Yargi kadina karsi

Nevin Yildirim tecavüzcüsünün bebegini neden dogurmak zorunda kaldi? Cinsel istismara maruz kalan 13 yasindaki isitme engelli Z.K. devletin korumasi altina neden alinmadi? Sakarya’da 14 yasindaki Ö.C’nin tecavüzcülerinden olan emniyet müdürünün yurt disina kaçmasina kim göz yumdu, tecavüzcüler neden serbest birakildi?

FARKLI OLAYLAR BENZER SONUÇLAR

Farkli olaylarda yasanan benzer sonuçlar, Türkiye’de kadinlarin karsilastigi yargi skandallarinin ne boyuta vardigini gösteriyor. Tecavüz davalarindaki beraatler, çocuklara yönelik cinsel istismar davalarindaki ‘riza’ kararlari ve fiziksel siddetle can veren yüzlerce kadinin ve çocugun çetelesinin tutuldugu 2012 yilinin dikkat çeken yargi kararlari sunlar oldu:

MAGDURA KÜRTAJ HAKKI YOK

Isparta’da kendisine silah zoruyla tecavüz eden Nurettin Gider’i öldüren Nevin Yildirim, tecavüzcüsünden hamile kalan kadinlardan biriydi. “Ölsem de bu çocugu dogurmayacagim” diyen Nevin Yildirim’a önce esinin imzasi olmadigi için hastaneden, daha sonra da gebeligi 5 aylik oldugu için mahkemeden ret karari gelmisti. Nevin Yildirim, 18 Kasim’da dogum yapti. Bu dava, bu seneye damgasini vuran kürtaj tartismalarinin kadinlarin hayatina nasil yansiyabilecegini de gösteren bir örnek oldu. (Istanbul/EVRENSEL)

UTANÇ DAVALARI UTANDIRAN KARARLAR

ÇOCUGA yönelik cinsel istismar vakalarinin art arda gün yüzüne çikmasi, bu sene “çocuk istismari” konusunda yarginin tutumunu da ortaya çikardi. Isimsiz birakilan pek çok çocuktan biri N.Ç’ydi. 13 yasinda 26 kisinin tecavüzüne ugrayan N.Ç’nin 10 yildir süren davasinda mahkeme 13 yasindaki kiz çocugunun “rizasi” oldugunu söyleyerek saniklara “iyi hal”den en alt sinirdan ceza vermis, bu da pek çok hukukçu tarafindan ödül olarak nitelendirilmisti. Çok tartisilan karara gerek Bakan Fatma Sahin’den gerekse diger hükümet temsilcilerinden uzun süre bir yorum gelmemisti. Yine 14 yasindaki Ö.C, Sakarya’da, aralarinda 2 polis müdürü de bulunan 34 kisinin toplu tecavüzüne maruz kaldi. Emniyet müdürü olan bas sanik N.S yurt disina kaçabilmisti. Mahkeme “tutuklu bulunduklari süre uzun olugu ve dava sürecinini uzun sürmesi” gerekçesiyle diger tecavüz saniklarini da tahliye etti. Bir utanç davasi da Edirne’den. Geçtigimiz günlerde ilk durusmasi görülen 14 yasindaki sagir dilsiz kiz çocuguna yönelik cinsel istismar davasinda yaslari 76 ile 24 arasinda degisen bes kisinin istismarina ugrayan çocugun saniklari serbest birakildi. Çocuk Subesi ve savcilik, korunmasi gereken Z.K.’yi “Psikolojik danismanlik almasi iyi olur” diyerek annesine verdi. Ardindan devam eden istismarlar sonucu hamile kaldigi ortaya çikan Z.K’yi istismar edenler sorusturma kapsaminda gözaltina alindi. Aralarinda kizin agabeyinin de oldugu 13 kisiden 7’si tutuklu yargilanmaya baslandi. Mahkeme 14 haftalik hamile olan Z.K.’nin kürtaj olabilecegine hükmetti ve kürtajdan sonra Z.K devlet korunmasina alindi.

