Ukrayna`yi böyle karistirdilar

Ukrayna`yi böyle karistirdilar

Ukrayna`da Sali günü baslayan çatismalarda 10`u polis, en az 26 kisi yasamini yitirdi. Muhalefet tamamen silahli; ölenlerin tümü kursun isabetiyle hayatini kaybetti. ABD ve Avrupa Birligi, siddetten Ukrayna hükümetini sorumlu tuttu ve yaptirim için dügmey

Ukrayna`yi böyle karistirdilar


Sali günü baslayan çatismalar, baskent Kiev’in yani sira Lviv, Ivano-Frankisk, Ternopil gibi kentlerde de yogunlasiyor. Fasist hareket, özellikle ülkenin batisinda güçlü. Doguda Rusça konusan nüfus agirlikta. Güneydeyse Ukrayna Komünist Partisi güçlü. Ülkedeki siyasi dengelerin bu sekilde cografi olarak bölünmüs olmasi, ülkenin bölünmesi tartismalarini da beraberinde getiriyor. Kirim`daki özerk parlamentonun milletvekilleri, Ukrayna`daki durumun normale dönmemesi halinde yeniden Rusya`ya baglanmayi tartisacaklarini açikladi.

Kasim 2013’te baskent Kiev’de baslayan ve aylardir süren eylemler, Sali gecesi en kanli gününe sahit oldu. Sabaha kadar süren çatismalarda 26 kisi yasamini yitirdi. Ölenlerin 10’u polisti. Ukrayna Içisleri Bakanligi’nin açiklamasina göre, polisler dahil çatismalarda yasamini yitiren herkes kursunla öldü. 70’i polis, 700’ün üzerinde kisi yaralandi.

Olaylarla ilgili çok sayida video, internette paylasildi. Görüntüler, muhalefetin tamamen silahli oldugunu ve çatisma egitimi almis sekilde hareket ettigini gösteriyor. Örnegin görüntülerden birinde bir gösterici elindeki keskin nisanci tüfegiyle ates ederken, bir diger gösterici, tas dolu oldugu anlasilan bir yapay çantayla, nisancinin siperin üzerinde kalan kafasini korurken görülüyordu.

Ukrayna Saglik Bakanligi, ölenlerin tümünün, göstericilerin açtigi ates sonucu öldügünden emin. Bakanlik, kolluk kuvvetlerinin kesinlikle ates açmadigini savunuyor.

Rus Disisleri Bakanligi tarafindan yayimlanan açiklamada, Ukrayna’daki siddet olaylari “darbe girisimi” olarak nitelendi. Açiklamada Avrupa Birligi, “Ukrayna’daki radikal güçlerin eylemlerinin tüm sorumlulugunun muhalefet ait oldugunu kabul etmedigi için” suçlandi. Moskova, muhalefet liderlerinin sokaktaki siddeti derhal durdurup, herhangi bir tehdit veya ültimatom olmaksizin Ukrayna hükümetiyle uzlasma masasina oturmasi gerektigini savundu.

Batili politikacilarsa tüm siddetten Ukrayna hükümetini sorumlu tutmakta gecikmedi. Isveç Disisleri Bakani Carl Bildt, Twitter’dan “Net olmaliyiz: Ölümler ve siddet konusunda esas sorumluluk Baskan Yanukoviç’in. Elleri kana bulanmis durumda” mesaji geçti. Ingiliz Disisleri Bakani William Hague, daha tuhaf bir mesaj yazarak, göstericilerin “barisçil” oldugunu savundu: “Barisçil göstericilere karsi siddet kullanimi kabul edilemez ve Ukrayna hükümeti bundan sorumlu tutulmalidir.”

ABD yönetimi, bu “sorunu” daha önce halletmisti. ABD’nin Ukrayna Büyükelçisi Geoffrey R. Pyatt, birkaç gün önce “Bundan sonra Ukrayna’da olacak her seyden Ukrayna hükümetini sorumlu tutacagiz” demis ve böylece muhalefetin siddet kullanimi konusunda açiklama yapma zorunlulugunu tamamen ortadan kaldirmisti.

Bu sert tonun sebeplerinden biri, Ukrayna’ya yaptirim uygulanmasi konusunda adim atma hazirligi gibi görünüyor. ABD zaten yaptirimlari gündeme getirmis, Almanya’ysa reddetmisti. Fakat Alman Disisleri Bakani Frank-Walter Steinmeier, yaptirimlara dair önceki pozisyonlarinin gözden geçirilebilecegini açikladi.

Polonya Basbakani Donald Tusk, Ukrayna’ya yaptirim uygulanmasi için Avrupali liderleri ikna etmeye çalisacagini söyledi.

Belçika Disisleri Bakani Didier Reynders de yaptirimlardan yana olduklarini duyurdu.

Moskova yönetimi, Ukrayna’daki siddetin yükselmesinin sebeplerinden biri olarak, Batili ülkelerin bu tesvik edici açiklamalarini görüyor.

ABD medyasi, Ukrayna’da sokaktaki göstericileri desteklemek noktasinda Washington yönetimiyle paralel bir yayincilik yapiyor. Göstericiler “özgürlük yanlisi”, gösteriler de “barisçil” olarak nitelenirken, olan bitenden yalnizca Ukrayna hükümeti sorumlu tutuluyor.

Yine de ABD medyasinda da istisnai sesler var. Princeton Üniversitesi’nden Stephen F. Cohen, The Nation gazetesinde çikan yazisinda “Nulandgate”e atifta bulunarak, “üst düzey ABD’li yetkililer, Ukrayna’nin demokratik yollarla seçilmis baskanini devirerek veya etkisiz hale getirerek yeni bir Rus karsiti hükümete ebelik etmek üzere komplo pesindeler - bunun adi darbedir” yorumunda bulundu.

