyle öldü”
Yakinda gazete sayfalarinda bir ölüm nedeni olarak bu cümle yazabilir. Dünya Saglik Örgütüne göre, endüstriyel et üretiminde fütursuzca kullanilan antibiyotikler yüzünden bakteriler, tedavisi en basit hastaliklarda kullandigimiz ilaçlar için direnç gelistirmeye basladi. Ilaçlar artik hastaliklar karsisinda çaresiz kalabilir ve saglik sorunlari ölümcül hale gelebilir.
Türkçeye çevrilen ve endüstriyel et üretiminin insan ve çevre sagligi üzerindeki etkilerini inceleyen Et Atlasi’nin bir bölümünde hayvanlarda kullanilan antibiyotiklere deginiyor.
Atlas da, fabrikalara kapatilip, önlerine yem verilerek üretilen hayvanlarda neden antibiyotik kullanildiginin da cevabi veriliyor.
Birincisi; hayvanlarin, kesimhaneye gelene kadar geçirdikleri süreçte hayatta kalmalarini saglamak. Digeri ise, çabuk büyümelerine yardim etmek.
Dirençli hale gelmis bakteriler bu hayvanlardan insanlara, fabrikalardan yayilarak topraga, havaya ve suya karismasi yöntemiyle geçebiliyor. Ama en önemlisi, dogrudan etin kendisinden gida zinciri yoluyla geçmesi. Bakteriler kesimhanede eti ele geçirerek mutfagimiza kadar ulasabiliyor. Hem de pek çok antibiyotige kaarsi güç kazanmis olan bakteriler! Artik onlari durdurmak için pek çok ilaç ise yaramayabilir.
SÜPERMARKET ZINCIRINE MERHABA
Mahalle kasaplari, neredeyse tarih oldu. Etler artik, 0-4 derece arasinda sogutulmus bir halde kesimhaneden çikip süpermarketlere ulasiyor. Süpermarketteki ürünlerin taze kalmasini saglamak için, havalari alinarak paketleniyor. Paketin içine de oksijeni artirilmis bir gaz basilarak sigir ve domuz etlerine taze bir görünüm veren kirmizi rengi almalari saglaniyor. Bu sayede birkaç gün depoda kalmis olsalar dahi renklerini kaybetmiyorlar. Elbette etin süpermarketlerde bu kadar yayginlasmasiyla birlikte süpermarket zincirleri birbirleriyle de rekabete girdi. Peki bu rekabet gida güveligini nasil etkiledi? Hormon kullanilarak üretilmis ya da hatali etiketlenmis et skandallarina pek çok kez tanik olduk. Et Atlasi’nda yer alan bilgilere göre; Güney Afrika’da dana eti yerine esek, keçi ve su mandasi, Avrupa’da ise yine dana eti etiketiyle at etinin tabaklarimiza geldigi ortaya çikti. Hindistan’da ise kaçak kesilen sigirlar manda eti olarak etiketlenip satildi.
www.evrensel.net
Sinem UGURLU
Istanbul
