Tayyip Hava Yollari nereye uçuyor
THY, 20 Mayis 1933`te Milli Savunma Bakanligi`na bagli "Hava Yollari Devlet Isletmesi" olarak kuruldu. Ilk Türk havacilarindan Fesa Evrensev`in müdürlügünü yaptigi kurulusun kurulus bütçesi 180 bin liraydi ve yedi pilot, sekiz makinist, sekiz memur, bir de telsizci olmak üzere toplam 24 personel vardi. THY geçen 80 yilda bir dünya devi haline geldi ve hepimizin gurur kaynagi oldu. Ancak Basbakan Erdogan’la AKP zihniyetinin akil ve bilim disi bakis açisi ile “benden” “ondan” politikalari nedeniyle maalesef THY’den de artik hiç de iyi haberler gelmiyor.
Neredeyse her gün kullandigim THY uçaklarindaki tüm personeli tenzih ederim ancak THY yönetimi ve AKP iktidari THY’nin ve dolayisiyla milletimizin kisitli kaynaklarini verimli bir sekilde kullanmiyor, hukuka aykiri oldugu yönünde ciddi süpheler uyandiran bir yönetim politikasi ile THY’nin ve Türkiye’nin itibarina zarar veriyor.
HÜKÜMET GREVE BAKISINI BELLI ETTI ZATEN
80. Yilini kutlamasina sayili günler kala THY’de herkes kaygili bir bekleyis içinde. Geçen yil temel haklarini kullandiklari için isten çikartilan 305 çalisan mahkemeleri kazanmasina ragmen henüz isbasi yapabilmis degil. Üstelik 15 Mayis’ta grev baslayacak.
Basbakan Erdogan ve ekibinin THY ile ilgili niyetini ilk olarak 31 Ocak 2012’de TBMM’ye sunulan 1/567 esas numarali Toplu Is Iliskileri Kanunu ile ortaya çikmisti. Bu tasarinin 64/6. Maddesinde, “Hava ulasim alaninda faaliyet gösteren isyerleri veya isletmelerde grev esnasinda isveren faaliyetin yüzde 40’ini sürdürebilir. Bu durumda çalisacak isçilerin sayisi, niteligi ve çalisma yerleri, isyerlerinde veya isletmede çalisan isçi sayisina göre isveren tarafindan belirlenir” yazmakta idi. Bu düzenleme Türkiye’nin de kuruculari arasinda yer aldigi Uluslararasi Sivil havacilik Örgütü (ICAO) direktiflerine açikça aykiri olmasina karsin hükümet bunu tasari olarak TBMM’ye getirebildi. Bu düzenleme ICAO disinda Uluslararasi Çalisma Örgütü’nün (ILO) 87 ve 98 sayili sözlesmeleri basta olmak üzere Avrupa sosyal Sarti, BM Ekonomik Sosyal Kültürel Haklar Sözlesmesine ve dogal olarak Anayasamizin 90. Maddesine de bütünüyle aykiriydi.
KÜLÜNK HÜKÜMETIN IMDADINA YETISTI
Gelen tepkiler üzerine uçus emniyetini tehlikeye düsürecek ve bir anlamda intihar olarak yorumlanacak, grev asamasindaki personelin yüzde 40 ile çalismaya devam etme kararindan geri adim atildi. Ama bu geri adimla çok daha vahim bir operasyona imza atildi. Çünkü AKP Istanbul Milletvekili Metin Külünk’ün verdigi tek maddelik bir yasa teklifi ile havacilik is kolunun da tamamen grev yasagi kapsamina alinmasi istendi. Kamuoyundan ve dünyadan gelen baskilar sonucunda bu adimdan vazgeçildi ancak olan o dönemde basin açiklamasina katilan veya o esnada oradan geçen, hatta o gün ise hastalik gerekçesiyle gitmemis olan 305 THY çalisanina oldu. Simdiden bu insanlarin üçte ikisi zaten yerel mahkemelerden ise iade karari aldilar ama ‘mahkemenin kararini uygulayacagim’ diyen THY yönetimi israrla bu iade kararlarina uymadi ve kararlari temyiz ederek hukuki süreci daha da uzatti.