“Nulandgate”le kastedilen, ABD Disisleri Bakan Yardimcisi Victoria Nuland’in, -kendi iddiasina göre Ruslar tarafindan gizlice kaydedilip- sizdirilan bir telefon görüsmesi. Bu görüsmede Nuland’in “Avrupa Birligi’ni s...ret” sözü medyada çok yer bulurken, Ukrayna’da yeni kurulacak hükümette, sokaktaki muhalefetin hangi isimlerinin yer alip hangilerinin disarida birakilacagini söylemesi daha az dikkat çekti. Görüsme, ABD’nin muhalefeti desteklediginin ve yeni bir Ukrayna hükümeti olusturmak üzere isim isim çalistiginin kaniti olarak yorumlandi.

Almanya: Sessiz ve derinden müdahale
ABD Disisleri Bakan Yardimcisi Victoria Nuland’in telefon görüsmesi kaydinin sizmasi çok konusulmasina ragmen, iki üst düzey Alman diplomat arasindaki görüsme kaydi sizintisi çogunlukla es geçildi. AB’nin Dis Iliskiler Sorumlusu Catherine Ashton’in yardimcisi Helga Schmid’le Ukrayna’daki AB Elçisi Jan Tombinski arasindaki geçen ve sizdirilan görüsme, Almanya’nin Ukrayna politikasini büyük ölçüde özetliyordu.

Görüsmede Helga Schmid, “Amerikalilar sagda solda bizim durusumuzun çok güçsüz oldugunu ve kendilerinin yaptirimlar konusunda daha sert oldugunu söyleyip duruyor. Cathy’yle konustum, aslinda biz de ayni çizgideyiz ama çok akillica bir sekilde bunu örmemiz gerekiyor. Ama haberin olsun, AB’nin yumusak oldugunu söylemeleri yüzünden Amerikalilara çok kizginiz. Oradaki Amerikan elçisine bizim yumusak falan olmadigimizi söyleyebilirsin” diyor, Tombinski’yse su yaniti veriyor: “Ama Helga, kimin daha sert açiklama yapacagi konusunda bir rekabet halinde olmadigimizi anlamak lazim… Bizim baska araçlarimiz var.”

Avrupa Birligi’nin Ukrayna’nin iç islerine karisma politikasini belirleyen ülke Almanya. Almanya’nin özellikle Ukrayna muhalefet liderlerinden Vitali Kliçko’yla yakin iliskiler içinde oldugu belirtiliyor.

ABD Ukrayna’da 5 milyar dolar harcamis
Ukrayna’da Kasim ayinda baslayan krizin ilk dönemlerinde, gösterileri destekleyen büyük gücün Avrupa Birligi oldugu, ABD’nin daha geri planda kaldigi havasi yaratiliyordu. Fakat gelinen noktada, özellikle de ABD Disisleri Bakan Yardimcisi Victoria Nuland’in sizdirilan telefon görüsmelerinin etkisiyle bu izlenimin aldatici oldugu ortaya çikmisti.

ABD’nin Ukrayna’da “geri planda” durduruguna dair tüm tezleri yerlebir eden, yine Nuland’in bir baska açiklamasi oldu. Nuland, 13 Aralik 2013’te Washington’daki Ulusal Basin Kulübü toplantisinda yaptigi konusmada, Ukrayna’ya tam 5 milyar dolar yatirdiklarini söyledi: “1991’de Ukrayna’nin bagimsizligini ilan etmesinden bu yana ABD, demokratik kurumlarin ve sivil toplumun gelisimini ve iyi bir hükümet biçiminin olusturulmasini saglamak için Ukraynalilara yardim etti. Ukrayna’da bu ve diger hedeflerimize ulasabilmek için 5 milyar dolar yatirdik. Ukrayna’yi gelecekte de desteklemeyi sürdürecegiz.”

Söz konusu açiklamanin videosu, son günlerde bagimsiz medya sitelerinden ardi ardina haber yapiliyor. Zira Ukrayna’daki muhalefetin iyi egitilmis silahli birlikler görüntüsü vermesi, “bu gösterilerin ardindan iyi hazirlanmis bir süreç ve bir büyük güç olmali” fikrini giderek güçlendirdi.

ABD eski Hazine Bakan Yardimcisi Paul Craig Roberts, önceki gün yazdigi makalede ABD’nin, Kiev’deki göstericilere para dagittigini öne sürdü.
Henüz bunun kesin kanitlari ortaya konulmus degil. Fakat Ukrayna’nin, Rusya’ya karsi ABD’nin yürüttügü izole etme politikasinda çok kritik bir ülke oldugu sir degil. Ülke 2004 yilinda da ABD destekli bir “renkli devrim”e sahne olmustu. O dönem iktidara gelen Bati yanlisi hükümet, daha sonra seçimleri kaybetmisti.

ABD, Rusya sinirina yakin ülkelerde siyasi ve askeri agirligini artirmaya çalisiyor. Çek Cumhuriyeti, Polonya gibi ülkeler NATO’nun füze kalkanina ev sahipligi yapmaya zorlandi. 2008 Gürcistan Savasi bu politikanin ürünüydü. Simdilerde ekonomik kriz tehlikesiyle karsi karsiya bulunan Kazakistan da ABD’nin yakin ilgi alaninda.

(soL - Dis Haberler)