TFF 41. BASKANINI SEÇTI, CHP YENI TÜZÜK YAPTI
Bir kurultaylar haftasi yasadik. Siyasetle futbolun, futbolla siyasetin iç içe geçtigini kanitlarcasina iki alanda da hem de olaganüstü kurultaylar haftasi yasandi. Iki güne sarkani da vardi, iki saatte bes dakikada Besiktas olani da. Her iki genel kurulda çikan sonuçlar hem futbolda hem de ana muhalefet partisinde zor günler yasanacagina delalet eden sonuçlardi. Üç yani denizlerle çevrili futbolu çete çevrili, kulübü, partisi, siyaseti ülkenin uyanik tayfasinca çevrili oldugundan her iki yanda da derin degisimlere gerek var.
Ana muhalefet partisinin Iki güne sarkan tüzük kurultayinin hesaplasmalari, ilçe il kongrelerinde sürer ve hazirandaki büyük kurultayda bir yerlere baglanir, mesele halledilir. Ancak bes dakikada Besiktas olan futbol federasyonu genel kurulu siyaseti de derinden etkileyecek durumlara gebe. Hangi kapiya baglansa durmaz bir durumda olaylar. Her ne kadar tüm kulüpler birlesmisler görünse de, Demirören; “Türkiye Futbol Federasyonu Olaganüstü Genel Kurulu’na tek aday olarak girip 229 delegenin 221’inin oyunu alarak yeni baskan” olsa da çim sahadaki kizgin demirler taban yakiyor.
Genel kurulda baskan oldu olmasina da; Herkesin baskani olmak gibi bir amaçla yükün altina giren, Atesten gömlegi giyen baskan bakalim basarili olabilecek mi? Kartal ve çarsi bagimliligindan kurtularak tarafsizlasabilecek mi? Hiçbir ayrim gözetmeden, Medyalik falan olmadan, suskun ama kararli bir Karsiyakali olabilecek mi? Gemi düzlüge çikabilecek mi? UEFA ile arapsaçina dönüsen iliskiler düzeltilebilecek mi? Sike ve tesvik iddialari ile mahkemeye düsen Türk futbolu kaostan kurtarilabilecek mi? Futbolun kirlenmisligi temizlenebilecek mi? Ayrica futbol tarihinin en kritik sürecinde yeni federasyon ve yeni baskan alacagi kararlar ve uygulayacagi yaptirimlarla kimilerini üzerken kimilerini memnun edecek ama kimseye yaranamayacak gibi görünüyor. Bu bedeli de insan dokusunu bilerek ve hazmederek ödeyebilecek mi?
Umutlanmak ve hayallenmek istiyoruz, hayati zenginlestiren hayatlara dair futbola dair. Hayattan karelerde daima bir stadyum heyecani vardir çünkü bir nebze de olsa. Futbolun düzeni bozuldu, hayat altüst oldu. Iste o nedenle tüm bu sorular…
Sike ve tesvikte adi geçen bunca kulüp varken, disiplin talimatnamesinin 58. Maddesi islemeye baslayinca, sike yapmislik bir yana tesvik primine tesebbüs etmis kulüpler dahi küme düsürülünce kiyamet kopar. Çünkü tuhaf tipler serpistirilmis oraya buraya. Türkiye UEFA ve FIFA nezlinde de tamamen mahkûm olur. Gelir üç-bes yillik men cezalari ve fatura yeni federasyona kesilir aninda. Iç içe geçmis yürek ferahlatan mucizeler aranir sonra çig tünelleri kapattiginda.
Siyasi erk Federasyonu’nun elini rahatlatacak formüller insa edemezse eger Türk futbolu futbol topunun içine hapsolur ve günü gelir patlar. Ortada herkesi yaralayacak, etkileyecek büyük riskler var. Simdilik bu riskleri üstlenme cesareti göstermis olsa da yeni baskani zor günler bekliyor. Eger dünyanin Türkiye’ye bakis açisini aynen devam ederse yeni federasyon bu bakis açisini degistiremezse Türkiye’nin futbol endüstrisi batar iflas eder. Radikal yaptirimlar uygulanirsa, uzlasi ve karsilikli özveri unutulursa çikan sonuçlari taraftar kamuoyunun anlayabilecegi de süpheli. Sari lacivert renkli bir kulvarda bekliyor Türk futbolu. Ya kosacak ya da belirsizlik devam ettigi sürece Türk futbolu emekleyecek. Bedeli de topyekun ödenecek ve mahalli ligimizde oyunlar oynanarak avunulacak yillar bekliyor esikte.
Akli sira is çevirenler, ipucu olamayacak aci sürprizlerin pesine takilanlar, kara gün dostu arayanlar, fi tarihinde Türk futbolunun basina sunlar sunlar geldi diye aktaracak yarinlara. Tarihin cilvesine bakin ki bu maçlari izlemek yine bize, Karsiyakalilara düsecek…