Tarih: 01.01.2018 00:00

4x4 CEHALET

Facebook Twitter Linked-in

 

Önerilen  egitim modeli  bize okulsuz egitim döneminin kapisini araliyor.
Ilk 4 yildan sonra istege,tercihe bagli kesintiye ugrayacak… Dünyanin her yerinde böyle imis. Bu tarafini çok anlamak mümkün degil. Islerine geldi mi dünyayi örnek gösteriyorlar,islerine gelmedi mi memleketin olanaklari,bütçe…v.s diyorlar.
Isteyen evinden egitim alma hakkina sahip olacak. Hedef kitlesi kzilar!
Okulda çok ileri düzeylere geldik,alt yapi olgunlasti,bir de okulsuzu ile tanisacagiz.
Okul egitim kalitesi düstü; destekleyen,sinavlara hazirlayan kurslar yerden pitrak biter gibi türedi. Bu da yetmedi; özel ögretmenler tutulup dersler veriliyor. Bir tüccar egitim modeli yaratildi. Ezberle sinava gir,diploma al. Televizyon kameralari sokaga inince en basit,en siradan sorulara yanit vermeme acizligini göster! Kendine güvenemeyen,anne babanin,ögretmenin birbirinin güvenine mazhar olamayan ögrenci yetistir!
Durum bu haldeyken bir de ögrenciyi eve kapat!
Fikra
Dul bir kadin, çocugunu sanat ögrenmesi için bir bakirciya çirak verir. Ancak, çocuk ertesi gün ise gelmeyince, ustasi meraklanir ve evine niçin gelmedigini sormaya gider. Kadin, ustayi kapida karsilar ve oglunun ise niye gelmedigini anlatir:
-Çocugum isi ögrenmis, onun için gelmiyor der ve sürdürür:
-Bakirciligi ögrenmis... Demiri atese goyirmissiniz, olirmis issi, üstüne çekiçle vurirmissiniz olirmis yassi... kenarlarini kerpetenle virirmissiniz, olirmis tepsi...
Bakirci ustasi, saskin saskin basini sallar:
- Vah canina yandigimin veledi!! Bakirciligi bir günde hem kendi ögrenmis, hem de anasina ögretmis...
Böyle olunca okula gitmeye ne gerek var!… Evden,uzaktan egitim en iyisi!
Olan  parali hale gelen egitime para bulamayan,yetistiremeyen fakir,yoksul insanlarin çocuklarina oluyor. Bazi ögretmenler kalkip ‘hepsi okuyacak degil ya,bu ülkeye çöpçü de lazim’ diyebiliyor. Fakir iseler çöpçü olsunlar.
Okul  bir sosyal çevredir. Birlikte,bir araya gelmenin zeminidir. Anne baba-okul iliskisi,ögretmen-ögrenci iliskisi,ögrencinin kendi arasindaki iliskisini sadece ögretim düzeyine indirerek,evde tek basina,hayattan kopuk,izole,tecrite dayali bir model getirmek dogru degil. Davranis biçimlerini,oyun kurarak hayata hazirlanmayi,iliski kurmayi ve sonuçlarini degerlendirerek ögrenme,aci,tatli anilar,hatiralar...v.s. bütün bunlar yok sayilacak.
Tartismayan,sormayan,sorusturmayan,sorgulamayan bir ögrenci tipi isteniyor. Söyleneni aynen kabul edecek,tartismayacak,ailenin egitim düzeyinin çok üstünde olmayacak,sadece okuma yazma bilsin yeter tarzinda bir dayatma olacaktir. Belki ailenin istedigi de bu olacak,ailenin geriligi,geri bilinci,cehaleti destek görecek.
Evde disiplin nasil saglanacak? Bu ezberci egitim sistemine tam destek olacagi gibi,ögrenci sifatini kaybedecek.
Okula gitmesinler!… Bir zihniyet türü var ki agizlarini açtiklarinda insan ürküyor. Bunlarin sayisi hiç de az degil. Onlara göre üniversiteye giden kizlarin hepsi kötü yola düsüyor. Bir çogu bu yüzden kizini okula göndermiyor. Hatta bunu ilkögretime,orta ögretime indirenler de var. Insan konusulanlari duyunca kulaklarina inanamiyor. Cehalete övgü diziliyor. Hayali namus kaygisi cehaleti körüklüyor. Toplum giderek içine kapaniyor. Birbirini anlamaktan,empati kurmaktan uzaklasiyor.

Yasanmisliklar...

