?SURIÇI DIVAN TOPLANTILARI? TIKA Baskani Serdar ÇAM ile basladi

“SURIÇI DIVAN TOPLANTILARI” TIKA Baskani Serdar ÇAM ile basladi

“SURIÇI DIVAN TOPLANTILARI” TIKA Baskani Serdar Çam ile basladiIstanbul Suriçi Grubu Dernegi 2014 – 2015 sezonunu kuruldugu günden beri ilk defa düzenledigi “SURIÇI DIVAN TOPLANTILARINI” TIKA Baskani Serdar Çam’in katilimi ile baslatti.

ISTANBUL SURIÇI PLATFORMU adi ile kuruldugu günden bu yana birçok basariya imza atti. Yüzlerce toplantiya ev sahipligi yapan grup bes yüzden fazla misafiri agirladi. Ülke gündeminde söz sahibi olan ve Türkiye’yi yöneten kisileri konuk eden Istanbul Suriçi Gurubu Dernegi çalismalarini sürdürmeye devam ediyor. Yildiz Park Vera salonda yaptigi sezonun ilk toplantisinda TIKA Baskani Serdar Çam ile Istanbul’un önde gelen isimlerini bulusturdu.

Yildiz Park Vera salonda gerçeklesen toplantiya Istanbul Eski Valisi Hüseyin Avni Mutlu, Selami Altinok Istanbul Emniyet Müdürü, Abdullah Kalkan Besiktas Kaymakami, Isik Sadik Ahmet Bati Trakya Türk`leri temsilcisi, Zehra Taskesenlioglu, Sükran Balkanli, Mine Emirzade IBB Mezarliklar Müdür Yardimcisi, Berrin Toktas AK Parti Istanbul yönetim kurulu üyesi Resat Petek Hukukçular Dernegi Genel Sekreteri, Semsettin Dögücü Küçükçekmece Kamu Hastaneleri Birligi Genel Sekreter Yardimcisi, Saniye Öztürk TRT Radyo Programcisi, Sedat Cömertoglu Tapu ve Kadastro Istanbul Bölge Müdürü, Hüseyin Öztürk Yeni Akit Gazetesi Yazari, Ibrahim Özekinci vakiflar Genel Müdürlügü Istanbul 1. Bölge Müdürü, Idris Hizir uluslararasi Bosna Üniversite`si Türkiye Koordinatörü, Irfan Üstündag Fatih Müftüsü Kenan Kirali, Egitimci Murat Yildirim, Merkez Valisi Ahmet Emre Bilgili, Istanbul il kültür ve Turizm Müdürü, Ekrem Aydin Çapa Tip Fakültesi Genel Sekreteri, Erdal Çakir Bagcilar Kaymakami, Fahrettin Özdemirci Istanbul Il Defterdari, Hamza Akbulut Türkiye Gönüllü Tesekküller Vakfi Baskani, Hasan Ocakli Mahalli Idareler Dernegi Istanbul il baskani toplantiya katildi.

Açilis konusmasini yapan Istanbul SURIÇI Gurubu Dernegi Genel Baskani Nedim ABI sunlari söyledi; degerli arkadaslar istikakinizdan dolayi hepinize tesekkürler ediyorum. Yapmis oldugumuz toplantilarda bir birinden degerli isimleri agirlamistik. Bu gün aramizda yine degerli isimler var. Ben Sayin TIKA Baskanimiza mikrofonu uzatmadan önce sizlerin huzurunda bizi kirmayip bu yogun temposunda aramiza katildigi ve bizleri onurlandirdigi için tesekkür ediyorum.

Türk Isbirligi ve Koordinasyon Ajansi (TIKA) Baskani Dr. Serdar Çam son üç yilda üst üste Türkiye’nin büyük rekorlar kirmis oldugunu belirtti. Geçtigimiz yillarda Türkiye’nin dünyanin en iyi cografya ülkesi seçilmis oldugunu hatirlatti. Ülkemizin milli gelirinin yüzde 0,21’ni insani yardimlara harcadigi için özellikle takdir edilecek dikkate alinacak bir durum oldugunu ifade eden Baskan Çam, aslinda bu durumun tartisilacak bir durum oldugunu belirtti. Çünkü bu kadar güçlü ve zengin ülke varken Türkiye’nin birinci olmasi tabii ki de çok anlamli oldugunu vurguladi.

