Tarih: 01.01.2018 00:00

Ya hesap bilmiyor ya da...

Facebook Twitter Linked-in

Basbakan Erdogan`in toplugörüsme sürecinde hükümetin zam teklifini savunurken “Yüzde 3+3`ten fazla verirsek Yunanistan`a döneriz” sözleri ise iktisatçilarin tepkisini çekti. Iktisatçilara göre; ülkenin memurlara hem enflasyon hem de büyüme oranini karsilayacak zam verme olanagi var. Yeter ki; kaynaklar sermaye, savas ve faize degil emekçiye ayrilsin!

Bu zam oranlarina tepki göstermek için konfederasyonlar grev hazirliklarini yaparken, Basbakan Tayyip Erdogan’dan ilginç bir çikis geldi. Yüzde 3+3’ün üzerine çikilmasi durumunda ülkenin Yunanistan’a benzeyecegini iddia eden Basbakana yanit veren iktisatçilar, “Hükümetin uyguladigi ekonomi politikasinin amaci sosyal harcamalari ve personel giderlerini en düsük seviyeye getirerek, sermayeye aktaracagi kaynagi en üst düzeye çikartmaktir. Bu çikisin amaci budur” diye konustular.  

KAPITALIST SISTEM IFLAS EDER

Marmara Üniversitesi Çalisma Ekonomisi Bölümü Ögretim Üyesi Yrd. Doç Özgür Müftüoglu, ülkelerin sirketler gibi iflas etmedigini belirterek, “Ülkelerin kendi üretim dinamikleri vardir ki bunlar gerektigi gibi harekete geçirildiginde o ülkenin topraklari üzerinde yasayanlarin ihtiyaçlari için fazlasiyla yeterlidir. Eger bir ülkenin gelirleriyle giderleri arasinda bir dengesizlik ortaya çikiyorsa uyguladigi ekonomik sistemde bir sorun var demektir. Bu baglamda ne Yunanistan iflasin esigindedir ne de Türkiye kamu emekçilerine ücret artisi yaparsa iflasin esigine gelir” dedi.

Iflasin esiginde oldugu iddia edilen ülkelerde kapitalist sistemin ve onun geregi olarak uygulanan ekonomi politikalari iflas ettigini belirten Müftüoglu sunlari söyledi: “Ülkeleri yönetenler kendi uyguladiklari politikalarin iflasa sürüklenebilecegini sadece emekçi siniflarla giristikleri pazarliklar sirasinda söylerler. Basbakan daha geçen hafta Türkiye’nin kredi notunu düsürülmesine karsi çikarken ekonominin ne denli mükemmel oldugundan söz ederken; kamu emekçilerinin ücreti söz konusu olunca iflasin esigine geline bileceginin söylenmesi de bu kapsamda degerlendirilmelidir. Hükümetin uyguladigi ekonomi politikasinin amaci sosyal harcamalari ve personel giderlerini en düsük seviyeye getirerek, sermayeye aktaracagi kaynagi en üst düzeye çikartmaktir. Daha açik bir ifadeyle AKP Hükümetinin uyguladigi ekonomi politikasi isçisiyle memuruyla emekçileri yok sayan tamamen sermayenin çikarlariyla hareket eden bir anlayisa sahiptir. Bu anlayisin karsisinda emekçilerin haklarini elde edebilmelerinin tek yolu mücadeledir.”

FAIZ VE SAVAS HARCAMALARI

Türkiye’de memurlara yüzde 3+3’ün çok çok üstünde ücret zammi verecek bir bütçe oldugunu söyleyen ekonomist Mustafa Sönmez ise Türkiye’nin bütçe açiginin yüzde 1.5 oldugunu, Basbakanin bahsettigi ülkelerde bütçe açiginin yüzde 6.5’larda oldugunu kaydetti.

“Türkiye’de borç milli gelirin yüzde 40’larinda, Yunanistan’da ise yüzde 60’larda. Yani Türkiye’nin bütçesi adam gibi maas vermeye yeterli” diyen Sönmez, kaynaklarin faize ve savas harcamalarina aktarildigini ifade etti. Kamu emekçilerinin istedigi ücret artisinin deve de kulak kaldigini belirten Sönmez, “Kaldi ki memurlar bu rakamlari bile istemiyor. Ekonominin büyüdügünü söylüyorlar, o zaman enflasyonla bas edecek ve büyümeden dogan ferah payini halka dagitacaklar” diye konustu.
(Istanbul/EVRENSEL)


KAYMAK: EMEKÇILERIN SESINDEN KORKUYOR

Hacettepe Üniversitesi Ingilizce Iktisat Bölümü Ögretim Üyesi Dr. Muammer Kaymak, “Burada Yunanistan örneginin hangi baglamda gündeme getirildigine bakmak lazim. Bilindigi gibi Almanya’nin öncülügündeki Avrupa mali sermayesi uzun yillar boyunca Yunanistan’in sanayi ve tariminin yikima ugratilmasi pahasina hayata geçirilen ekonomik programi finanse etmek için Yunan hükümetine rahat borçlanma kanallari açmisti. Bu kosullarda olusan yapisal sorunlar, kapitalizmin genel kriziyle birlesince bugünkü iflas tablosu ortaya çikti” diye konustu. Yasanin iflasin faturasinin emekçilere “kemer sikma” olarak döndügünü belirten Kaymak, Yunanistanli emekçilerin krizin sorumlusunun kendileri olmadigini belirterek sokaklara döküldügünü animsatti.
“Erdogan’in agzindan krizin teget geçtigi ve asla ugramayacagi savunulan Türkiye’de ise Yunanistan emekçilerinin reddettigi fatura yillardir emekçilere dayatiliyor. Temel tüketim kalemlerine ardarda yapilan yüksek oranli zamlarla her geçen gün daha da yoksullasan, güvencesiz ve esnek çalisma dayatmasiyla yüzyüze gelen kamu emekçilerinin zam taleplerine kriz heyulasi ile karsi çikiliyor. Ama ayni anda sermayeye basta egitim ve saglik alaninda olmak üzere aktarilan kaynaklar ekonominin geregi olarak sunuluyor” diyen Kaymak, sermayeye saglanan vergi istisnalari ve bir yasal dolandiricilik mekanizmasi olarak isleyen tesvik mekanizmasi gözlerden saklanarak olasi krize karsi emekçilerden fedakarlik talep edildigini kaydetti. Kaymak, “Basbakan kamu çalisanlarina önerdigimizden fazla zam yapilirsa Yunanistan’a döneriz derken aslinda her zamanki gibi sermayenin genel çikarlarini dillendiriyor. Bu çerçevede bir mali iflas riskinden ziyade Sintagma meydanini kusatan emekçilerin sesinin buraya ulasmasindan duydugu kaygiyi dillendiriyor” diye konustu.




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —