Türkiye-El Kaide Iliskisi Konusunda Soru Isaretleri Devam Ediyor

Türkiye-El Kaide Iliskisi Konusunda Soru Isaretleri Devam Ediyor

Son el Kaide operasyonlarindaki tutuklamalari degerlendiren uzmanlar bunun Türkiye’nin cihatçilara karsi sertlestigi anlamina gelebilecegini söylüyor.

LONDRA — Türkiye’de yetkililer bu hafta içinde El Kaide’nin önde gelen iki isminin yani sira 28 baska süpheliyi terörle mücadele operasyonlari kapsaminda tutukladi/

Uzmanlar bunun Türkiye’nin cihatçi teröristlere karsi sertlestigi anlamina gelebilecegini söylüyor. Erdogan’in uzun süredir cihatçi milislerin Suriye’ye geçisini engellemek için yeterli çaba göstermedigi iddia ediliyordu.
 
Operasyonlarda tutuklananlar arasinda eski bir Guantanamo zanlisi olan Ibrahim Sen de yer aliyor. Ayrica El Kaide’nin Türkiye’deki en önemli ismi oldugu söylenen Halis Bayancuk da tutuklananlar arasinda. Yetkililer El Kaide ile iliskisi oldugu düsünülen üç diger önemli ismin operasyon öncesi Suriye’ye kaçtigini bildirdi.
 
Emniyet güçleri ayni zamanda Insani Yardim Vakfi’nin (IHH) bir ofisine de baskin düzenledi. Vakif, Erdogan hükümetine yakinligiyla taniniyor ve Suriyeliler’e yardim gönderen kurumlarin basinda geliyor. Vakfin El Kaide ile baglantilari oldugu iddialari uzun yillardir devam ediyor. Almanya 2010 yilinda cihatçi baglantilar nedeniyle IHH’ya yasak getirmisti. IHH yayinladigi açiklamada, Almanya’nin yasakladigi Internationale Humanitäre Hilfsorganisation’un (Uluslararasi Insani Yardim Örgütü) kendileriyle baglantisi oldugu iddialarini yalanliyor.
 
Sali günü vakfin baskan yardimcisi Hüseyin Oruç, yapilan baskini bir “komplo” olarak degerlendirdi ve IHH’nin yardimlarinin Suriyeli bebeklere, çocuklari ve soguktan donanlara ulastigini söyledi ve bu yapilanin IHH ile ilgili izlenimi çarpitma ve Suriye’ye yapilan yardimi engelleme amaçli oldugunu iddia etti.
 
1 Ocak’ta emniyet güçleri Suriye’ye dogru yola çikan bir tira operasyon düzenlemis ve tirda silah ve cephane bulunmustu. IHH ise silah kaçakçiligi iddialarini reddetmisti. Süpheli tirdakiler polis arama yapmak istediginde, MIT’e çalistiklarini, araç içindeki malzemenin de “devlet sirri” niteliginde oldugunu söylemis ve aramaya engel olmustu.

(Bkz: Aranamayan TIR Mühimmat mi Tasiyordu? )
 
Terörle mücadele operasyonlari, disisleri yetkililerinin radikal Islamci gruplarla baglantisi olan yabancilarin sinir disi edildigini açiklamasinin sonrasinda basladi. Avrupa ülkeleri elçilikleriyle paylasilan raporda Türkiye’nin geçtigimiz yil içinde Suriye’de savasan gruplarla bagi olan binden fazla Avrupali’yi sinir disi ettigi bildirildi.
 
Bazi uzmanlar sinir disi rakaminin Batililar’in El Kaide ile ilgili endiselerini yatistirmak amaciyla abartildigini düsünüyor.
 
Washington Yakin Dogu Enstitüsü uzmani Aaron Zellin sinirdisilarla ilgili herhangi bir kanitin ortaya konmadigini söylüyor.
 