CEZA DEGIL ÖDÜL SENEYE damgasini vuran bir diger olay Fethiye’de yasanan tecavüz davasinin karariydi. 2007 yilinda toplu tecavüze ugrayan kadinin bir buçuk yil süren davasinda sonuç “beraat” oldu. Mahkeme sürecinde Adli Tip raporu,  teshis tutanagi, telefon kayitlari ve uzman tanik ifadeleri gibi deliller oldugu halde “delil yetersizligi” gerekçe olarak sunuldu. Davayi takip eden ve adalet isteyen kadinlar, Mugla Barosu Baskani Mustafa Ilker Gürkan’in tecavüz saniklarinin avukatligini baro baskani sifatini tasirken yapmasini ve tecavüze ugrayan kadinin özel hayatini, siyasi görüslerini, kadin örgütlerine üye olmasini “olumsuz” olarak gündem etmesini kinamislardi. Pek çok baronun bu durum karsisindaki tutumu ise “kadin örgütlerinin karalama kampanyasi yaptigini” söyleyerek Gürkan’in yaninda saf tutmak oldu. Kadinlar ise dava kararina ve barolarin tutumlarina tepki göstererek “Tecavüzcüleri aklamanin sorumlulugunu tasiyan kurum ve kisiler  ayni zamanda tecavüzü de tesvik etmekteler” diye açiklama yaptilar.

BIR BERAAT DAHA FETHIYE’dekine benzer bir olay da Ankara’da yasandi. Aralarinda doktor, sosyal hizmet uzmani ve ögretmen olan kisilerin tecavüzüne ugrayan kadin Savciliga suç duyurunda bulundu. Kadinin ifadesine ve delillerin toplanmasi talebine ragmen Adli Tip Kurumu inceleme yapmadigi gibi, olayin gerçeklestirildigi eve de baskin yapilmadi. Tecavüz saniklari ise davanin hiçbir safhasinda tutuklanmadilar, ve nihayetinde davadan “delil yetersizligi” gerekçesiyle beraat karari çikti.

KADINLARIN MÜDAHALESI ÖNEMLI

Avukat Rusen Seydaoglu (SELIS Kadin Dernegi Genel Baskani):

Kadinlara uygulanan “kirim“ politikalarinin devlet eliyle nasil gerçeklestirildigini bu davalar sonucunda alenen gördük. Taciz ve tecavüzlerin tahribatini önemsemeyen, defalarca yinelenen adli tip muayenelerinin kadin dünyasindaki yerini anlamayan, kanun lafzini evrensel hukuk ilkelerince yorumlayamayan mahkemelerin verdikleri kararlar da, mahkeme süresince izledikleri yöntemlerden farkli gelismiyor. Taciz ve tecavüz eden erkegin suçunun cezasini hem hukuki hem de sosyolojik anlamda kadin çekiyor. Artan kadin farkindaligi ve bu davalarin sahiplenilmesi elbette ki mahkemeler üzerinde etkili oldu, bunun en belirgin örnegi Siirt davasi diye bilinen ve 3 kiz çocugunun sistematik olarak tecavüze ugradigi davamizdir. Kitlesel olarak takip ettigimiz bu dava sonucunda büyük oranda cezalandirmalar gerçeklesti ama saniklardan Fahrettin Kuzu’nun yargilamasi halen devam etmekte. Bu durum N.Ç ve Fethiye davasinda tam tersi bir sekilde devam etti ve hatta kadini savunan kadin avukatlarin da siddette ugradigi bir hal aldi. Bu davalarda sorgulama, suçlunun suçunun açiga çikarilmasi için degil, “kadin ne yapti da ona tecavüz edildi” yöntemiyle yapiliyor. Çogu taciz ve tecavüz davasinda kadinin bekar olusu, ailesinden ayri yasamasi, giyinis tarzi mahkemece erkek için ceza indirimi gerekçesi oldu. Kadinlar ise bu sistematik cezalandirma yöntemlerinin karsisina örgütlü güç olarak çikmaya devam ediyorlar.