27 BIN KISI BU SIRKET ÜZERINDEN BASVURDU
Bu süreçte AKP’li Metin Külünk’ün ismi farkli bir sekilde de gündeme geldi. Kisisel web sayfasinda “CV gönder” linki koyan sayin milletvekilinin Empatik isimli sirket araciligiyla THY ile uzun süre Kabin Memuru Ise Alim (KAMIA) projesini yürüttügünü ögrendik. Ekim 2009’dan itibaren Sayin Külünk, Empatik araciligiyla 26 bin 875 is basvurusunu kabul etmis. Maliye Bakani tarafindan bu konudaki önergeme verilen yanitla, Mayis 2011’e kadar Empatik firmasinin THY Kabin Memuru seçim sürecinde sinavlarda ve ön mülakatlarda hizmet verdigi kabul de edildi.
Grev bir temel haktir ve isçilerin bu en temel haklarinin her zaman yaninda olduk. THY ulusal bir gurur kaynagimizdir, ama o son model uçaklari uçuracak olan personelidir, pilotudur, yer hizmetleridir, uçak bakim teknisyenidir, hava trafik kontrolörüdür ve bu çalisanlarin haklarini son kurusuna kadar alarak insanca muamele görmeleri en dogal haklaridir. 15 Mayis’ta greve gidecek personelin de bu nedenle yanindayiz ve hatirlatmak istiyoruz, Basbakan Recep Tayyip Erdogan ve onun zihniyetindeki THY yönetimi hiddeti bir hitabet sanati sandigi gibi yönetim sanati da sanmamak zorundadir. Basiretli davranmak, çalisanlarin haklarini onlara vermek ve personeli magdur etmeden sorunlari çözmek gerekiyor. Grev sözünün bile Avrupalilari ürküttügü ve bugün itibariyle yaz aylarini kapsayan ileri tarihli rezervasyonlarda büyük iptallerin yasandigi biliniyor. Salt bir inatlasma veya hak gaspina devam etmek için 80 yillik bir markaya zarar vermek kimsenin haddi degildir.
6 YIL ÖNCE OYLAMA YAPMISLARDI SIMDI NIYE YAPMIYORLAR?
THY yönetiminin 2007 yilinda yaptirdigi oylamada “greve evet” denildigini dikkate alarak, bu kez grev oylamasina sicak bakmadigi ve grevin baslamasina ses çikarmayacagi ve grev basladiktan sonra “isteyen gelsin, çalissin” çagrisi yapacagi duyumlari bizim kulagimizi da geldi. THY isçisini, grevci ve grev kirici olarak ikiye bölerek, çalisanlari birbirine düsürecek, bu yolla is yeri huzurunu, barisini bozacak bu yöntemin tercih edileceginin dogru olup olmadigini da hükümetin acilen açiklamasi gerekmektedir. Hükümetin grev karari açiklandiktan sonra Maliye Bakani niçin “THY yalniz degildir. Gerekeni yapariz” açiklamasini neden yaptigini, bu sözlerin THY çalisanlarini tehdit anlami tasiyip tasimadigini, temel haklarini kullanmak isteyen vatandaslari tehdit etmenin demokratik bir idarenin isi olup olamayacagini da açiklamasi gerekmektedir. Maliye Bakani’nin açiklamasinda dedigi gibi “THY, ulusal güvenlik ve turizm için çok önemli bir kurulus” ise THY niçin özellestirme kapsamina alindi, herhalde Sayin Bakan’in cevap vermesi gereken önemli sorulardan biri de budur. Öyle ya, “madem ulusal güvenlik” açisindan önemli bir kurulus, o halde THY niçin “ulusun” elinden alinarak “özel” bireylerin eline teslim edildi?
DIS BORCUN YÜZDE 10’U THY’NIN
Geçtigimiz günlerde verdigi 212 uçaklik siparis de dâhil olmak üzere, THY Yönetim Kurulu Baskani’nin açiklamasina göre 38 milyar dolar daha borç yükü altina girerek ülkemizin dis borcunun %10’unu tek basina olusturan THY yönetiminin, yakin gelecekteki mali kriz ve basarisizliklarina karsi gerekçe olusturmak amaciyla bundan sonra olusabilecek her türlü olumsuzlukta “grevi” bahane edecegi seklinde sektör çalisanlarindan gelen duyumlar oldugunu da bu noktada aktarmak isterim.
