Üyenin fikrini soran yok

      Üyenin fikrini soran yok

TIS SÜRECINDE MEMURLARA SENDIKALARINI SORDUK Bülent Kepenek / Gökhan Durmus

Hükümet ile Memur-Sen arasinda toplusözlesmenin imzalanmasina sendika ayrimi yapmadan bütün kamu emekçileri tepki gösteriyor. Sadece KESK ve Kamu-Sen üyeleri degil, Memur-Sen üyeleri de taleplerinin karsilanmadigini söylüyor. 2.5 milyon kamu emekçisinin taleplerinin karsilanmadigi bir ortamda sokaklarda neden yüzlercesi var? Bu sorunun yanitini ögrenmek için bir  kaç memurla sohbet etmek bile yetiyor. Sendikalara olan güvensizlik, üyelere sorulmadan yürütülen süreçler, kadro eylemleri...
Memurlar içinde örgütlü olan Memur-Sen, Kamu-Sen ve KESK kamu emekçilerinin ihtiyaçlarina ne kadar cevap veriyor, bunu üyelerine ve üye olmayanlara sorduk.

FIKRIMI SORAN OLMADI

18 yillik cografya ögretmeni olan Gonca Türkmen, 6 yildir Egitim Bir-Sen üyesi. Bu süre zarfinda bir kez bile sendikanin kendisine herhangi bir konuda fikrini sormadigini dile getiren Türkmen, bu toplusözlesme sürecinde de fikrinin sorulmadigini ve yapilan sözlesmeyi televizyonlardan izledigini dile getirdi.
Bugünün kosullarinda bir ögretmen maasinin en az 3 bin lira olmasi gerektigini dile getiren Türkmen, artik sendikalara inancinin kalmadigi, zaten yasalarin da sendikalara söz hakki vermedigi bu yüzden istifa edecegini söyledi.
Sendikalarin bölünmüslüklerinden ve siyasetle ugrasmalarindan dolayi basarisiz olduklarini düsünen Türkmen, hiçbir sendikanin hakkini savunacagina inanmadigi için yeniden herhangi bir sendikaya üye olmayi düsünmedigini kaydetti. Türkmen, “Eger bir gün birlesip bir görüsü körü körüne savunmaktan vazgeçerlerse ve etkinliklerini artirirlarsa yeniden üye olurum” diye konustu. Türkmen, bu vaziyetleriyle sendikalarin hiçbir sey yapamayacaklarini düsünüyor.

ISTIFA ETMEYI DÜSÜNÜYORUM

Türk Egitim-Sen Üyesi Serkan Tekin, 6 yildir üye oldugunu, bir yil istifa ettigini ama onun da çözüm olmadigini görünce tekrar üye oldugunu söyledi. Tekin, bugüne kadar sendikasinin bir kez bile kendisine fikrini sormadigini ve yeniden istifa etmeyi düsündügünü dile getirdi. Sendikalarin ögretmenleri dinlemedigini ve kucaklamadigini söyleyen Tekin, “Tek yaptiklari birbirlerinin kuyusunu kazmak ve ögretmenleri birbirlerine düsürmek. Kendilerini kamuoyunda anlatamiyorlar. Sadece para pesinde kosan yapilar gibi gözüküyorlar. Bu da diger kesimlerin tepkisini çekiyor. Ben hiçbir sendikaya güvenmiyorum” dedi. Sendikalarin particilik yapmamasi gerektigini, kendi destekledikleri parti iktidarda ise ona karsi da ögretmelerin haklarini savunmasini gerektigini belirten Tekin, bir ögretmenin insan gibi yasamasi ve kendini gelistirebilmesi için maasinin 4 bin lira olmasi gerektigini ifade etti.


TABAN UYGULAMA KISMINDA HATIRLANIYOR

EGITIM SEN Üyesi Gökçer Dursun, kararlarin yukaridan alindigini kendilerinin sadece uygulama kisminda dikkate alindiklarini dile getirdi.
Kararlarin ortaklasmasinda dikkate alinmadiklarini söyleyen Dursun, “Sendikalarin siyasetle ister istemez yolu kesisiyor. Eger sen emek ve demokrasiden yanaysan siyasetle yolunun kesismesi kaçinilmaz ama parti siyaseti yapilmasi emekçileri bölüyor ve sendikalari güçsüzlestiriyor. Bir de özellikle Kürt sorunu Egitim Sen’i zorluyor. Egitim Sen diger sendikalara göre daha demokratik ama biz de çok merkezi tepkiler veriyoruz ve bunun çok karsiligi yok. Kararlar merkezden alinsa bile tabanda tartisilsa üyeler kendi verdikleri karara daha çok sahip çikiyorlar. Gezi direnisi ortak paydalarda bulusulabilecegini gösterdi ve toplum komplekslerinden kurtulmaya basladi. Bu firsat degerlendirilebilir ve ortak mücadelenin yolu açilabilir. Elbette gönül ister ki her zaman sendikalar hep ortak hareket etsin ama bunun çok mümkün olmadigini düsünüyorum” diye konustu.


SENDIKALAR ÜYESINI EGITMIYOR

11 yillik Ögretmen Gizem Sezgin, daha önce bir fincan karsiliginda Egitim Bir-Sen’e üye oldugunu, daha sonra sendikalar hakkinda bilgi sahibi olunca ise istifa ettigini söyledi.
Kendisinde de biraz hata oldugunu ancak göreve yeni baslayan bir ögretmene sendikalarin ne oldugunu anlatmayan sendikacilarin suçlu oldugunu belirten Sezgin, Egitim Bir-Sen ve Türk Egitim-Sen’den bir beklentisi olmadigini, Egitim Sen’in ise çok fazla siyaset yaptigini, kendi içinde bile en temel konularda dahi bir fikir birligi olmadigini dile getirdi.
Özellikle sendika baskanlarinin söyledikleriyle yaptiklarinin birbirini tutmadigini, inandiklari gibi yasamadiklarini dile getiren Sezgin, kendi koltuklarini ve menfaatlerini korumak adina gizli pazarliklarla memuru sattiklarini iddia etti.
Kendisinin sendikalar konusunda çok fazla bir bilgisi olmadigini dile getiren Sezgin, “Sendika üyelerinin de herhangi bir bilgisi yok. Bu yüzden sendikal mücadeleye sahip çikmiyorlar ve bu sekilde herhangi bir basari gelmiyor” diye konustu.
Grev hakki olmayan bir yapinin sendika olamayacagini dile getiren Sezgin, “Eger bir hak elde edilecekse mutlaka grev hakki olmali ama mevcut sendikalarin bu hakki elde edebilecegine inanmiyorum” dedi.
Eger siyaseten bagimsiz, bölünmemis, muhalif ve söyledikleriyle yaptiklari uyumlu yöneticiler tarafindan yönetilen sendikalar olursa üye olabilecegini söyleyen Sezgin, kisa vadede umutlu olmadigini dile getirdi. (Istanbul/EVRENSEL)