Erdogan hükümeti Besar Esat’a karsi baslatilan ayaklanmanin en büyük destekçilerinden biri ve Amerika ve Avrupa’yi Suriye’ye müdahale etmedikleri için elestiriyor. Erdogan Suriye’nin kuzeyinde ayaklanmacilarin kontrolündeki bölgelerin korunmasi için uçusa yasak bölge ilan edilmesini önermisti.
 
Basbakan Erdogan ayni zamanda ayaklanmacilarin Türkiye’yi silah ve erzak kaynagi olarak kullanmasina izin verdi. Ancak son aylarda Batili ülkeler Islamci militanlarin Türkiye’yi üs olarak kullanmasi nedeniyle Ankara üzerinde baski kuruyor. Avrupa devletleri Suriye’de savasan cihat yanlisi milislerin gelecekte Avrupa’ya dönmelerinden endise duyuyor.
 
Ingiliz dis istihbarat dairesi MI6’in sefi John Sawers Aralik ayinda Ingiliz Parlamentosu’ndaki bir komisyon toplantisinda 300 Ingiltere vatandasi Müslüman’in Suriye’de cihat yanlisi gruplara katildigini söyledi. Sawers, bu kisilerin Suriye’de Ingiltere’ye döndüklerinde tehdit olusturmalarina neden olacak muharebe deneyimi kazanabilecekleri konusunda uyarida bulundu.
 
Belçika Içisleri Bakani ise gazetecilerle bir söyleside bugüne dek 2 bin Avrupali’nin Suriye’de savastigini söyledi.
 
Batili diplomatlar Türkiye’nin cihatçilara karsi hosgörüsünden duyduklari hayal kirikligi konusunda sessiz kalirken Kürtler bunun bir adim ilerisine gitti ve Erdogan hükümetini, El Kaide’yi Suriye’de Kürtlere karsi kullanmakla suçladi. Suriye’de Kürtler ve cihatçi gruplar arasinda son aylarda çatismalar yasaniyor.
 
PYD lideri Salih Müslim Kasim ayinda Amerika’nin Sesi’ne verdigi demeçte Türkiye’yi, topraklarini lojistik üs olarak kullanan cihatçilara karsi önlem almamakla, hatta sinir geçislerine izin vererek isbirligi yapmakla suçlamisti.
 
Türkiye’den yalanlama
 
Türkiye ise Suriye’deki cihatçi gruplari destekledigi iddialarini reddediyor. Kasim ayindaki Isveç ziyaretinde gazetecilerle tartisan Erdogan, Türkiye’de cihatçi milislerin oldugunu reddetmis ve gazetecilerden bu konuda kanit talep etmisti.
 
Erdogan El Kaide ya da El Nusra’nin Türkiye’yi üs olarak kullanmasinin söz konusu olmadigini ve bunlarin yalan ve iftiralardan ibaret oldugunu belirtmisti.
 
Disisleri Bakani Ahmet Davutoglu da Türkiye’nin cihatçi milislere hosgörü gösterdigi ya da yardim ettigi iddialarini ayni sertlikle reddetti. Al Monitor haber sitesine röportaj veren Davutoglu: “Onlari hangi temele dayanarak durduralim? Türkiye’ye 34 milyon turist geliyor. Sakalin var, sen terörist olabilirsin mi diyelim?” diye konusmustu.
 
Sali günkü operasyonlara ragmen uzmanlar Erdogan’in cihatçi milislere karsi mücadele edeceginden süphe duyuyor.
 
Washington’daki Demokrasileri Koruma Vakfi uzmani Lisa Lundquist sali günü yapilan operasyonlarin cihatçi milislerin ve cihatçilara giden silahlari engelleme amaçli mi yoksa Türkiye üzerinde olusan baskiyi azaltma amaçli mi oldugunun önümüzdeki günlerde belli olacagini söyledi.
 
Operasyonlari düzenleyen polis ve savcilar hakkinda sorusturma açildigi, görevden alindiklari ya da sürüldükleri yolundaki haberler de hükümetin El Kaide iliskileri konusundaki soru isaretlerini artiracaga benziyor.