Tampon bölge yakin, savas ise uzak ihtimal

Tampon bölge yakin, savas ise uzak ihtimal

Filistinli Gazeteci Hasan Tahravi, TSK jetinin düsürülmesinin ardindan Türkiye ile Suriye arasinda artan gerilimin Arap dünyasina yansimalarini gazetemize degerlendirdi. Yasananlarin bölgedeki

Filistinli Gazeteci Hasan Tahravi, TSK jetinin düsürülmesinin ardindan Türkiye ile Suriye arasinda artan gerilimin Arap dünyasina yansimalarini gazetemize degerlendirdi. Yasananlarin bölgedeki farkli güçler tarafindan farkli uçlardan degerlendirildigine dikkat çeken deneyimli gazeteci, bu durumu, yaratilmak istenen Sünni-Sii çatismasinin bir görüngüsü olarak nitelendirdi. Tahravi, Türkiye’nin Ortadogu politikasinin Erdogan’in Arap kamuoyundaki eski popülaritesini kaybetmesine yol açtigini söyledi.

TSK’ye ait jetin Suriye’de düsürülmesi Türkiye’de gündemin en ön siralarinda. Peki bu konu Suriye kamuoyunda nasil tartisiliyor?
Yalniz Suriye degil, Arap ülkelerinde de bu olay yakindan takip ediliyor. Dikkat çekici olan, Genelkurmay’dan jetin radarda kaybedildigine iliskin ilk bildiri açiklandiginda, Suriye’de uçagin düsürüldügü biliniyordu. Hatta basina sizdirilmisti.
Türkiye-Suriye iliskileri hassas bir dönemden geçiyor. Jetlerin gittigi yer de çok hassas bir bölge. Zaten ayni tarihlerde Rus gemileri de o bölgeye (Lazkiye) gidiyordu. Rus radarlari ve hava savunma sistemlerinin orada oldugu biliniyor. Belki de bu kadar hassas bir dönem oldugu için bu olay oldu. Ama önemli olan bir nokta daha var. Sanki bu olayda hedef Türkiye degil de AKP hükümeti. Suriye herhalde bunu yaparak birkaç degisik mesaj vermek istedi. Ilki Türkiye Basbakanina verilmek istenen bir mesajdi: ‘Biz ayaktayiz, üstümüze geleni, saldirani vururuz”
Ikincisi, Türkiye yoluyla NATO ülkelerine ve Batiya “Bizim zayif oldugumuzu düsünmeyin, biz Libya, Irak degiliz. Savunmamiz güçlü, halk yanimizda” mesajiydi.  

Olay diger Arap ülkelerine nasil yansidi?
Arap ülkelerinde genelde bu olaya karsi iki farkli görüs var. Zaten Besar Esad’i destekleyen güçler - Lübnan’da Hizbullah ve bazi Hiristiyan partiler, Filistin’de bazi partiler ve Arap milliyetçileri - bu durumda Suriye’nin yaninda duruyorlar. Diger tarafta, özellikle Körfez ülkeleri de, sanki bir savas olacakmis gibi bakiyorlar, hatta Türkiye’yi buna itmeye çalisiyorlar. Kuveyt, Katar ve Suudi Arabistan’da gazetelerde bu yönde yazilar çikmaya basladi. Onlar, “Bizim Suriye’ye karsi yapamadigimizi ancak Türkiye yapar” anlayisiyla hareket ediyorlar. Bu olay bahanesiyle Türkiye’yi savasa itmeye basladilar.

