Tarih: 01.01.2018 00:00

Türkiye`de seri iflaslar yasanabilir

Facebook Twitter Linked-in

Japon kredi derecelendirme kurulusu: Türkiye`de seri iflaslar yasanabilir

Japon kredi derecelendirme kurulusu JCR Eurasia Rating Baskani Orhan Ökmen, Türkiye’de hem ekonomik hem siyasi anlamda stresin arttigini belirterek, üç ayda bir yaptiklari sirket incelemelerini artik haftada bire indirdiklerini söyledi. Ökmen, “Basta insaat sektöründe olmak üzere seri iflas riski büyüyor” diye konustu.

Japon kredi derecelendirme kurulusu JCR Eurasia Rating Baskani Orhan Ökmen, Türkiye’de hem ekonomik hem siyasi anlamda stresin arttigini belirterek, Türkiye’de üç ayda bir yaptiklari sirket incelemelerini haftada bire indirdiklerini söyledi.

OHAL’in pes pese uzatilmasinin, piyasalarda “Artik OHAL kalicilasmistir” algisi yarattigini vurgulayan Ökmen, daha fazla istihdam, üretim ve yatirim odakli sürdürülebilir bir büyüme için yatirim ortaminin hukuk ve demokrasi açilarindan iyilestirilmesinin en temel öncelik olduguna dikkat çekti. JCR Eurasia Rating Baskani Orhan Ökmen ile Türkiye ekonomisinin riskleri, OHAL, enflasyon, faiz ve kredi derecelendirme kuruluslarina dönük elestirileri konustuk.

Stres hali artti

- Türkiye hem siyasi hem ekonomik olarak hareketli bir dönemden geçiyor, bu dönemde kredi derecelendirme kuruluslari nasil isliyor?

Islerin iyi gittigi dönemlerde reyting kuruluslarini da rehavet aliyor. Ama ne zamanki ekonomide, siyasette bir stres hali ortaya çikiyorsa yogunluk artiyor. Notlar asagiya iniyor. Sirketlerle görüs alisverisi, tartismalar daha büyüyor. Ister istemez gözden geçirmenin periyotlari kisaliyor. Türkiye su anda öyle bir dönemde. Isin kurali biz notlarimizi bir yillik perspektiflerde olusturuyoruz. Üç ayda bir de ülkeleri, sirketleri gözden geçiriyoruz. Ama böylesi stresli dönemlerde üç aylik süreler uzun kaliyor. Firmalarin durumu haftalik degisiyor. Günlük bile izledigimiz durumlar oluyor.

Duraganlasma riski

- Su anda Türkiye ekonomisinin en zayif yönleri neler?

Türkiye’nin duraganlasma riski artiyor. Su anda hem sektörlerde hem de firmalarda ciddi bir nakit tutma arzusu var. Borç ödeme arzusu düsüyor. Bu Türkiye’de ciddi bir likitide krizine yol açabilir. Hatta Türk bankacilik sektörü bazi sektörleri riskli ilan ederek onlara kredi tahsislerinde kisintilara gittigini duyuyoruz. Ekonomi genelinde firmalarin nakit tutma egiliminin artmasi, ödeme sürelerinin uzamis olmasi ve ödeme arzusundaki düsüklük halleri, seri iflas risklerini büyütmüstür. Kredi Garanti Fonu ve bankalarin toleransi ile ekonomide bir miktar yumusatilmis olan genel nakit sikisikligi, tedarikçi zinciri vasitasiyla hem yatay hem de dikey olarak sektörler ve firmalar arasina ve ekonominin geneline sirayet ederek kritik boyutlara yükselmis ve seri iflas olasiliklarini hayli artirdi. Ayrica, mevcut konjonktürde bankalarin riskli ilan ettikleri sektörlere yönelik kredi isteksizligi de bu nakit sikintisini artiracak.

Mutlak miktari 40 milyar dolara ulasacak olan cari açigin finansman kalitesi bozuldu. Bati dünyasiyla gerginlesen iliskilerin topyekûn olarak ekonomiyi daraltici olasiliklari Türkiye’nin en önemli ekonomik risklerdendir. Hukuksal eksiklikler ve hukuksal asinmalar da Türkiye için gelen yabanci sermaye açisindan büyük risk yaratiyor.

- Hangi sektörlerde iflas riski var?

Insaat. Insaat sirketleri likitite açisindan sikintiya düsmeye basladi.

OHAL tedirgin ediyor

- Türkiye uzun süredir OHAL ile yönetiliyor. Bu sürecin yatirimciya etkisini degerlendirebilir misiniz?

