Kadina yönelik siddet giderek hiz kazaniyor
Gün geçmiyor ki kadina siddet gazete sayfalarinda,TV haberlerinde yer bulmasin.
Eskiden de vardi ama bu kadar degildi belki. Bu hükümet döneminde kadina siddet doruga çikti.
Isin asil çeliskisi bu siddetin toplumda takdir gören bir karsiliginin olmasi. Kadina karsi islenen suç; psikolojik ve sosyolojik destegini almadan bu boyuta varmaz. Insan üzerinde en büyük, en etkili olan sey psikolojik ve sosyolojik baskidir. Insani yalnizlastiran,soyutlayan da yücelten,el üstünde tutan,takdir eden,cesaret veren sey budur.
Buradan bir infaz kültürü,linç kültürü doguyor. Toplum siddeti destekliyor,önünü açiyor. Yargi ve iktidar bu resmi tamamliyor.
Bu yüzden bir suçu islemeye cesaret eden kisi psikolojik destek ve sosyolojik olarak karsiligini bulamamis olsa,yalnizlasmayi,tecrit edilmeyi belki kolay kolay göze alamayacak. Tabi hirsizin hiç mi suçu yok! Bireyin ve yasadigi kosullarin hiç mi etkisi yok!
Kriz,dolayisiyla issizlik,sosyal sorunlar aileleri vuruyor,dagitiyor,parçaliyor. Biz de hak arama bilinci gelismedigi,dolayisiyla bir araya gelip güç olma yolu seçilmediginden,amaçlanani elde etmenin kisa yolu; siddet olarak ön plana çikiyor. Evdeki kadin da kolay av! Biriken öfkenin siddetini bosaltmanin en kolay yolu. Acz içindeki birine kafa tutmak,güç gösterisinde bulunmak,asil acizlik bu olsa gerek.
Her alanda iktidar olan erkek... Yasalar,gelenekler,hakim anlayis hep erkekten yana. Fikralar,günlük konusmalar hep kadini asagilamalarla dolu.Kadina fiili,sözlü siddet uygulamakta olan ve olanlari koruyup kollayanlar çareyi kadini eve hapsetmekte buluyorlar. Kadin sokakta,çarsida pazarda,is hayatinda ne isi var. hatta kocasindan baska kimse görmese daha iyi olur...
Kadin fiziksel olarak zayif ama çenesiyle güçlü olmaya,gücünü dengelemeye çalisiyor,iktidar olmak,zayifligini telafi etmek istiyor. Bu dengeyi tutturayim derken kadinlarin büyük çogunlugu erkeklerden yana olunca bu kendisine pahaliya patliyor.
Türkiye’de ya da dünyada kadin, kadin gibi olamiyor. Kadina olan önyargilar ve siddet,kadini erkeklesmeye,kendine yabancilasmaya,kimliksizlesmeye zorluyor. Kadinlarin çogu siddet gören kadinlara karsi bir tavir içinde,umursamiyor,onayliyor.
-Kadin dedigin biraz çenesine sahip olacak. Erkegi idare etmesini bilecek. Hep alttan alacak.
‘Ailenin Korunmasi Sempozyumu”nda konusan Ankara Üniversitesi (AÜ) Tip Fakültesi Ögretim Üyesi Psikiyatrist Prof. Dr. Oguz Berksun, ‘’Birçok kadin kendisini magduriyetin gücüne kavusmak üzere siddete maruz biraktiriyor. Kadin iliskisini en son noktasina kadar zorlayip, siddetin çikmasi sonrasi magduriyetin gücüyle hareket etme gereksinimini duyuyor’’ dedi. Vatan 19.04.2011
Bir zamanlarin tartisma konusu haline gelen, profesör titrine sahip bir zat, kadin ve dekoltesi ile ilgili yaptigi açiklama ortaligi karistirdi. Bu zata göre; "Sorunun odaginda kadin var. Sen dekolte giyinirsen bu tür çirkinliklerle karsilasman sürpriz olmaz. Tahrikten sonra sonucundan sikayet etmen makul degil."