Konusmasina tüm dünyada yaptiklari çalismalari anlatmak üzere devam eden TIKA Baskani sunlari söyledi; “Tabii ki bu rakami elde etmenin en büyük etkenleri son yillarda yasadigimiz Suriye sorunu, Irak’taki gelismelerden dolayi da harcanan bütçelerin etkisi ile olusmus bir durum. Türkiye; gerçekten son yillarda Afrika’da ki kuraklik ve kitlik gibi sebeplerden dolayi kesenin agzini açmis durumda. Ama çok sükür keseyi açtikça ve harcadikça bereketlendigini biliyoruz. 2010 yilinda yurtdisi resmi kalkinma yardimlarimiz 987 bin dolar noktasina çikti. 2011 yilinda 1 milyar dolari asarak ayni zamanda rekor kirmis olduk. OECD ülkeleri arasinda resmi yardimi yüzde 30 artis yapan ülke olarak birinci olduk. Dünyada yardim hizini en hizli arttiran ülke olduk. 2012 de ise 2 buçuk milyar dolara çiktik. Yüzde 100 artisla resmi kalkinma yardimlarinda yine bir rekor kirdik. 2013 te yüzde 30’lara varan bir yardim artisi ile bu sefer Amerika ve Japonya’dan sonra 3. Siraya yerlesmis olduk. Yine acil insani yardimlarinda Amerika ve Ingiltere’den sonra 3. olduk. Ama milli gelir orani olarak yine birinciyiz.

Türk Isbirligi ve Koordinasyon Ajansi Baskani Serdar Çam, Dünyada bir seyler oldugunu ayna zamanda Türkiye’de de degisen bir seyler oldugunu ifade ederek; bütün teskilatlarin UNICEF ve OECD gibi yine Avrupa ve Amerika’da ki yardim kuruluslarinin gözlerinin Türkiye üzerine döndügünü söyledi. “Özellikle Baltik ülkeleri ve Kuzey Avrupa ülkeleri Isveç ve Norveç gibi ülkeler Türkiye’nin katkisini almak üzere davet üzere davet yapmaya basladilar. Çesitli etkinliklere Türkiye’yi davet edip karar mekanizmalarinin içinde yer vermeye çalistilar. Tabi biz her zaman belli çalismalari yapan bir ülke olarak bunlari hiçbir zaman övünülecek bir sey ya da prestij konusu haline getirmedik. Digerlerine göre üstünlük araci olmasi gibi görmedik ve en iyi sekilde anlatmaya çalistik. Tabi bunlari anlatirken mütevazi olmak zorundayiz. Çünkü biz diger ülkeler gibi degiliz. 1950’li yillarda diger ülkeler yardim faaliyetlerini arttirmisken biz onlardan yardim alan ülkelerden biriydik. Dolayisi ile yardim almanin nasil bir yaklasim oldugunu, hangi noktalarda incitici olabilecegini çok iyi biliriz. Bu durumdan ötürü empati yapan bir yaklasimimiz var. Kültürümüzde de devletler hukuku da olsa üstünlük araci olarak görülmemesinde yana bir ahlaki durusumuz var. Yani sag elin verdigini sol elin görmemesi gibi bir yaklasim söz konusu. Ama siz devletsiniz halkin verdigi imkânlari kullaniyorsunuz. Belli bir yerden sonra açiklama yapmamakta zor oluyor. Dünyadaki stratejik üstünlügünüzü siralamada yükseltecek bir madde oluyor. Onun için dengeli ama hiçbir zaman o ülkeyi rencide etmeyecek, ona üstten bir bakis yapmayacak durumunu karsi tarafa hissettirmeniz gerekiyor. En önemlisi onu kontrol altina alabilecek siyasi ve ekonomik bir araca dönüstürmeyecek yaklasimi sergilemekteyiz. Iste bunlarinda sonucunda yumusak güç diye bir sey çikiyor ortaya yumusak güç denilen sey bizim ekiplerimiz ülkenin kilcal damarlarina kadar inip kimsenin gitmeye cesaret edemedigi yerlere gidip oralarda tarim ve hayvancilik desteklerinde bulunmasidir. Diger katkilar olsun insanlarin gönüllerine girmeyi basariyoruz. Iste asil amacimiz orda gücümüzü göstermek degil gerçekten ahlaki degerlerimizi ve misyonumuzu göstermek oluyor.”