OHAL’in pes pese uzatilmasi, piyasalara “Artik OHAL kalicilasmistir” algisi yaratti. Bu piyasalari tedirgin ediyor. Zira baslangiçta hukuk ve özgürlükleri koruma amaciyla ilan edilen OHAL’in pes pese uzatilmasi, parlamentonun yönetim hakkinin ve demokrasinin askida kaldigi sürenin de kesintisiz olarak uzatildigi algisini beraberinde getirmekte ve yatirimcilari endiselendirmekte. OHAL, yabanci yatirimcilarin ülkeden çikislarina veya ülkeye gelmeyi ertelemelerine sebep oluyor. OHAL döneminde yasanan hukuki uygulamalar yabanci sermayeyi korkuttu ve belirsizligi artirdi. Türkiye’nin ve dünyadaki tüm toplumlarin temel ihtiyaci her zaman daha çok demokrasidir. Piyasalardaki stresin temel sebebi olan OHAL’in, devam etmesi, yiginsal yoksullugu da artiracak. OHAL’in yarattigi siyasal belirsizlik ve istikrarsizlik hali döviz kuruna ve buradan genel maliyet artisina yansiyarak fiyatlari yukari çekiyor. OHAL’in artik uzatilma gerekçesi ortadan kalkti.

Istihdam yok

- Türkiye insaat ve tüketim eksenli büyüyor, istihdam yaratmayan bu büyüme sürdürülebilir mi?

Issizlige çözüm olmayan bir büyüme. Demekki büyümede bir yerlerde yanlislik yapiliyor. Türkiye’nin büyüme potansiyeli yüzde 5.5’i de asabilir. Ama bu Türkiye’nin sorunlarini çözmüyor. Ekonomik büyümenin bu günkü haliyle uzun vadede sürdürülebilirlik kabiliyeti oldukça zayiftir. Uzun süreden bu yana gözlemlenen yatirimci güven eksikligine bagli olarak, Türkiye’nin üretim gücünü artiracak olan yatirimlarin gerilemekte olmasi, kurumsal kalitedeki ve hukuk sistemindeki asinmalar ekonomik büyümenin sürdürülebilirlik gücünü zayiflatiyor. Türkiye ekonomisinin insaata dayali olmasi kirilganligi artiriyor. TL’nin deger kayiplari, fonlama maliyetleri üzerindeki olumsuz gelismeler ve enerji fiyatlarindaki artislar insaat sektörünün 2017 yurtiçi performansini ve likidite olanaklarini oldukça hirpaladi. Büyük altyapi projelerinin finansmani oldukça zorlasiyor. Bankalar açisindan insaat sektörünün 2017’de riskli kategoriye yükseltilmesi de sektörel likidite zorlugu yaratiyor. Daha fazla istihdam, üretim ve yatirim odakli bir büyüme için, ülkenin kalkinma potansiyelini iyilestirmek, ekonomik büyümeyi sürdürülebilir kilmak adina yatirim ortaminin hukuk ve demokrasi açilarindan iyilestirilmesi en temel öncelikli gerekliliktir.

Yapisal reformlar kaçti

- Merkez Bankasi enflasyonu düsürmek için sürekli siki para politikasinin devam edecegini söylüyor. Ama enflasyon inmiyor, nerede yanlis yapiliyor?

Öncelikle uygulanan siki para politikasinin sikilik seviyesinin faiz, kur ve fiyat istikrarina iliskin mevcut riskleri bertaraf etmeye yetmiyor. TL kayiplarindaki hizlanmaya karsin faiz oranlarinda hareketsizlik halinin sürdürülmesi siki para politikasinin etkinligine gölge düsürüyor. Genislemeci maliye politikasinin etkinligi ve yapisal reform yapma ortaminin kaybolmasi siki para politikasinin Türkiye’de basarili olmasini önlüyor. Merkezin uyguladigi politikalarla enflasyon düsmüyor daha da sikilasmasi lazim.

Içerdeki siyasi riskleri Türkiye düsürebilirse para politikasi kur farkinin etkilerini bir miktar zayiflatma gücüne kavusabilir. Petrol fiyatlarina bagimlilik da yapisal bir sorundur, eninde sonunda yapisal reformlarla çözülecektir. Ancak, mevcut konjonktürde Türkiye’de yapisal reform yapacak ortam kaybolmustur. Maliyetlerin, faizlerin yukari çiktigi bir dönemde, özellikle Bati dünyasiyla iliskilerin kopuk oldugu bir dönemde Türkiye yapisal reformlari biraz zor yapar.

Egitim sart

- Kaçirilan reformlar hangileri?

Türkiye’de her hükümet kendi egitim sistemini kurmak istedi. Eger egitime böyle yaklasirsaniz egitimin stratejik özelligi kayboluyor. Issizlikte bir katilasma var. Bunun en büyük sebebi belki de yüzde 70 sebebi egitimdeki yanlis politikalar. Çok iyi okullari bitiren üniversiteleri mezunlari bile issiz. Burada ciddi bir reforma ihtiyaç var. Ikincisi en önemlisi hukuksal reformun yapilmasi gerekiyor. Özellikle demokraside bir erozyon olustu. Bunun telafi edilmesi ve daha da gelistirilip AB standarlarina uyumlulastirilmasi gerekiyor.

Demokrasi çok önemli

- Hukuksal yapinin güçlenecegi ve demokrasi seviyesinin yükseltilecegine dair isaret görüyor musunuz?