Türkiye bu konuyu NATO ve BM’ye tasidi. Zaten Suriye’de tampon bölge olusturulmasi tartisiliyor. Bu son olay buna vesile edilebilir mi?
Evet, Erdogan’in Meclis grup toplantisindaki açiklamalarinin satir aralarinda ipuçlarini görebiliyoruz. Muhalefete destekten bahsetti. “Diktatörü devirene kadar destegimizi sürdürecegiz” dedi. Bu, açik bir destek. Bu destegin ilerideki günlerde nasil olacagini görecegiz. Ama büyük ihtimalle Erdogan’in bahsettigi yardim parasal degil de, silah ve lojistik bir yardim olabilir. Suriye sinirinin muhaliflere açik oldugunun zaten herkes farkinda. Ama tampon bölge de gündeme gelebilir.
Erdogan Meclis’te yeni bir dönemden bahsetti. Suriye askeri sinira yaklastigi anda karsilik verilecegini söyledi. Bu bir hazirlik olabilir. Ileride Suriye’ye “sinirin 5-10 km yakinina yaklasmayacaksin” diyebilir.
Tampon bölge için Türkiye adim atmak isterse Batida bunu destekleyen çok ülke olacak. Bazi Arap ülkelerinin finansal destegi olabilir. Hele Katar simdiden açik destek veriyor.
Ama uçagin düsürülmesi nedeniyle bir sicak çatismanin yasanacagini sanmiyorum. Türkiye ABD için ne kadar önemliyse, Suriye de Rusya için o kadar önemli. Simdi bir savas olursa Suriye yalniz kalmayacak. Iran zaten açik destegini veriyor. Çin Suriye’yi destekleyecek. Hizbullah gibi degisik örgütler de Suriye’yi destekliyor. Hemen sicak savas zor görülüyor. Ama degisik yollarla Türkiye’nin Suriye üzerindeki baskilari artacak. Sinir bölgesinde daha degisik gelismeler yasanabilir.

‘MÜSEBBIBI ERDOGAN’

Suriye’de kendini sol-sosyalist tarif eden çesitli örgütler nasil degerlendirdi son gelismeyi?
Biliyorsunuz Suriye parlamentosu seçimlerin ardindan yeniden olustu. Yeni kurulan hükümetin içinde Baas Partisi yalniz degil. Sosyalistler var.
Basbakan Yardimcisi Kadri Cemil Suriye Komünist Partisi  kadrosundan. Suriye içindeki sosyalistler genelde yönetime paralel tutum aliyorlar bu konuda. Yalniz onlar degil, zaten halk da mevcut politikayi destekliyor.
Suriye televizyonlarini izlediginizde halk sevinç içinde, son gelismeler nedeniyle. Suriye halki sanki “Saldiri Türkiye’den geliyor. AKP hükümeti bizi öldürüyor, teröristleri üstümüze gönderiyor’ gibi bakiyor. Dogru, belki yönetim ve basinin tutumu bu anlayisi pompalayan. Ama bunun bazi gerçek dayanaklari da var. Yani Suriye’de halkin olaya böyle bakar hale gelmesinin asil müsebbibi tabi ki Erdogan’in politikasidir. Halk uçak düsünce bir zafer duygusuna kapildi. Içerideki muhalefet de paralel düsünüyor bu konuda. (Ankara/EVRENSEL)


ERDOGAN’IN KARIZMASI ÇIZILDI

Basbakan Erdogan, Ortadogu’da hayranlik duyulan bir lider gibi yansitiliyordu. Durum hâlâ böyle mi?
Öyle oldugunu zannetmiyorum. Erdogan, özellikle Israil’e karsi “One minute” söyleminin ardindan Arap gençleri içinde aranan bir adam haline gelmisti. Ama Arap Bahari basladiktan sonra, Tunus’tan Suriye’ye gelene kadar isin rengi degisti. Özellikle son dönemde Suriye politikasi nedeniyle Recep Tayyip Erdogan’in karizmasinin çizildigini görebiliyoruz. Arap gazetelerinde, onu hicveden karikatürler çikiyor.
Daha önce Lübnan’i ziyaret ettiginde Hizbullah taraftarlarindan tutun, Hiristiyanlara kadar herkes Erdogan’i karsilamaya gitmisti. Erdogan simdi gitse daha önce sokaga çikanlarin yarisi onu karsilamaya çikmaz. Bundan eminim. Hatta tersi olabilir. Erdogan’i protesto edebilirler.
Irak’i anlatmaya gerek yok. Maliki-Hasimi hikayesinde Türkiye’nin tarafli tutumu bir gerginlik yaratiyor zaten. Filistin’de de ayni durum söz konusu. Ama Körfez ülkelerinde ayni popülaritesini devam ettirdigini söyleyebilirim.