Bugün artik Türkiye tipi kalkinma modelinden bahsedildigini söyleyen TIKA Baskani Serdar Çam, çesitli kaynaklarda Türkiye modeli önerildigini belirtti. “Yillarca çalismalar masraflar yaparak bir proje olusturulmasi yerine ülkemizin kalkinmasi incelenerek yapilan proje kolaylik saglamistir. Ben kisaca bir kriz bölgesinde neler olustugundan bahsetmek istiyorum. TIKA’nin hangi alanlarda hizmet verdigini ne gibi durumlara müdahale ettigini ve TIKA’dan neler beklendigini ifade edecegim. Bazi durumlarda cenaze aracindan, yardim kuruluslarina dek destek verdigimiz çalismalar var. Insanlarin hayatinin basladigi noktadan ölümlerine kadar her noktada yardim etmeye çalisiyoruz. Bazen dogum asamasinda gereken yardimi da yapiyoruz, yeri geldiginde cenaze hizmetini de bölgede yasayan insana hizmet vermeye çalisiyoruz. Gasil hanenin yapilmasi gibi isteklerle de karsilasabiliyoruz. Genis bir yelpaze içerisinde çalisiyoruz. Buda haliyle uzun ve zahmetli bir is gücü anlamina geliyor. Amacimiz uygun kisi ve kurumlarla dogru yardimlari ulastirmak. Bu çerçevede en çok önem verdigimiz konularin basinda egitim geliyor. Nerde bir cehalet varsa kuskusuz orda kriz vardir. Masamiza bir çalisma geldiginde duruma göre az yâda çok egitim durumuna da yer veriyoruz. 10 yili askin bir süredir Cumhurbaskanimizin talimatiyla da “Nerde bir sikinti varsa Türkiye orada olacak” prensibiyle hareket ediyoruz. Sikintinin oldugu her yerde büyük çapta yâda küçük ölçekte Türkiye orada olacak. Bir diger önemli nokta da Sayin Basbakanimizin istegi üzerine diplomasinin geregi uyarinca yardim yelpazemizi gelistirmeye çalisiyoruz.”

Imkânimiz el verdikçe diger ülkelere de bir model olmak için çabaladiklarini ifade eden TIKA Baskani, modern yöntemleri kullanmaya çalistiklarini ifade etti. “Örnegin pamuk üreticiliginde, seraciliga dek modern yöntemlerle yardim etmeyi amaçliyoruz. Yaptigimiz modern ve özgün çalismalarla aldigimiz ödüllerde mevcut. Bu güne kadar binlerce uzmanin yetismesine de vesile olduk. Birçok kisinin de sertifika almasini sagladik. Bu zamana dek neredeyse 5 bin kisinin uzmanlik sertifikasi almasina yardimci olduk. Geçen sene Türkmenistan’da 500 gencin turizm sertifikasi almasina ön ayak olduk. Belli egitimler sonucunda sertifika alan gençler is bularak çalismalarina vesile olduk.