Biz bunu temeni ediyoruz. Bizim için bunun belli bir bekleme süresi var. Bu süre ne kadar uzatalirsa bu o ülkenin notuna olumsuz yansiyacak demektir. Biz de bu alanlarda ilerleme olacagina dair su anda bir isaret görmüyoruz

- Bir ülkeye kredi notu verirken demokrasi ve hukuk ne kadar önemli?

Çok önemli. Kredi derecelendirme kuruluslari bir ülkenin temerrüt olasiligi var mi yok mu, ona bakar. Bir ülkenin temerrüde düsme olayi yüzde 50 ekonomik gelismelerle alakaliysa yüzde 50’si de hukuk devleti ve demokratik gelismelerdir. Bu çok net.

[Haber görseli]

istihdam hedefi tutmaz

- Orta Vadeli Program’da yüzde 5.5’in üzerinde büyüme hedefi söz konusu bu ve diger hedefleri gerçekçi buluyor musunuz?

Son çeyrekte büyümenin bir miktar yavaslamasini bekliyoruz. Hedeflenen büyüme hedefi tutabilir. Ama büyüme hedefi neyin pahasina çikacak; yüksek enflasyon pahasina, bütçe asimlarin pahasina çikacak. Büyümeyi 5.5 alirsaniz enflasyonun ve bütçe açiginin tutma sansi bulunmuyor. Hedefler arasinda bir çeliski var. Enflasyondaki hedefleri gerçekçi bulmuyoruz. Cari açigin da artacagini düsünüyoruz. Büyümeye agirlikli hedefler kondugu için digerlerinin tutma ihtimali yok.

Istihdama dönük hedefleri hiç gerçekçi bulmuyoruz. Çünkü mevcut büyüme istihdam üretmiyor. Erken seçim olasiligi olursa siki para politikasi nasil uygulanacak. Bununla ilgili kuskularimiz var. Orta Vadeli Program’in (OVP) 2017 büyüme tahmini -yüksek enflasyon pahasinaolasi gözükmektedir.

- Eskiden is dünyasinin reform gündeminin ilk maddesi ekonomiyle ilgiliydi, simdi bu degisti mi?

Hukuk ve demokrasi simdi ilk maddeler oldu. Bürokrasi kalitesinde bir asinma oldu bunun düzeltilmesi gerekiyor. Kamunun kurumsal kalitesi yükseltilmeli.

Faiz indirimi imkânsiz

-Hem Cumhurbaskani hem de hükümet kanadindan sürekli ‘faiz indirin’ baskisi var. Var olan ortamda faiz iner mi?

Merkez’in siki para politikasi uygularken elinde tutugu tek bir silahi vardir: Faiz. Onu da yukarida tutmasi gerekir. Eger faizi indirin diyorsaniz o zaman OVP’nin içine siki para politikasi maddesini koymamaniz gerekir. Burada bir çeliski var. Teknik olarak da faizin düsürülmesi mümkün degi. Faiz indirin baskisi bu dönemde basarili olmaz. Sicak para girislerinin devam etmesi yönündeki kapali politik arzu nedeniyle, uzun vadede faiz genel seviyesi yüksek kalmaya devam edecek.

Biz yatirimciya bakariz

- Kredi derecelendirme kuruluslari not indirdiginde Cumhurbaskani ve hükümetten ciddi elestiri aliyor, nasil degerlendiriyorsunuz?

Biz yatirimcilarin adina notlar veriyoruz. Biz Türkiye’nin varliklarina yatirim yapanlara karsi sorumluyuz. Yatirimcilardan elestiri geldiginde biz çok önemseriz. Ama yatirimcilardan gelmiyor elestiriler. Reyting kuruluslarinin en büyük itibar yeri piyasadir. Piyasa kabul etmisse itibariniz da artiyordur. Elestiriler, kuruluslarinin esas muhatabi olan yatirimcilardan degil de risk analizi yapilan ülkelerin bizzat kendilerinden geldigi için bu türlü elestirilerin piyasalar tarafindan dikkate alinma seviyesi hep düsük kalmaktadir.

Faiz indirimi imkânsiz Kutuplasmaya son verilmeli

- AB ülkeleri, ABD ve diger ülkelerle iliskilerde ciddi gerginlikler yasaniyor, bu yabanciyi nasil etkiliyor?

Türkiye ile ABD ve Almanya basta olma üzere bilumum Bati dünyasi arasinda çok boyutlu ve giderek derinlesen bir gerginlik, güvensizlik ve bakis farkliligi hali ortaya çikti. Kriz halinin devam etmesi Türkiye’nin savunma kabiliyetinin azaltiyor. Türkiye’deki demokratik asinmalar ve içerdeki kutuplasmalar, uluslararasi iliskilerin seyrinde Türkiye’nin zora sokulmasini, genel bakis açilarinin Türkiye aleyhine kullanilmasini kolaylastiriyor. Is dünyasiyla yabanci yatirimcilar nezdinde belirsizlik algisinin kalici hale dönmesine sebep oluyor.




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —