Unutmayin. Gazetecilik hep yasayacak
2017 kötü bir gecede ve üzücü bir olayla basladi. Yilbasi gecesi Ortaköy` de gece kulübüne saldiri düzenlendi. Insanlarin en güzel gecesi zehir oldu. Yine ne hayatlar ne hayaller yarim kaldi.
2016 Gerçekten Türkiye için kâbus gibi bir yil oldu. Bombalar, sehitler, darbe girisimi, ekonomik kriz daha akliniza gelebilecek tüm kötü gelismeler 2016 yilinda gerçeklesti. Tipki 1993 yilinin karanliklarini ve o karanlik günleri bu yilda yasadik. Bir yili Her günü sikintilarla dolu, acilarla dolu yasandi ve yasadik! Iste o gözyaslari dinmeyen yil nihayet gitti. Insallah tüm kötülükleri de beraberinde götürmüstür.
15 Temmuz darbe girisiminin ardindan AKP Hükümeti olaganüstü hal (OHAL) ilan etti. OHAL’le birlikte basin özgürlügü de agir darbeler aldi. OHAL’le birlikte çikartilan kanun hükmünde kararnamelerle 170’e yakin medya organinin kapatildi, binlerce basin emekçisinin issiz kaldigi bir yili geride biraktik.
2016 yili basin ve ifade özgürlügü açisindan kötü bir yil oldu. 2016 senesi boyunca her gün Türkiye Gazeteciler Cemiyeti, Türkiye Gazeteciler Sendikasi ve DISK Basin Is, gazetecilerin haksiz yere tutuklu olmasina tepki gösterdi. Sendikalar ve cemiyet tutuklu gazetecilerin durumuna isaret ederek, dayanismanin, örgütlülügün ve özgürlügün önemini söylediler.
2016 yili Iktidarin gazetecilere soluk aldirmadigi karanlik bir yil oldu. Siyasiler ve aydinlar: Hiçbir gazetecinin cezaevinde olmasini kabullenmediklerini belirten açiklamalarda bulundular. Hukukçular ise: “Gazeteciler tutuksuz yargilanmali, hakkinda yargi karari olmadan gözaltina alinip tutuklanmamali. Gazetecilik halkin haber alma kanallarini açik tutmaya çalisan bir meslektir. Bu meslegi parmakliklar arkasinda tutmak fevkalade yanlis bir tutumdur” dediler. Gözü dönmüs AKP Iktidari, 15 yil boyunca yanlis üstüne yanlislar yaparak bildigini okumaya devam etti. Dünyada çagdas demokrasilerin hiçbirinde görmedigimiz uygulamalari bas da basin olmak üzere tüm halk kesimlerine en agir bir sekilde baskilar kurarak uygulayan iktidari defalarca Uyardik” . Bizi bazi totaliter ülkelerle ayni düzeyde göstermeyin. Haksiz yere yapilan tutuklamalar ülkemizi yönetenlerin ayibidir, utancidir. Yapilanlar dogru degildir, dünyaya rezil oluyoruz “ dedik. En azindan yeni yilda iktidarin bu yanlislardan dönerek demokratik ve çagdaslasma yoluna girmesini bekliyoruz.
Gazetecilik meslegi içinde olan herkesin birlik olmasini ve dayanismanin önemine deginen Bilim adamlari ve bazi köse yazarlari tarafsiz ve özgür basinin önemine vurgu yaparak uyardilar, ikaz ettiler. Ancak gazeteciler bu dayanismayi 3-5 meslek örgütü ile saglamaya çalistilar. Büyük çapta dayanismayi bir türlü saglayamadilar. Gazeteci Arkadaslarimizin bir kismi iktidarin nimetlerinden yararlanma ugruna mesleklerine ihanet ettiler, yandas oldular. Bu ihanet yüzünden gazeteciler birlik olamadilar, haksizliklara karsi çikis yapanlar azinlikta kaldi. Yani basin birligini Saglayamayinca gazeteciler parçalanip bölündüler, meydan At kosturanlarin alani oldu. Çagdas gazeteciler, devrimci, yurtsever gazeteciler bir yil boyunca yazdilar, söylediler. Gazetecilik bir suç olmadigini vurgulayan kim varsa, dogrulari ürkmeden yazan ve söyleyen kim varsa iktidar tarafindan teröristlikle damgalandi, yaftalandi ve içeri atildi.
Iktidar yanlisini anlamali ve bu tutumundan biran önce vazgeçmelidir. Cezaevinde 148 gazetecinin tutuklu olmasi ülkemizin ve iktidarin ayipidir. Ülkemizin yurtsever, demokratlari, Gazetecilerimizle beraber, omuz omuza oldular ve onlarin özgürlükleri için mücadele ettiler. Onlarin düsünceleri parmakliklarin arasinda ancak yürekleri bu ülkenin yarinlari için atiyor. Iktidarin baskilari istedikleri kadar devam etsin, unutmasinlar gazetecilik hep yasayacak. Tüm zorluklarin üstesinden gelindigi gibi, bu zorluklarinda üstesinden elbette gelinecek. Tarih bunu hep göstermistir. Susmayacagiz, susturamazsiniz