Çok genis bir cografyada hizmet sunduklarini, basta Kültür Bakanligi olmak üzere, Egitim Bakanligi gibi birçok bakanlik ve kuruluslarla yapmis olduklari hizmetleri arttirmayi düsündüklerini ifade eden Serdar Çam sözlerini söyle sürdürdü. “Özellikle balkanlarda yürüttügümüz birçok çalisma var. Fakat bunlari gerçeklestirmek kolay degil. Nihayetinde yabanci topraklarda bu çalismalar yürütülüyor. Bunun için gerekli prosedürleri yerine getirmek lazim. Türkiye’nin adi bu engellerin üstesinden kalmak için önemli unsurlarin basinda geliyor. Yakin cografyamizda sikintili olan birçok ülke var. Özellikle balkanlar denilince buradaki TIKA restorasyonlari akillara geliyor ama biz sadece o bölgede degil birçok yerde benzer çalismalari yürütüyoruz. Örnegin Sudan da yürüttügümüz yenileme çalismalari var. Bu ülkedeki Osmanli eserlerinde olan üç caminin yenileme çalismalari bitirildi. Afrika kitasinda yürüttügümüz çalismalar var. Somali’de ecdadimizin genis ve köklü bir geçmisi var burada da yürüttügümüz bir takim çalisma var. Osmanlidan kalma cami türbe ve medrese gibi yapilar adeta tarih sayfalarindan silinmis gibi orada duruyorlardi. Bazen bu bölgelere uzlasim da gerçekten zor oluyor. Zamaninda buralar o bölgelerin ticaret ve gümrük noktalari görevini üstleniyormus fakat zamanla özellikle birinci dünya savasindan sonra unutulmaya baslanmis. Biz bu bölgeleri de tekrar oradaki toplumlara kazandirmayi düsünüyoruz. Yine Asya bölgesinde de yürüttügümüz bazi çalismalar var. Afganistan, Pakistan gibi ülkelerde bir takim çalismalar sürdürülüyor. Özellikle Afganistan’dan bahsetmek istiyorum. Burada Mevlana Celalettin Rumi’nin babasinin türbesi var. Bu türbede de yenileme çalismalarimiz sürüyor. Orta Asya’da Türkmenistan’da yine yürütülen benzer çalismalar var. Devlet büyüklerimizden aldigimiz talimatlar sonucunda bu bölgede yürüttügümüz restorasyon çalismalari var. Yine Macaristan da yürüttügümüz bazi çalismalar var. Zigetvar’da yürütülen çalismalar o bölgelerin hassasiyeti göz önüne alinarak yürütülmeye devam ediliyor. Restorasyon konularina deginmisken özellikle bir konuya deginmek istiyorum. Belki bazilariniz takip etmistir. Kosova’daki Fatih Cami’sinde yaptigimiz restorasyon çalismasi bitirilip cami hizmete açildiktan sonra oranin imamini gözaltina almislar. Son dönemlerde ISID terör örgütü bazi devletlerin daha siki önlemler almasina neden oldu. Nihayetinde Kosova’da yeni kurulmus olan bir devlet bu nedenden ötürü Türkiye birçok yönetimsel yardimda aliyor. Bir gazeteci tabi bu kisiye gazeteci denilse yaptigi haberde TIKA’nin restore ettigi caminin imami terör örgütü üyeliginden içeri alindi diye haber yapmis. Sözde bu yolla Tüm Türkiye’yi ve TIKA’yi zan altinda birakacak.”

Türkiye’nin bulundugu yer dünyanin en uç noktasi dahi olsa o bölgeye teshir edici güven verici bir durum asiladigi söyleyen TIKA Baskani, “Ben burada bir parantez açmak istiyorum. Benzer çalismalari yürüten Sivil Toplum Kuruluslarimiz var. Osmanliyi Türkiye’yi onurlandiracak çalismalar yürüten STK’lar. Bunun yaninda maalesef köseye sikismis paralel örgüt gibi bazi kuruluslar var bunlarda TIKA’ya saldirmis durumdalar. Son olarak birkaç cümle daha eklemek istiyorum. Yurt Disi Kültür Varliklarini Koruma Kurumumuz var. Buda 2008 yilinda Basbakanligin talimatiyla kurulmus olan bir birim. Bu birimde Kültür Bakanligi ve Kültür Degerlerini Koruma adi altindaki birçok birimin ortak çalismalariyla yürütülüyor. 2011 yilinda yine Istanbul’da tertip edilen bir toplantida birlesmis milletler ve gelir düzeyi düsük devletlerinde katiliminda bulundugu neredeyse birçok ülkenin yer aldigi toplandi da dönemin Basbakani Sayin Cumhurbaskanimiz o gün tüm dünyaya bir çagrida bulunmustu. Orada sunu söylemisti. “Dünyada büyük çapta bir israf var, ayni zamanda gereksiz lüks tüketim yapiliyor. Eger bunun önüne geçebilirsek gelir düzeyi düsük olan 49 ülkeye daha fazla destekte bulunabiliriz.” Bu konuda bir çalisma yapmak için tüm katilimcilara bir çagrida bulundu. Bu konuda çalismalar yürütecegimizi taaddüt etti. Bu görevi de TIKA’nin yürütmesini emretti. 2011 de verilen bu talimata göre yapilacak isler 2012 yilinda baslayacakti. Geçtigimiz bir yilda ciddi mesafeler kaydedildi. Ilk yil 278 milyon dolar olan bu rakam bir sonraki yil 300 milyon dolarin üzerinde seyretti. Özellikle bu Somali ve Afrika’daki yasanan durumlara bakildiginda gerçekten de ciddi bir mesafe kaydettigimizi görebiliyoruz. Tabi bu rakamlara son yillarda ülkemizde misafir olarak kalan Suriyeliler ile Iraklilar dâhil degil. Eger bu harcamalarda eklenirse bahsettigimiz rakamin çok çok üstünde bir sayiya ulasiriz.”