1.örnek

Prestij bir lisede bir ögrenci velisi, edebiyat ögretmeni ile ayakta sohbet ediyordu. Çocugunun ögretmeni idi,konusmasini,yaklasimini begeniyordu. Dikkatini çekmisti.
-Neden lise ögretmenligi,neden master yapmiyorsunuz?
Verilen cevap akillara zarar.
-Kitap okumak beyni kirletir. Okursun okudukça düsünmeye baslarsin. O zaman aklina yanlis seyler girer. Okudukça düsünür,düsündükçe seytani davet edersin. Okudukça beyni zorlarsin.
 
2.örnek
 
Esenler’de sanirim 96-98 yillari arasiydi. Bir kuru temizlikçiye gittim. Kuru temizlemeci ortada yoktu. Beklemek durumunda kaldim. Bankonun gerisinde bir sehpanin etrafinda,5-6 kisi yer iskemlelerine halka halinde,hararetli bir sekilde konusuyorlardi. Beni fark etmediler. Tartisma söyle idi.
-.…FM de Hoca hazretleri aynen söyle buyurdu. Çocugunu okutmayacaksin. Asi yetistirmeyeceksin! Kitaptan uzak tutacaksin! Kuran ve dini kitaplar disinda bir seye izin vermeyeceksin!
-Öyle tabi. Hoca çok dogru söylemis.
-Hoca öyle siradan biri degil. Derin hoca. Allah var simdi. Maazallah! Simdi okuyan çocugun zihni degisiyor,akli karisiyor. Baba anneye soru soruyor. Bir çocuk soru sormaya basladi mi o çocuktan bir fayda gelmez,dinden çikar, yoldan çikar,her türlü musibet gelir onu bulur. Baba anne,büyük bilmez.
-Bilhassa gençleri okumaktan uzak tutmak lazim,dedi hoca. Okuyan genç asi yetisir,anayi babayi tanimaz. Her soruyu sorar. Laf yetistiremezsin. Sordugu soruya bir cevap veremezsen yandin. Çocugun gözünde halin nice olur. Böyle bir sey var mi yahu?
-Valla öyle. Geçen gün benim çocuk bir soru sordu. Agzim açik kaldi. Cevabini veremedim. Bilmiyorum ki vereyim. Benim bildigimin üzerinde bilgiye sahip olursa o çocukla ben nasil bas ederim? Ben bu çocugu nasil egitirim? Hoca alim adam. Gelecegi görmüs, çok dogru söylemis.
-Okuyan her zaman basa beladir. Okumustur ama yine cahildir. Cahil akliyla sana saldirir,senden yüksek oldugunu göstermeye çalisir. Bir çocuk sormaya basladi mi önünü alamazsin. Soru sormaya basladin mi günaha girersin!
-Ben onu bunu bilmem,okuyan bas kaldirir. Okuyandan bir hayir gelmez. Okuyanin iyisini görmedim. Okumak hayirli bir is degil. Okuyacaksan dini kitaplar var,onu oku be Müslüman! Bu sana yeter! Bunlar her kapiyi açar.
   Dehsete düstüm! Bu çagda,Istanbul’un orta yerinde insanin tüylerini diken diken eden bir tartisma! O anda lafa girip ben de okumanin erdemlerini anlatmak gibi safça bir fikre kapildim. Fakat sonra bu fikrimi baska gerekçelerle engelledim. Bir kere ortam degisecek,tartismanin ve sonuçlarinin orijinalligi bozulacakti.Sonuna kadar dinledim. O ara dükkan sahibi disaridan gelmis,bana paketimi vermis,ama tartismaya kulak misafiri oldugumu görünce çekinmis,rahatsiz olmustu.
 
 
3.örnek
 
Yasli biri etrafindaki isçilere bir seyler anlatiyordu. Itfaiye binasi insaatinda çalisanlarin bir araya toplandigini  görünce insaat müteahhidi merak ederek yanlarina gitti.
-Bakin üniversiteye giden kizlar ne oluyor biliyor musunuz?
-Ne oluyor?
-O...spu!
   Müteahhit dayanamadi sordu.
-Senin üniversiteye giden bir yakinin var mi? Diye sordu. Onun yok demesine göre kendini ayarlamis,ona göre baska bir soru soracakti.
-Var!
-Peki o..spu mu oldu?
-Evet,o..spu oldu!
   Müteahhit aldigi cevap karsisinda soke oldu. Söyleyecek bir sey bulamadi. Utancindan yüzü kipkirmizi oldu.

 




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —