VEFATININ 97. YILINDA SULTAN 2. ABDULHAMID
Sultan 2. Abdülhamid 10 Subat 1918 vefat etti. Osmanli Devletinin son devrine damgasi vurmus, yaptiklari ve yapmayi planladiklari günümüze kadar ulasan projeleri ile Dünyada ve Türkiye Cumhuriyetinde tarihinde hala etkisi devam etmekte.
1876 yilinda tahta çikti. Ancak devletin kontrolü Sultan Abdülaziz tahtan indiren Mithat Pasa, Serasker Hüseyin Avni Pasa ve avenesinin elinde idi. Kanun-i Esasi ilan ederek Osmanli Devletinde Mesrutiyet yönetim sekline geçti. 1877-78 Osmanli –Rus savasi (93 Harbi) Osmanli Devletinde büyük bir yikima neden oldu. Bu savasi bahane ederek Meclisi Mebusan’i kapatti, Kanunu Esasi’yi askiya aldi, muhaliflerine göre Istibdat Dönemi basladi. 33 yil süren bu dönem 1909 yilinda 31 Mart olayi neticesinde tahtan indirilmesi ile sona erdi.
Sultan 2. Abdülhamid, ekonomisi iflas etmis, ordusu savasta dagilmis, Avrupalilara göre hasta adam Osmanli Devletini tekrar ayaga kaldirmak eski ihtisamli günlere tekrar döndürmek için uzun süre sulh ve denge politikasi izledi. Ülkede imar, egitim, saglik, askeri, kültürel ve sosyal faaliyetlere basladi. Onun yaptigi o kadar çok sey var ki! Kitaplara ancak sigar, biz birkaç tanesine deginelim:
Sultanin en büyük projesi ülkeye demiryollari yaptirmasi oldu. Istanbul-Hicaz Demiryolu bunlarin en büyügü ve stratejik öneme sahipti. Bu demiryollarinin önemi 1. Dünya Savasinda ve Kurtulus Savasinda anlasildi. Iç bölgelerden cepheye asker ve mühimmat sevkiyati hizli bir biçimde yapildi. Onun yaptirdigi demiryolu hatlari hala kullanilmaktadir.
Sultan 2. Abdülhamid denince akla hemen Filistin topraklarini Yahudilere satmadigi geliyor. Filistin de devlet kurmak isteyen Yahudiler, parayla toprak isterler. Fakat Sultan onlarin taleplerini geri çevirir ve Filistin’i kendi gözetimi altinda tutarak buraya Yahudi yerlesmesini önler. O tahtan indirildikten sonra basa gelen Ittihat ve Terakkiciler, Filistin’i Yahudi yerlesimine açar ve günümüze kadar devam eden Israil Sorunu baslar.
Sanayi devriminin baslamasiyla önemi artan petrol, o zaman ki Osmanli topraklarinda da bulunuyordu. Sultan 2. Abdülhamid Han, Petrolün kiymetini anladi ve petrol bulanan bölgelerin haritasini çikartti. Musul ve Kerkük’te petrol sahalarini kendi Hazine-i Hassa’si yaparak yabancilarin eline geçmesine önlemek istedi. Daha sonra gelisen olaylar neticesinde bu topraklar elimizden çikti. Onun çizdirdigi haritaya göre; ülkemiz sinirlari içinde kalan kismin da petrol aramasi yapan TPAO bazi bölgelerde petrol buldu.
Egitime o kadar çok öneme verdi ki, onun açtigi okullardan mezun olanlar Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucu kadrolari arasinda yer aldi. Modern matbaa makinalari getirterek ücretsiz kitap dagittirdi. Beyazit kütüphanesini kurdu. Arkeoloji Müzesini açtirdi.
Askeri yatirimlarinin neticesini 1. Dünya Savasi sirasinda görüldü. Satin aldigi toplar Çanakkale savasinda kullanildi. Dünyanin ilk torpido atan denizaltini kendi parasi ile yaptirdi.
O kadar hosgörülü bir adamdi ki kendisine suikast düzenleyen Ermeniyi affetti ve hafiye olarak Avrupa’ya gönderdi. Anne ve babasini öldüren bir azili katil hariç kimseye idam cezasi vermedi. Kendisine muhalif olanlari ülkedeki baska sehirlere herhangi bir görevle gönderdi.
Onun devrine kadar pek aktif kullanilmayan halifeligi aktif hale getirerek dünyanin çesitli bölgelerinde yasayan Müslümanlarla irtibata geçerek Islam birligi adina çalismalar yapti. Hala bazi ülkelerde Cuma hutbelerinde ismi zikredilmektedir.
Muhaliflerine göre; Kizil Sultan, Necip Fazil’a göre; Ulu Hakan, Hüseyin Nihal Atsiz’a Gök Sultan. Onun hakkinda ünlü tarihçi Ilber Ortayli söyle der; Dünyanin son hükümdari son everensel imparatoru 2. Abdülhamid Han’dir.
Onun hakkinda yazilacak o kadar çok sey var ki! Insallah bir baska yazimizda devam ederiz. Tarih geçmisten ders alinmazsa tekerrür eder.
HÜSEYIN KARAASLAN