Bu süreci Türkiye örnek bir sekilde sürdürdüklerini anlatan Serdar Çam, diger çalismalarinda Türkiye’nin beklentilerine karsilik bulmasi için yürütülen çalismalar oldugunu söyledi. “Tabikî ülke olarak gerçekligi elimizden birakmamiz lazim. Bu çerçevede birlesmis milletlerin geçici güvenlik konseyi için bazi çalismalarimiz var. Daha önce üye olan ülkemiz, önümüzdeki dönemlerde tekrar bu durumu yasamak için bir takim çalismalar yürütüyoruz. Ekim ayinin 20’sinde yapilacak secim için bizlerde kulis çalismalari yürütüyoruz. Özellikle orta Amerika’da bulunan çesitli küçük devletler var burada belli yatirimlarimiz ve dirsek temaslarimiz sürüyor. Bu atilimlarimizdan amaçladigimiz secim döneminde bizi oylariyla desteklemeleri. Expo 2020 ve olimpiyatlar gibi dev organizasyonlar için yürüttügümüz bir takim çalismalar da mevcut. Ben son olarak sunu söyleyecegim gerçekten Türkiye dünyada farkli bir yaklasim içerisinde. Birçok engellemelere ve zorlamalara ragmen her tür farkliliklarla çalisan ve çalismayi basarabilen bir ülke konumundayiz. Türkiye gerçekten gönülleri fethedebilecek bir medeniyetin temsilcisidir. Bu gün dünyanin bir çok noktasinda dini, dili ayit etmeden tüm insanlarin yardimina kosabiliyorsa ve bir çok devletin üst kademesinden takdir toplayabiliyorsa bu azimsanacak bir çalisma yürütüldügü anlamina geliyor. Dolayisiyla dünyanin Türkiye’nin bu konumundan dolayi daha çok istifade etmesi gerekiyor.”

TIKA Baskani sorulacak sorulara cevap verecegini ifade etti. TIKA Baskanina ilk soruyu soran Istanbul Eski Valisi Hüseyin Avni Mutlu sunlari söyledi. “Degerli Baskanim bu bilgileri birinci agizdan duymaktan mutluluk duydum. Sehrimize hos geldiniz. Sizinle gurur duydugumuzu ifade etmek istiyorum. Yakindan takip ettigimiz önemli kuruluslarimizdan birisiniz. Gerçekten büyük isler basardiginizi biliyoruz. Siz anlatirken ben sizi takip etmekten yoruldum. Ama görüyorum ki siz hiç yorulmuyorsunuz. Siz hala dünyanin ayak basilmadik bir yerinin kalmamasi için çalistiginizi görüyorum. Sayin Cumhurbaskanimizin ve Basbakanimizin talimatlariyla var gücünüzle çalistiginizdan dolayi sizi ve ekibinizi yürekten kutluyorum. Bu kadar yogun projeleri kaç kisiyle yürüttügünüzü gerçekten merak ettim. Bu ilk sorumdu. Ikinci sorum yürüttügünüz bu degerli çalismalari diger ülkeler nasil degerlendiriyor. Yorumlar ne tür oluyor. Bunlari ögrenmek istedim. Bu vesileyle Sayin Suriçi Baskani Nedim Abi Beyefendiye ve degerli katilimcilara hos geldiniz diyorum hepiniz hos geldiniz.”

Sorulan soru üzerine TIKA Baskani Serdar Çam “Yaptigimiz çalismalar imkânlarimiz oldugu sürece tabi ki büyük desteklere sahibiz. Çok sükür genis bir ekiple çalisiyoruz. Çoklukta ziyade bereket önemli yani Türkiye’nin yapmis oldugu islerde bir bereket var. Baskalarin harcadigi milyar dolarlik islere nazaran bizim yaptigimiz isler daha görünür oluyor. Bu bence bereketle alakali bir durum. Bazen bir ise 10 kisiyi görevlendirirsiniz o isin üstesinden kalkamaz ama bazen 10 tane ise bir adam görevlendirirsiniz bir bakarsiniz hepsini bitirmis gelmis baska is yok mu diye gözünüzün içine bakar. Bu biraz gönül isi, gönülle alakali bir sey.