USULSÜZLÜKLER DERYASI
Sadece son bir yil içerisinde mercek altina almam sonucunda THY’de ortaya çikan usulsüzlükleri size aktarmakla yetinerek, THY’nin nasil yönetildigi kararini sizlere birakiyorum, Bu karari verirken Türkiye için çok hayati olan ve hepimizin gurur kaynagi olan bir kurulusun AKP’nin ellerinde nasil adim adim yanlis yönetildigini, bu yanlis yönetimin bedellerinin de Türkiye tarafindan nasil ödendigini düsünmek gerekmektedir. AKP zihniyeti Türkiye’deki her kurum gibi THY’yi de bencilce, kendisi için yeni çikarlar saglayacak bir araç olarak görmüs ve nihayetinde kurumun temelinde onarilmasi çok güç olan bir çatlak birakmistir. Onu toparlamak ve THY’yi hak ettigi yere getirmek hepimizin sorumlulugudur:
RÖTARLAR 48 MILYON TL’YE MAL OLDU
-AKP döneminde THY son yilda (2002-2011) çesitli gerekçelerle yaptiklari rötarlar nedeniyle toplam 48 milyon 50 bin 249 TL masraf yaparak yolcularinin konaklama, ulasim gibi giderlerini karsiladi. Oysa THY Yönetim Kurulu Baskani Hamdi Topçu Haziran 2012’de ekonomi muhabirleriyle yaptigi kahvaltida 110 milyon TL’nin rötarlar nedeniyle kayboldugunu açiklamisti.
-Türk Büyükelçiliginin zamaninda uyarmasina karsin, THY, Suriye’deki olaylar nedeniyle buradaki 12 milyon dolarini Türkiye’ye transfer edemedi.
IRAK’TA 2.9 MILYON DOLAR UÇTU
-2003 yilinda da benzeri olay Irak’ta yasanmis ve ülkenin isgalinden önce bu ülkede bakiye kalan 902 bin 258 Irak Dinari karsiligi 2 milyon 901 bin 152 ABD dolar da zamaninda Türkiye’ye aktarilmadigi için para biriminin degismesinin ardindan buradaki para sadece 626 dolar karsiligina düstü. Sonuç olarak THY buradan da 2 milyon 900 bin 536 dolarini kaybetti. Bu 9 yil için Irak’taki paralar için ne yapildi, hangi danismanlik firmasina ne kadar para ödendi halen bilinmiyor.
IRAN’DA 50 MILYON EURO BEKLIYOR
-Iran’da da benzeri bir durum var AKP hükümeti henüz sorularimizi yanitlamadi ama elimizdeki bilgilere göre Hamdi Topçu Eylül 2012’de Iran’a giderek THY’nin burada kalan 50 milyon Euro’sunu kurtarmaya çalisti. Iran para biriminin konvertibl edilememesi ve dövize çevrilememesi ve kur farki dolayisiyla buradan da yüzde 40 dolayinda bir kaybin söz konusu oldugu ifade ediliyor. Iran’da diger hava yollari kur farki dolayisiyla Iran parasi üzerinden bilet kesmiyor THY ise buna dikkat etmedigi için söz konusu asiri zarar gündeme gelmis durumda.
BOSNA’DA 60 MILYON TL BATIRDILAR
-THY, 2008 yilinda Bosna Hersek Hava Yollari’nin (BHHY) yüzde 49’una ortak oldu, ancak ortakligini 4 yil sonra noktalayarak sahip oldugu hisseleri bedelsiz olarak devretmesi Türk halkinin toplam 60 milyon TL’sine maloldu. Üstelik bu meblagda THY’nin 2 Airbus uçagini BHHY logo ve amblemi ile boyatip, pilotlariyla birlikte BHHY emrine vermesiyle ugradigi gelir kaybi ise bu hesaba dahil edilmemistir.