Buna ne demeli…Kadin için cehennemi bir ortama bir odun daha atiliyor.
Ilahiyatçi yazar Hidayet Tuksal, sadece dekolte giyenlerin degil hacca giden kadinlarin da tacize ugradigini açikladi. Bu zat,bu sözler karsisinda ne diyebilir? Diye düsünmeyin,bu bakis açisi öyle kolay kolay degisecek gibi degil. Kadinlarin da bun kaniksamis olmalarinin payi büyüktür.
Kadina yönelik siddeti mesrulastirma yöntemidir. Günlük konusmalara,fikralara bir bakin. Hepsi kadini asagilamaya yöneliktir. Hemen hemen hepsi belden asagi yada kadina karsi bir siddet içermektedir. Oysa bu sizin anneniz ya da kiz kardesinizdir. Kadina yönelik siddet ve taciz giyim kusamina indirilerek,bu siddetin kaynagina saçma bir adres gösterilerek,kadina bakis açilarindaki diger sakat,suç sayilabilecek düsünceleri de hakli göstermeye çalisilmaktadir.
Daha sonra Prof. Orhan Çeker,kendisini destekleyen yüzlerce mail ve telefon aldigini söyleyerek sözünün arkasinda israrla durdu. Kendisi gibi düsünen çok sayida yanlisi savunanlar her zaman oldu. Çünkü bu ülkede kadinlarin bir kismi ki ben bunlarin azimsanmayacak sayida olduklarini düsünüyorum, gördükleri siddet ve dayagi ‘kocamdir,döver de sever de’ diyerek olumladiklarini,kocalarini hakli gördüklerini biliyoruz. Pek çok kadin da ne yazik ki bu erkek bakis açisini paylasmaktadir. Asil tehlike buradadir. Yanlisi savunanlarin yanlisi desteklemeleri, dayanismalari bu olsa gerek. Prof. Orhan Çeker de bu cehaletten cesaret aliyor olmali.
Peki bu sözlerin kendisi de bir tahrik degil mi? Tahrik olmak suç islemeyi gerektirir mi?
Ne demeli,nereden baslamali bilmem… Çagdisi,akil tutulmasi…Biz her seyden rahatlikla bir tahrik olma gerekçesi yaratarak suç isleyebiliriz. Mala karsi islenen suçlar en agir sekilde cezalandirilir. Tuhaf bir sey; kadin bir mal gibi bile görülmüyor(!) Daha asagi,daha bayagi…Birinin kol saatini,parasini, kolyesini gasp etmek bir ömürboyu hapis yatmaya neden olurken,her gün onlarca kadin bu anlayislarin kurbani olmakta ve yaptiklari ya cezasiz kalmakta ya da hafif cezalarla atlatmaktadirlar.
Insanlar her seyden tahrik olabilirler. Yan bakmadan,dik bakmadan,tepeden bakmadan; firinin vitrinindeki ekmekten,kuyumcunun vitrinindeki altinlardan;seyrettikleri filmden…
Cehalet içindeyseniz tahrik olmak çok daha kolay. Çogumuz ya görmüs ya da yasamisizdir. Trafikte,iste,yolda,sokakta, surda burada…
Tahrik olma açisindan,kadini mal,mülkiyet gören zihin açisindan kuyumcunun vitrinindeki altin ile kadin arasinda bir fark yoktur. Yani kuyumcuyu ayni sebepten soyan biri nasil suç isliyorsa kadina tecavüze gerekçe yaratanlar da ayni fikri paylasiyorlar. Bir de yanlis bilmiyorsam tahrik indirimi var.