Biz bahsetmesek de TIKA bir güç. Özellikle balkanlarda toplanti üzerine toplantilar yapiliyor. Gazze’de, Misirda, Süveys’de dolayisiyla ecdadimizin ayak bastigi her yerde bizim STK’larimiz var. Birçok bakanligimiz TIKA vasitasiyla dünyanin birçok bölgesinde varligini hissettiriyor. Tabi ki bu durumda ister istemez dikkat çekiyor. Bizler gücümüzün farkinda olarak ve bu gücün sarhosluguna da kapilmadan birçok çalismayi basariyla yürütüyoruz. Bizler eger sadece itibara ve gösterise önem verseydik önce Somali’ye degil diger bati Afrika ülkelerine giderdik ve yarar saglamayi amaçlardik. Çünkü bu ülkelerin yer alti kaynaklari zengin ve yetersiz is gücü ve teknolojiye sahipler. Fakat bizim amacimiz öncelikle yardim etmek. Dolayisiyla biz insani ve ahlaki durusumuz geregi önce Somali’ye gittik. Bizim katkilarimizdan sonra ciddi yatirimlar oldu bu ülkeye ülkemizden is adamlarinin yürüttügü büyük çalismalar var. Tabi ki biz her olaya sadece duygusalda bakmiyoruz. Birazda rasyonel olmak lazim. Bu bölgelerde hizla yayilan Ingilizce ve Fransizcaya karsi Türkçe egitim veren kurumlara destek veriyoruz ya da bizzat açiyoruz. Bu çalismalari da ilgili Bakanligimizin talimatlari dogrultusunda yürütüyoruz. Biz gittigimiz yere medeniyeti de götürmeyi amaçliyoruz. Dolayisiyla yardimda bulundugumuz ülkelere öncellikle kendi ayaklari üzerinde durmalari için projeler gelistiriyoruz. Onlarda bu duruma sasiriyorlar. Özellikle güney sudan da onlara gerekli desteklerin ardinda söyledigimiz ilk sey tüketici olmamalari. Kendi ayaklari üzerinde durmalari için tesvikte bulunuyoruz.”

Istanbul 1. Bölge Vakiflar Genel Müdürü Ibrahim Özekinci

Istanbul’da en az 200 esere yurt disinda ise TIKA’nin gerçekten basarilarin üstünde basarilara imza atti. Gerçekten çok büyük islere imza atildi. Bizde yurt disinda daha yeni yeni çalismalara basladik bu alanda TIKA’nin tecrübelerinden faydalaniyoruz. Buradan baskanimizin yapmis oldugu çalismalarindan ötürü bir kez da tebrik ediyorum. Benim sormak istedigim soru ise Yunanistan Türkleri ile ilgili bir çalisma oldu mu?

TIKA Baskani Serdar Çam

Yürütmüs oldugumuz çalismalar gerçekten diplomatik kriterlere uygun olmasi lazim. Yani biz basbakanlik adi altinda bir proje yapmak istiyorsak o ülke nezlinde taninmis olmamiz gerekiyor. Uluslararasi bir anlasma ile bir proje baslatmamiz lazim. Dünyadaki bazi anlasmalara göre belli kriterlerin üzerinde olmak gerekiyor. Ayrica bir takim anlasmalarin çizdigi sinirlar çerçevesinde hareket etmeniz gerekir. Tabiri caiz ise bizler misyonerlik faaliyeti yürüten bir kurulus görüntüsü vermememiz lazim. Her sey seffaf, net ve açik olmasi gerekiyor. Tabi pek çok kurulusun kendine güre yürüttügü çalismalar var. Türkiye bu gün pek çok devlet tarafindan kabul görülüyorsa belli standartlara uymaya çalismasindan kaynaklaniyor. Dolayisiyla biz sadece kalkinma ve yardim çalismalari kapsaminda ülkelere girebiliyoruz. Dolayisiyla bu çerçevede Yunanistan’a direk gidip bir proje gerçeklestirme imkânimiz yok. Daha önceden belli anlasmalar imzalayarak, bir takim kurallara uyarak çalismalarimizi yürütüyoruz. Türkiye’nin de bildiginiz gibi benzer belli basli uygulamalari var. Örnegin bu gün Sincan’daki soydaslarimiza yardim etmek için cin devletiyle belli anlasmalar yapmadan bir proje yürütmemiz söz konusu olamaz. Ayni sekilde Rus cografyasinda bir çalisma yapmak mümkün olamaz. Bir seyler yapmak adina baska ülkelerin iç islerine karismak gibi bir durumumuz söz konusu olamaz. Yaptigimiz islerde saygili ve düzgün olamaya çalisiyoruz.