-Üstelik BHHY operasyonunda maddi kaybin disinda AKP’nin ‘yandaslik’ kavraminin en uç örnekleri de yasama geçirilmistir. Söyle ki THY Personel Müdürlügü memuru iken 2005’ten itibaren önce Saraybosna THY Ofisine sef, daha sonra müdür yapilan Okan Uluocak, kisitli ticari bilgisine ragmen 2008’de BHHY Ticaretten Sorumlu Genel Müdür Yardimcisi olarak atanmistir. THY Bosna Hersek Ofis Müdürü olarak atanan ve THY ile BHHY arasindaki isbirligi ve koordinasyonu saglayan Ahmet Salih Kansu da eski AKP milletvekili Hüseyin Kansu’nun ogludur. Ayrica 44 yasinda iken uzman statüsünde THY’ye alinan ve 1,5 yil sonra THY Cenevre Müdürü, ardindan Pazarlama Baskan Yardimcisi yapilan Altan Büyükyilmaz; 2011’de BHHY Genel Müdürü olarak atanmistir. Büyükyilmaz’in, sahip oldugu firmanin Basbakan Recep Tayyip Erdogan’in baskanligi döneminde 1996’da Istanbul Büyüksehir Belediyesi’ne ‘Istanbul Sehir Rehberi’ isimli bir kitap hazirlamis, üstelik kitapta açikça cumhuriyet karsitligi yapilmistir. Büyükyilmaz’in bu kitabi ö dönem AKP Sanliurfa Milletvekili Zeynep Armagan Uslu ile birlikte hazirladigi, ANAR Arastirma Sirketinin Genel Müdürü ve Zeynep Armagan Uslu’nun esi Ibrahim Uslu’nun da kitaba katki verdigi bilinmektedir.
THY HALKA AÇIK AMA SIFIR KÂRLA NASIL HIZMET VERIYOR?
-2005 yilinda Basbakanliga tahsis edilen TC-ANA tescilli Airbus 319 CJ tip uçak niçin ihale yapilmadan dogrudan THY’den alindi? TC-ANA’nin iç dizayni için 1 milyon dolar harcandigi dogru mudur? THY’nin Mayis-Agustos 2005 döneminde TC-ANA için 450 bin dolar kira ödeyerek zarar ettigi bilgisi dogru mudur? VIP filosunda bulunan uçaklarin 2008’den itibaren her türlü mal ve hizmet ihtiyaçlarinin (teknik bakim, akaryakit, üstgeçis, konma-konaklama, yer hizmetleri ve ikram vb.) THY tarafindan satin alindigi, ancak Cumhurbaskanligi ve Basbakanliga sifir kârla, yani maliyetine fatura edildigi dogru mudur? Bizler soru sordugunda özel hukuka tabi oldugu belirtilen halka açik sirket olan THY’nin bu uygulamasi ‘mal ve hizmetlerin rayiçten daha düsük fiyata satilmasi’ olarak tanimlanan ve hapis-agir para cezasi öngörülen ‘örtülü kazanç’ suçunu olusturmuyor mu? Bu gibi sorularimiz da maalesef aylardir yanitlanmayi bekliyor.
IDRIS NAIM SAHIN’IN YANLIS BILGISINI YAKALADIM!
-THY; 15 Mayis 2012’de Ruanda seferlerine basladi, hayirli olsun diyelim ama bu açilis seferine kimler katildi, bir uçak dolusu insan için THY hangi masraflari yapti diye sordugumuzda Maliye Bakani dönemin Istanbul Vali Yardimcisi olan Ahmet Aydin’in bu sefere katildigini bildirdi. Eski Içisleri Bakani Idris Naim Sahin ise hiçbir mülki amirin bu sefere katilmadigini, o gün yurt disina çikmadigini öne sürdü. Bu çeliskinin sebebini sordugumuz da ise Içisleri verecek yanit bulamadi hala onu düsünüyorlar.