Hep erkekler mi tahrik oluyor? Kadinlar hiç tahrik olmaz mi? Dogada disi cins her zaman kendini begendirme çabasindadir. Erkekten daha alimli,daha zarif,daha gösterislidir. Saglikli bir iliski için karsi cinsler birbirini tanimak,begenmek durumundadir. Kapali toplumlarda, karsi cinsler arasinda iliskide hep bir zaaf vardir,hep aracilar rol oynar. Birileri onlarin adina hareket eder, birbirlerine layik görürler. Iliskiler aliskanliga dönüsür,çogunlukla zoraki sürer gider.
Cehalet ile tahrik birbirine çok yakin arkadastir.
Birileri nedense hep tahrik olurlar!Cinsellik sorunu olanlar,bunu halledememis,cinsel açlik içinde olan toplumun geldigi nokta budur. Bu sorunu çözmüs olan ya da çözmüs görünen bati ülkelerine baktiginizda orada da kadina bakis açisi pek farkli degil ama her nedense onlar için böyle bir tahrik söz konusu degil.
Kari gibi aglama, kari gibi gülme,kari gibi kivirtma…Kadini asagilayan daha nice sözler…Üstelik bu sözleri kadinlar da kullaniyor. Bu ve buna benzerlerini anlatmaya sayfalarimiz yetmez.
Bu ülkede 9 yasindaki kiz çocuklarla evlenmenin caiz oldugunu yazanlar oldu. Kadina bu geri bakis yeni degil. Kadini yok sayan,kadini ikinci sinif vatandas olarak gören anlayis topluma egemen olmasa her gün iki üç kadin sokak ortasinda öldürülür müydü? Yetkililer ve ilgililer bunun çaresini arayip üzerine neden gitmezler? Beylik sözlerle mitinglerde,televizyon konusmalarinda kadini anne olarak yüceltirler. Anne olmayan ya da olamayan kadinlarin vay haline! Edirne’de 9 yasindaki kiz çocuk diri diri gömülüyor,65 yasindaki kadin 100 yerinden biçaklaniyor. Bunlarin çogu da namus davasi.
Kadinlari asil öldüren,azmettiriciler ise o toplumun kültürüdür,kadina bakisidir,yasalardir. Öldürenler ise tetikçilerdir.
Kadini bir seytan olarak görenler,kadinin görevi sadece kocasini memnun etmektir,diyenler,Cehennemin çogunu kadinlarin olusturduguna inananlar,Erkekler için kadinlardan daha zararli fitne yoktur,diyenler,Kadinlarin aklen ve dinen eksik oldugunu,Namazi bozan seyler arasinda esek,domuz,köpek ve kadin oldugunu söyleyenler,Erkegin karsisina seytan gibi çiktiklarini,Erkek tepeden tirnaga cerahat olsa kadin diliyle yalasa erkegin hakkini ödeyemez,diyenler, Iki kadinin tanikliginin bir erkege esit oldugunu ve daha sayilamayacak kadar çok önyargi ile kadinlari suçlayanlar bu toplumda yeterli ve etkili bir tepki görmedigi için bugün sözlerinin arkasinda olugunu söyleyebilecek ortami ve cesareti buluyor ve öldürenleri cesaretlendiriyorlar.
Kadin hakkinda bu kadar ön yargi,asagilama varken,bunu düzeltmeye yönelik bir çaba yokken bu siddet kaçinilmaz gibi görünüyor. Kadin için cehennem olan atmosfer…
Bu fikre göre kadin dogustan suçludur. Kadin ne yaparsa yapsin suçludur. Bir saginiza solunuza,yetmiyorsa önünüze arkaniza bir bakin. Sokakta laf attiginiz,fikralarinizla asagiladiginiz kimlerdir. Bakinca görecekleriniz; anneniz,kizkardesiniz,ablaniz,esiniz,baldiziniz,sevgiliniz,askiniz olacaktir. Sizin degilse bir yakininizin ya da onun yakini
Hiç sevmiyor musunuz? Sevdikleriniz hakkinda bu kadar önyargili bir fikir tasimak,taciz ve siddet düsünmek sizi hiç rahatsiz etmiyor mu? Etmiyorsa bir kez daha düsünün; eger düsünebiliyorsaniz…
21.03.2011