UNUTULAN INSANLARIN ÜLKESI DOGU TÜRKISTAN
Çin hükümetininzalimce baskilarina maruz kalan; Dogu Türkistan’da yasayan Müslüman Türklerin ramazan ayinda oruç tutmasini bile yasaklayan Çin, sistemine karsi çikanlari ölümle cezalandiriyor.
Dogu Türkistan, Türklerin anavatani etrafi daglarla çevrili denize çikisi olmayan bir ülkedir. Genellikle Uygur kökenli Türkler ve Müslüman olan Çin kökenli Döngenler yasamaktadir. Oldukça zengin topraklara sahip, birçok tarim ürünü yetistiriliyor. Bölge zengin yer alti kaynaklarina da sahip özellikle petrol ve dogalgaz bulunuyor.
Dogu Türkistan, tarih boyunca genellikle Türk kavimlerinin yönetimi altinda kalmislardir. Sirasiyla Hunlar, Göktürkler, Uygurlar, Karahanlilar, Karahitaylar yönetimindeyken Mogol istilasina ugrayan ülke; Mogollarin parçalanmasi ile Çagatay Hanliginin topraklarinda kaldi. Daha sonra bölgeye Timurlular hakim oldu. 1606 yilindan 1878 yilina kadar bölge “Hocalar” tarafindan yönetildi.
Çinliler, 1759 yilinda karisiklik içinde bulunan Dogu Türkistan topraklarinin büyük bir kismini aldilar. Rusya’nin da bölgede hakimiyet kurmaya baslamasi ile tam bir kesmekese dönmeye basladi. Çin bölgeyi vergiye bagladi. Çin’den gelen memurlar bölgede çok büyük zalimlikler yapmaya basladilar. Bu zalimliklere karsi isyan eden 1820 yilinda Cihangir Hoca önderligindeki halk;Kasgar ve Yarkent’ten Çinlileri çikarmayi basardilar. Ancak Çinliler 1828 yilinda tekrar bölgeye hakim oldular. Baski ve zulüm git gide artmaya devam etti.
Bati Türkistan’da Ruslara karsi basarili savaslar yapan Yakup Han, Dogu Türkistan’a gelerek Çinlileri bölgeden uzaklastirarak bazi sehirlere hakim oldu. 1871’de bagimsizligini ilan etti. Rusya ve Hindistan’daki Ingilizlerle münasebetler kurdu. Osmanli Devletine elçi göndererek askeri yardim talebinde bulundu. SultanAbdülaziz’de askeri malzeme ve askeri uzmanlar gönderdi. Yakup Bey’de hutbeleri Sultan Abdülaziz’in adina okuttu.
1877 yilinda Yakup Bey’in ölmesi ile Türklerin klasik hastaligi yine zuhur etti.Ogullari arasinda yasanan taht kavgasi üzerine çikan karisikliktan faydalanan Çinliler, 1878 yilinda bölgeyi tamamen isgal ettiler. Çinliler 1884’te bölgede Sincan (Sinkinang) eyaleti kuruldu.
1912 Çin’de yasanan devrimden sonra bölgeye vali olarak atanan YangZeng-xin, halkin fakir ve geri kalmasi için her seyi11 yapti. Okuma yazma ögrenmelerine izin vermemis, merkezden uzak oldugu için 17 yil boyunca keyfi ve baskici bir yönetim uyguladi.
1932 yilinda Hoca Niyaz Haci önderliginde yeniden isyan eden Türkler, 12 Kasim 1933 Kasgar’da Dogu Türkistan Islam Cumhuriyeti ilan ettiler. Kisa zamanda devlet teskilatlanmasini tamamladilar. Ancak Hoca Niyaz Haci büyük bir hata yaparak devleti Rusya’ya baglama girisimine karsi çikan hükümet üyelerini Çinlilere teslim edince devlet tekrar yikildi.
Altay’da yasayan Kazak Türkleri 1943 yilinda ayaklandi. 12 Kasim 1944’te Gulca’da Dogu Türkistan Cumhuriyetini ilan ettiler. Sovyetler Birliginin destegini de alan Çinliler, 1949’ta bölgede tekrar hakimiyeti sagladilar.
Çin’deki komünist devrimden sonra 1 Ekim 1955 yilinda Sincan Uygur Özerk Bölgesi kuruldu. 1966 yilinda baslatilan ” Çin Kültür Devrimi” Dogu Türkistan’dan baslatildi.
Günümüze kadar devam eden ayaklanma hareketlerinde basarili bir sonuç alinamadi. Çinliler ayaklanmalar sirasinda katliamlar yaparak halki sindirme yoluna gittiler.
Türkiye, ABD ve Almanya’da Dogu Türkistan’in bagimsizlik için kongreler, sürgün hükümetleri kuruldu fakat kesin bir netice alinamadi.
Son yillarda baskilar daha da artarak; Müslümanlarin dini vecibeleri yerine getirmesi yasaklandi. Kendi dilinde egitim ögretim ve nesriyat yasaklandi. Bölgeye Çinliler yerlestirilerek bölgenin demografik yapisi ile oynandi. Müslüman halki terörist gibi göstererek tutuklamalar ve katliamlar yaptilar. Tamamen tecrit edilen bölgeye giris ve çikislar yasaklandi. Insan haklari örgütlerinin bölgeye giremiyor. Herhangi birkitle iletisim araci kullanmak yasak yani dünya ile baglantisi kesilmis durumdalar.
Türkiye’den birkaç küçük çaptaki sivil toplum kuruluslari tarafindan çok kisik bir sesle Çin protesto ediliyor. Hükümet, tarafindan daha sert ve uluslararasi platformlarda Çin’e baski yapilmalidir. Türkiye’de yasanan olaylar neticesinde Israil, Fransa ve Italya v.b ülkelerin mallarina yapilan boykotun Çin mallarina da yapilmasi gerekmektedir diyesi geliyor aklima fakatbu biraz mümkün gözükmüyor. Türkiye’de satilan her sey artik Çin mali olmayan pek kalmadi.
Çin, dünyada hiçbir kurulusu ve hukuku tanimamaktadir. Kendi bildigini okumaktadir.Bir gün Ay Yildizli Gök Bayragin Dogu Türkistan semalarinda özgür dalgalanmasi dilegiyle….
Hüseyin Karaaslan