AÇIKLAMA ZAHMETINE BILE GIRMIYORLAR ARTIK
-Son dönemlerde ise Maliye Bakanligi üzerinden dahi artik sorularimiza yanit alamiyoruz. THY yönetimi 2013 yilindan itibaren Maliye Bakani’na dahi, “THY A.O. Türk Ticaret Kanunu ve SPK Mevzuatina göre ticari faaliyet gösteren bir özel hukuk tüzel kisisidir. Ortakligimiz, 6 Subat 2009 tarihli Resmi Gazete’de yayinlanarak yürürlüge giren Sermaye Piyasasi Kurulu’nun Özel Durumlarin Kamuya Açiklanmasina Iliskin Esaslar Tebligi’ne (Seri: VIII, No: 54) uymakla yükümlü olup, halka açik bir sirket olarak tüm açiklama yükümlülüklerini mevzuat çerçevesinde de yerine getirmektedir. Mevzuat çerçevesinde yapilan açiklamalar disinda yapilacak bir açiklamamiz bulunmamaktadir.” Yanitini verebilmektedir. Üstelik bu matbu, içeriksiz yaniti uçaklarda niçin alkollü içki servisini kaldirdiniz gibi sorulara dahi verebiliyorlar.
ALKOLLÜ IÇKIYI ÖNCE YÜKLEMEYI UNUTTULAR SONRA YASAKLADILAR!
-Alkollü içki servisini dahi her zamanki AKP taktigiyle zamana yayarak, bilinçsiz, plansiz aksamaymis havasi yaratarak ve insanlarin tepkisini ölçerek yavas yavas yasama geçirdiler. Önce business class’ta uçan yolculara eskiden oldugu gibi alkollü ve alkolsüz içkileri ayni anda servis etmeyip, önce sadece isteyenlere verdiler. Bu da bir çesit baski idi ve sonunda is alkollü içki servisini kaldirmaya kadar vardi. Yine ilk dönem suçu kendi istirakleri olan THY DO&CO sirketine atarak hosteslerin yolculara, “ekipler alkollü içki yüklemeyi unutmus” seklinde yaniltici bilgi vermesini sagladilar. Bilgisayar programiyla onyillardir basariyla yürütülen yiyecek-içecek yükleme kontrolü her ne hikmetse AKP dönemkinde birden aksamalar yasamaya basladi.
UÇAK SAYISI ARTTI PERSONEL SAYISI AZALDI
GÜVENLIKTE 60 SIRKET IÇERISINDE 54. SIRADA
Merkezi Almanya’da bulunan Alman Uçak Kazalari Veri Degerlendirme Merkezi’nin JACDEC, (Jet Airliner Crash Data Evaluation Centre) istatistik sonuçlarina göre de maalesef THY, Avrupa’da “en güvenli havayollari” siralamasinda 60 sirket arasinda 54. sirada yer alabildi. Otoriteler, bu durumda THY filosundaki uçak sayisinin 3 kat artmasina ragmen teknik ve uçucu personel ihtiyacinin ayni sekilde artirilmadigi, hatta bu personel sayisinin düsürülmesinin etkisi olduguna isaret etmektedir. THY’de personele taninan yillik ve haftalik izinlerin asgariye çekilmesi ve eldeki personelden optimalin üzerinde yararlanma girisimleri nedeniyle kazalarin arttigi belirtilmektedir.
UÇUS VE ÇALISMA SAATLERI SINIRLARIN ÜSTÜNDE
-Çalisma uçus saatleri konusunda afaki konusmayip kesin veriler vermek gerekirse durum gerçekten pek parlak degil. Avrupa’da uçak basina çalisan sayisi 351 iken THY’de bu sayi 95 kisidir. Avrupa’da kokpit personelinin aylik uçus saati 80 iken THY’de bu 110 saattir. Bu süre kabin personeli için Avrupa’da 85 saat iken Türkiye’de 118 saate çikmaktadir
-THY’de 65 uçak var iken çalisan sayisi 12 bin 634 olmasina karsin, 217 uçak sayisina ulasan THY’de personel sayisinin 13 bin 800 olmasinin anlami nedir, THY Yönetimi bu sorumuza da halen yanit verebilmis degildir.