Yani bir yanda Sünni liderlerin yönetimindeki Körfez ülkeleri, bir yanda Sii liderler ve onlarin çevresindeki güçler var. Türkiye’nin politikasina bakis açilari da farkli. Bu, sözü edilen olasi bir Sii-Sünni çatismasinin yansimasi mi?
Evet, bu çok tehlikeli bir durum. AKP hükümetinin dis politikasina bakinca, baska siyasi nedenleri var gibi gözükse de, gerçekten Sünnilige dayali bir politika izleniyor. Lübnan’da da, Suriye’de de, Irak’ta da ayni politika izleniyor sanki. Suriye muhaliflerinin hepsinin Sünni oldugunu herkes biliyor.
Genel olarak bu Sünni-Sii çatismasi, ABD’nin bir projesi aslinda. Yeni degil. 2007’de Ürdün Krali Abdullah ilk kez Sii ekseninden bahsetmisti. Ama daha öncesinde de konusuluyordu.
Irak’in isgalinde zaten bu hesaba katildi ABD tarafindan. Bazen Sünni, bazen Sii tarafini destekledi ABD. Verilmek istenen mesaj, “Sii ile Sünni’nin bir arada yasama sansi yok” idi.
Irak gerçekten bu duruma geldi. Suriye’de 15 aydir olaylar devam ediyor ve sanki Suriye de o noktaya gidiyor. Bu noktaya geldigimiz zaman da durum çok zor. Lübnan var. Körfez ülkelerinde belki sorun yok gibi gözüküyor ama oralarda da Siiler yasiyor ve sorunlar dogabilir. Bu çatisma, bölge ülkelerinin ve halklarinin çikarina degil. Bu gelse gelse ABD ve Israil’in isine gelir. Bölgedeki asil tehlike bir Sünni-Sii çatismasi.


FILISTINLILER ENDISELI

Filistin, Türkiye’de yakindan takip ediliyor. Peki Türkiye’nin komsulariyla gerginlesen iliskisi Filistin’de nasil izleniyor?
Filistin’de El Fetih ve Hamas’in barismasi henüz istenilen noktada degil. Hemen yani basinda, Misir’da seçimler yasaniyor. Bir de genel olarak Arap Baharinin nereye gittigi, Filistin’de de meyve verip vermeyecegi tartisiliyor. Yani Filistin’in kendi gündemi zaten yogun. Ama bu son olay da yakindan takip ediliyor. Filistin’de Suriye konusunda genelde bir ayrim var. Çogunluk Besar Esad’i olmasa da, Suriye’nin bütünlügünü ve daha güçlü bir ülke olmasini destekliyor. Sol-sosyalist partiler, ulusal partiler de bu noktada. Öbür tarafta, Erdogan’in tutumuna yakin olanlar var. “Suriye’nin iç meselesi, karismiyoruz” diyorlar ama Besar Esad giderse memnun olacaklar.
Bir de Hamas var. Hamas ortada. Bir yandan Müslüman Kardeslerin kültüründen geldigi için Suriye’deki muhalefete yakin durmasi gerektigini düsünüyor, ama diger yandan uzun süre Suriye’den destek gördükleri için Esad yönetimine de ses etmiyorlar. Hamas’in içinde bazen muhalefeti, bazen Suriye’nin birligini destekleyen sesler çikiyor.
Ama genel olarak Filistinliler için önemli olan bu sorunun bir an önce bitmesi. Çünkü Suriye’de 750 bin Filistinli yasiyor. Irak isgal edildiginde oradaki Filistinliler zor durumda kaldilar.  Yüzlerce Filistinli öldürüldü Irak’ta, binlercesi Ürdün sinirina zorla göç ettirildi. Filistinliler, Suriye’de degisik bir durum gelisirse orada yasayan 750 bin Filistinlinin durumunun ne olacagindan endiseliler. Müslüman Kardesler Suriye’de yönetime gelir, silahli kisiler Sam’a giris yaparlarsa kanli olaylar yasanabilir. Bu beni de endiselendiriyor.

Evrensel