Zehra Taskesenlioglu

Bir ülkede dönüsüm yasanirken kadin ve gençlerin rolü çok fazla. Bazi haklar ve yöntemler farkli ellerde ögretildiginde bu seferde anlamsiz isyanlar ve uygulamalarla karsilasiyoruz. Tunus’ta bu örnegi yasadik. Yapmis oldugunuz çalismalarda gençlik ve kadin kurulularina destekleriniz hangi ölçüde bulunuyor?

TIKA Baskani Serdar Çam

Sizin de belirtiginiz gibi toplumda bir sikinti baslarken önce gençler ve kadinlar bundan yara almaya basliyor. Dolayisiyla bir proje gelistirilirken öncelikle kadin ve gençler ön planda tutularak yapilmasi lazim. Bir toplumu ayaga kaldiracak olan kisi annedir. Bizim kültürümüzde annenin egitimci ruhu tahmin ettigimizden fazladir. Ahmet Yesevi hazretlerinin haci Bektasi hazretlerinin o sofi yönleri bizler için örnek teskil eden timsallerdir. Ancak sahaya inildiginde açikça söylenmesi gerekirse biz biraz pratik davraniyoruz. Önümüze gelen projelerde önemli gördügümüz hangisi ise önce onu hayata geçirmeye çalisiyoruz. Bu noktada özellikle saglik ve kadinlarla ilgili sorunlarda hiç durmadan uygulamalari hayat geçiriyoruz. Özellikle bu gibi konularda destek istendiginde yardim etmeye çalisiyoruz. Bizzat bulundugumuz çalismalar ise biraz zaman ve deneyimli insan gerektiriyor.

Istanbul Suriçi Denetleme Kurulu Baskani Sayin Necdet Külünk toplantinin sonunda yapmis oldugu toparlama konusmasinda sunlari söyledi.

 “Degerli valilerim ve dostlarim hepiniz hos geldiniz. Peygamber Efendimizin hadisi serifinde söyledigi gibi insanlarin en hayirlisi insanlara en çok hizmet edendir. Burada bütün mesele Peygamber efendimizin asirlar önce bize emrettigi buyrugu günümüze uyarlamak. Bati bunu bir kalip haline çevirerek tüm dünyada uygulamayi sürdürüyor. Islam âleminin en eksik oldugu nokta akli planlayamamasidir. Buna benzer bir takim algilari planlayamadigi için bunlari planlayan ülkelerin ideolojilerine sarilmak zorunda kalmistir. Bugün degerli baskanimizdan duydugumuz bu güzel gelismelerin siyasi bir dayanagi olmasaydi TIKA bugün evrensel bir kimlige kavusamazdi. Sayin Cumhurbaskanimiz ifade ettigi gibi dünyanin neresinde bir sikinti varsa biz orada olacagiz. TIKA açilan yaralarin kapanmasi, mazlumun ayaga kalkmasi için olusturulan bir misyonun sekillenmis halidir. Ben bu ifademin ardindan Sayin TIKA Baskanimiza ve ekibini basarilarinin devamini diliyorum. Sur içi grubuna böyle bir toplantiyi basariyla gerçeklestirdigi için basta Sayin Nedim Abi Beyefendiye huzurlarinizda Tesekkür ediyorum. Dünyada yapilacak bunca is varken hepimize birçok is düser bu yüzden siyaseten ve bürokrasi alaninda birbirimizin ayagina basmamiza gerek yok. Yolunuz aydinlik olsun çok tesekkür ediyorum.”

Program Istanbul Emniyet Müdürü Selami Atinok’un TIKA Baskani Dr. Serdar Çam’a taktim ettigi ebru sanatli çerçevenin ve toplu fotograf çekiminin ardindan son buldu.