-Sivil Havacilik Akademisi Koordinatörü Kaptan Pilot Engin Aksüt de yaptiklari kapsamli arastirma sonuçlarini 27 Subat 2013 tarihinde Istanbul’da açikladi. Buna göre; Türkiye’de uçus ekibinin görev sürelerini belirleyen SHT-6A.50 yönergesi 2006’da yürürlüge konulmasina ve bugüne kadar 5 kez güncellenmis olmasina ragmen hiçbir güncellemede yorgunluk ile ilgili bilimsel çalismalarin dikkate alinmamistir. Arastirmaya göre uçus saatinin 13 saat olmasi durumunda kaza/risk oraninin 5,5 kat artmaktadir. Bizdeki SHT 6A yönerge EU OPS ile uyumlu degil. Örnegin Uçus Görev Süresi (UGS) EU OPS’ta 7 ardisik günde 60 saat ve 28 günde 190 saat iken Türkiye’de haftada 56 saat ve ayda 210 saat olarak belirlenmistir. Bu durum Hava Trafik Kontrolörleri (ATC) ile uçak bakim teknisyenlerinde de ayni sekilde vehamet arz ediyor. Çünkü söz konusu sunumda pilotlarin 9/10’unun, ATC’lerin 8/10’unun, teknik ekibin 6/10’unun ve kabin personelinin 9/10’unun yorgun oldugunu belirtiyor. Bütün bu veriler uçus güvenligi için hiç de hos olmayan bir risk tablosunu ortaya koyuyor.
-Almanya Cumhurbaskani Wulff’un istifasina yol açan olaylardan birisi de hatirlayin görevi nedeniyle yaptigi uçuslardan topladigi bedava milleri özel uçuslarinda kullandigi iddiasidir. Almanya Cumhurbaskani’nin özel seyahatlerini tarifeli havayolu ile yaptigi gerçegi karsisinda 300 milyar dolari askin dis borcu olan bir ülkenin basbakani sifatiyla devlet uçaklarini dügün davetiyesi götürmek, her hafta sonu Istanbul’a gidip gelmek ve Rize’ye, Antalya’ya, Bodrum’a tatile gitmek amaciyla kullanmasi etik midir?
NIKAH TANIGI BASBAKAN OLUNCA HIZLA TIRMANDI
-Basbakan Erdogan ve hükümetin etik sikintisi (!) olmadigi her uygulamasindan belli ama THY bazinda birkaç örnek daha vermek gerekirse örnegin Sayin Basbakan bizzat kendisine 10 Ekim 2012 tarihinde sordugum bir önergeye halen yanit vermedi. Önergede, "AKP eski Istanbul Gençlik Kollari Baskani Senol Kazanci, Basbakanlikta danismaniniz olarak görev yapti mi? Senol Kazanci’nin kardesi Seref Kazanci’nin hiçbir havacilik deneyimi olmamasina karsin, THY’nin yer hizmetleri sirketi olan TGS’de kisa süre önce Satin Alma Müdürü olarak atandigi dogru mudur? Oglunuz Bilal Erdogan’in esi Sayin Reyyan Uzuner’in dayisinin kisa süre önce TGS Insan Kaynaklari Müdürü olarak ise basladigi bilgisinin gerçeklik payi nedir? Bu kisinin mesleki deneyimi nedir?” sorulari yer aldigini da buradan sizin araciliginizla aktarmis olayim.
-TBMM’de AKP oylariyla Basdenetçi olarak atanan Mehmet Nihat Ömeroglu’nun da tabii THY ile kesisen yanlari var. Basbakan Erdogan’in 2010’de nikah sahitligini yaptigi Burak Ömeroglu Basdenetçinin mahdumlaridir. Sayin Basbakanin sahitliginin ardindan Burak Ömeroglu da THY’de basamaklara hizla tirmanmaya basladi. Önce lojistik müdürü daha sonra ise Dogu Avrupa ve Rusya Kargo Bölge Müdürü olarak atandi, üstelik THY Insan Kaynaklari Prosedürü’nün 5 yillik hizmet kosuluna bakilmaksizin bölge müdürü atanmasiniz da kayitlara düsmek gerekir.
VECIHI HÜRKUS’U DAHI UNUTTULAR
Istiklal Savasinin ilk kesif uçusunu yapan, ilk Türk askeri ve sivil egitim ve kabin uçaklarini yapan Vecihi Hürkus anisina Kadiköy Belediyesi bir anit yaptirdi. 5 Mayis Pazar günü yapilan açilisa Türk Hava Kuvvetleri, Hava Harp Okulu ve THY’den bir tek temsilcinin dahi katilmamasi, çiçek dahi göndermemeleri de bu hükümetin unutulmazlari arasina girecektir.
Umut Oran (Bagimsiz dergisi)
CHP Genel Baskan Yardimcisi ve Istanbul Milletvekili