Ümraniyelilerin 2-B yasasina karsi evlerini korumak için baslattiklari mücadele devam ediyor. Evleri için belirlenen raiç bedellerinin yüksek olmasi üzerine bir araya gelen 16 mahalle, yürüyüsler ve basin açiklamalari yapmisti. Son olarak seslerini duyurmak için Ankara’ya yürüyen ve Mecliste görüsmeler yapan Ümraniyelililer, birlikteliklerini büyüterek sürdürmekte kararli.
Yerel seçimlerin yaklasmasiyla, Ümraniye ve diger ilçeler de ‘tapularinizi verecegiz’ vaatleri basladi bile. Ancak bu kez halki ‘tapu’ verecegiz diye kandirmak kolay olmayacak gibi.
Ümraniye Asagi Dudullu Birlik ve Dayanisma Dernegi Baskani Özgen Turan’la hem mücadelelerini hem de yerel seçimleri konustuk.
Ankara’ya yürüme kararini neden aldiniz?
Ankara yürüyüsünden önce belli eylem ve etkinlikler yapmistik. 7 bin kisinin katildigi Ümraniye yürüyüsü, bin kisinin katildigi Ümraniye Tepeüstü’de yaptigimiz basin açiklamasi, Çekmeköy- Tasdelen hak sahiplerinin Sile otobanini kapatma eylemleri önemli eylemlerimizdi. Beykoz’da bir dizi eylemler yaptik. Fakat bir sonuç alamadik. Bunu üzerine 16 mahalle halk komiteleri temsilciler toplantisi yaparak bundan sonra neler yapabiliriz diye tartistik. Genis halk kitlelerini harekete geçirmemize ragmen bu eylemlerde bir kopukluk vardi. Bu eylemleri birlestirmek, hem de AKP ve benzeri güçlerin hareketi içerden bölmelerine karsi tavir gelistirdik. Daha organize bir eylemle bir siçrama yapmamiz gerekiyordu. Gezi Parki eylemleri, baska halk hareketleri, 2-B hak sahiplerinin mücadelesini ikincil plana itmisti. Bu durumu görerek hak sahiplerinin mücadelesini öteki halk hareketleri ile birlestirme yoluna gitti. Baktik ki hareketi toparliyoruz, o zaman yeniden eylem kararlari aldik. Ankara yürüyüsü kararimizda Antalya köylülerinin 50 otobüsle TBMM’nin kapisina dayanarak yasada iki kez degisiklik yaptirmalari etkili oldu. Biz önce yaygin genis bir propaganda ajitasyon çalismasi yaparak Ankara yürüyüsüne basladik. Üç büyük halk toplantisi yaptik. Mahallelerde afis, brosür, bildiriler dagittik yapistirdik. Sesli anonslar esliginde tüm mahallelerde çalisma yürüttük.
Ankara’da neler yasadiniz?
Üç arkadasimiz 20 Eylül’de Ankara’ya dogru yola çikti. 30 Eylül’de 5 otobüsle Ankara’ya gittik. Ankara’ya gelenlerin çogunlugu AKP’ye oy vermis kisilerdi. Yürüyüs devam ederken biz siyasi partiler nezdinde girisimlerde bulunduk. Sonuçta 2 CHP’li vekilin ve HDK Istanbul Milletvekili Levent Tüzel’in bizi karsilamasi çok önemliydi. Buna ragmen bazi olumsuzluklar da yasadik. Bazi kisiler polisle bizden habersiz anlasarak eylemi sabote etmeye çalistilar. Yolda polis bizi karsiladi. Polis kuvvetleri TOMA’larla önümüzü kesmek istediler. Biz bu oyunu, dümeni bosa çikardik. Önce yürüyüse katilan üç arkadasimiz basin açiklamasi yapti. Daha sonra milletvekilleri açiklama yapti. Bu eylem bizde bir özgüven yaratti. Basarili bir eylem oldu. Eylemin tek eksikligi Beykozlu 2-B hak sahiplerinin bu eylemde yer almamalariydi.
BEYKOZ BELEDIYESI HALKI KANDIRIYOR
AKP’li Beykoz Belediyesinin 2-B magdurlarina bazi vaatlerde bulundugu, hak sahiplerinin bu nedenle Ankara yürüyüsüne katilmadigi söyleniyor. Bu konuda bilginiz var mi?
Elbette bu önemli bir sebepti. Ayrica Beykoz 2-B hak sahipleri, dogrudan fiili ve mesru mücadele yürütme yerine, onlar adina hareket eden parti ve derneklere daha fazla inisiyatif verdiler. Yöre dernekleri, siyasi partiler bu sürece dahil olmadilar. Onlar el altinda Milli Emlak’la, IBB ile, ilçe belediyeleriyle, AKP’li, MHP’li bazi milletvekilleri ile gizli pazarliklar yaptilar. Isi kisisel adam kayirmaya kadar götürdüler. Halbuki Beykoz Görele köyü örnegi ortada duruyor. Görele köyünün yüzde 80’ni AKP’ye oy vermisti. AKP bu köyü satiliga çikarmak zorunda birakmisti. Köylüler, tasidiklari bir pankartta sunu söylüyorlardi. “ AKP’ye yüzde 80 oy verdik. Simdi AKP bizim köyü satiliga çikariyor.”.Bu önemli mesaj görülmedi. Simdi AKP’li Beykoz Belediye Baskani, ‘Ben sizi magdur etmeyecegim. Deftedarlikla görüserek burayi özel proje alanina alacam. Sizlere tapularinizi verecegim’ diyor. Bu da Beykozlulari etkiliyor. Belediye Baskani oy avciligi yapiyor. Bu yaratilan hava ayni zamanda 2-B sorununun çözüldügü imajini da yaratiyor. Insanlari bireysellige itiyor. Bu mücadelemize zarar veriyor. Hak sahiplerinin mücadelesini zayiflatiyor.
HALK BELEDIYE BASKANI’NI KONUSTURMADI
Ayni seyi bir önceki seçimlerde Ümraniye Belediye Baskani Hasan Can yapmisti. Tapu dagitma sözü vermisti. Bu dönem bu yönde bir çalismaniz var mi?
Bu yerel seçimler öncesi bir oyalama taktigidir. Seçimi garantiye alma girisimidir. Insanlari bos vaatlerle beklentiye sokmadir. Ama 2-B magdurlari bu durumu görüyor. Ümraniye Belediye Baskani Hasan Can, Adem Yavuz mahallesine geldiginde halk onu konusturmadi, protesto etti, zor kaçti. Yine Hekimbasi’da iki kez açilislari ertelemek zorunda kaldi. Hasan Can’a tepki duyanlarin basinda AKP’li seçmenler geliyor. Yerel seçimler öncesinde teshir çalismalarina hiz verecegiz. Mahallerdeki halk komitelerini meclislere çevirecegiz. On binlerce oya sahip 2-B hak sahipleri taleplerini karsilayan yerel yöneticilere oy verecekler. AKP 2-B arazilerinden elde ettigi randi yerel yönetim seçimleri için rüsvet olarak kullanacak. Insanlarin yoksulluklarini istismar edecekler. Buna izin vermeyecegiz. Aydinlatma çalismalarimiz tüm hiziyla sürüyor. Beykozlulari, Çekmeköylüleri ve Tasdelenlileri ortak mücadelede birlestirecegiz. Bugün çok sayida mahallenin dernek kurmak istedigini biliyoruz. Hatta bizimle birlesmek istiyorlar. Olanaklarimiz genisliyor. Biz fiili ve mesru mücadeleden bir an olsun geri adim atmayacagiz. Dönen dolap ve entrikalari bosa çikaracagiz.
‘2-B PARASINI SEÇIMDE KULLANACAKLAR’
AKP Hükümeti ve onun bakanlari 2-B arazilerinde yüzde 60-70 oraninda bir satis oldugunu, bunun da ne kadar dogru bir yasa oldugunu söylüyorlar. Hatta iyi bir gelir elde ederek bütçeye önemli bir kaynak aktardiklarini söylüyorlar. Bunun nasil degerlendiriyorsunuz?
AKP Hükümeti kendisi ile çelisiyor. Onun Çevre ve Sehircilik Bakani Erdogan Bayraktar ve Maliye Bakani Mehmet Simsek biz 2-B yasasindan elde edilen gelirden bir sey almadik diyorlar. Bu paralar bize verilmedi diyorlar. Oysa Ekonomi Bakani ve Basbakanlik yetkilileri de iyi bir gelirin geldigini söylüyorlar. Ama kesin olan su; AKP 2-B arazilerinden elde edilen geliri seçim için kullanacak. Örtülü ödenek olarak kullanacak. Burada elde edilen gelirin hepsi kir ve kent yoksullarinin alinteridir. Bu gelirleri yerel seçimlerde makarna, kömür torbalarinda kullanacaklar. Biz hak sahiplerini bu konuda da aydinlatip eylem ve etkinlikler yapacagiz.
BIZI GÖRMEYENLERE OY VERMEYECEGIZ
Yerel seçimlerde nasil bir tavir takinacaksiniz. Hak sahipleri yine mevcut partileri mi destekleyecek yoksa kendi talep ve istemlerini karsilayan partiye veya partilere mi oy verecek?
Biz köhnemis partileri, bizi sirtinda vuran partileri, 2-B yasasini basimizda demokrasi kilici olarak sallayan partiyi ve partileri desteklemeyecegiz. Hareketimizi görmezden gelen partilere, bizi içerden bölmek isteyen partilere zirnik oy vermeyecegiz. Bizim su taleplerimizi karsilayan partiler oy verecegiz:
*Köy ve kent emekçilerinin kullanicisi oldugu konut ve tarimsal amaçli kullanilan 2-B arazilerin kullanicilarina bedelsiz olarak verilsin. Bu mümkün degilse emlak rayiç bedelleri üzerinden 2-B kullanicilarina satilsin.
*Ödeme tebligatlari alan ama 3 aylik süre içerisinde ödeme yapmadigi için hakkini kaybeden kullanicilara haklari iade edilsin.
*Istenilen fahis rayiç bedelleri ödeyenlere arsa degil, bahçe tapusu verilmekte, evlerimiz yok hükmünde sayilmaktadir. Imari olmayan ve barinma amaçli kullanilan 2-B arazisinden kamusal alan kesintisine gidilmesi veya bu kesintiler yapildiktan sonra geriye kalan 2-B arazileri hak sahiplerine verilsin. Bu araziler üzerindeki evlerimiz ve emegimiz yok sayilmasin.
*Kentsel dönüsüm, yesil alan, kamusal alan vb. gerekçelerle 2-B kullanicilarin evine, emegine el koyma hazirliklarina son verilsin. (Istanbul/EVRENSEL)