ADALETIN TERAZISI BOZULDU

Sadece 2012 yilinda gündeme gelen bazi tecavüz ve taciz olaylari:

-Bitlis Agir Ceza Mahkemesi, N.Y.’nin tecavüz sonucu hamile kalip altinci ayinda düsürdügü bebege yapilan DNA testi sonucunda bebegin babasinin yüzde 99.9 oraninda S.I. oldugu belirtilmesine ragmen “suçun sanik tarafindan islendigine dair yeterli kanit bulunmadigi” gerekçesiyle S.I.’nin beraatine karar verdi. - Istanbul’da M.B., evine gelen S.M.B.’ye (22) tecavüz ettigi için tutuklanmasi istemiyle mahkemeye sevkedilmisti. Nöbetçi Sulh Ceza Mahkemesi “magdurenin raporunda travmatik lezyon (zorlama sonucu vücutta eziklik, morarma) görülmedigine dair görüs bulundugu” gerekçesiyle tutuklamayi gerektirecek nitelikte delil olmadigina karar vererek M.B.’yi serbest birakti. - Istanbul’da 14 yasindaki kizina tecavüz ederek hamile birakan A.Ö.’nün 15 yila mahkum olmasina Yargitay ‘magdur bakire’ diyerek cezayi bozdu. Davaya yeniden bakmaya baslayan Kartal 2. Agir Ceza Mahkemesi Yargitay’in uyarisini dikkate alip cezayi sekiz yila indirdi. - Kas’ta üç yil önce tecavüze ugrayan 16 yasindaki S.K.’ya destek için Kas Hükümet Konagi önünde basin açiklamasi yapan Antalya Kadin Danisma ve Dayanisma Merkezi ve Egitim-Sen Antalya Subesi üyeleri, S.K.’nin avukati ve rehber ögretmeni hakkinda 19 kisiye, “Adil yargilamayi etkilemeye tesebbüs ve kanuna aykiri toplanti ve gösteri yürüyüsleri düzenleme” suçlamalariyla dava açildi. - Samsun 2. Agir Ceza Mahkemesi, 15 yasindaki kiz çocuguna tecavüz eden dört kisiye ceza olarak 4 bin 400’er lira para cezasi verdi. Ve bu cezanin 20 ay taksitle ödenmesini kararlastirdi. - Samsun’da A.K.’ye tecavüz etmek suçundan yaklasik 1 yil cezaevinde kaldiktan sonra tahliye olan 52 yasindaki M.Y., yargilandigi mahkemede ‘tecavüz’ suçundan delil yetersizliginden beraat ederken, konut dokunulmazligini ihlal etmekten 1 yil hapis cezasi aldi. - Samsun 1. Agir Ceza Mahkemesi, eski karisini döven ve tecavüz eden G.K.’ye (28) tecavüzden beraat, siddetten ise 5 ay hapis cezasi verdi. Ceza ertelendi.

SAVCILAR SIDDETIN HIZINA YETISEMEDI

ISTANBUL Cumhuriyet Bassavciligi, yeni kurulan kadina siddet bürosundaki savcilarin gelen sikâyetlere yetisememesi üzerine, görevli savci sayisini 5’e çikardi Hâkimler ve Savcilar Yüksek Kurulu (HSYK) geçtigimiz aylarda bir genelge yayimlayarak kadina yönelik siddetle etkin mücadele edilebilmesini saglamak amaciyla “Ailenin Korunmasina Dair Kanunun Uygulanmasi” konulu bir genelge yayimladi. Genelgeyle, sorusturma ve tedbir talebinin ilgili mahkemeye iletilmesi ve verilen kararlarin infazinin etkin hizli bir sekilde gerçeklestirilebilmesinin saglanmasi için takibin belirli cumhuriyet savcisi ve adliye personeli ile bürolarca yapilmasi istendi. Istanbul Cumhuriyet Bassavciliginda bu genelge dogrultusunda Ailenin Korunmasi ve Kadina Siddet Bürosu kuruldu. Büroda savcilar Selim Berna Altay, Hüseyin Kayikçi ve Hasan Özberk görevlendirildi. Büro yeni kurulmasina ragmen sikâyet yagmasi üzerine 3 savci adeta is yapamaz hale geldi. Savci Selim Berna Altay’da 750, Hüseyin Kayikçi’da 683 ve Hasan Özberk’de 700 dosya birikti. Savcilar islere yetismekte güçlük çekince Istanbul Cumhuriyet Bassavciligi büroya iki yeni savci takviye etme karari aldi. Bassavci Turan Çolakkadi genel sorusturma bürosunda görevli cumhuriyet savcilari Hüseyin Özdemir ve Osman Çakir bundan böyle Ailenin Korunmasi ve Kadina Siddet Bürosunda görev yapacak. Bilindigi gibi taciz ve tecavüz suçlarina yönelik sikâyetler de Ailenin Korunmasi ve Kadina Siddet Bürosu’na yönlendiriliyor. (HABER MERKEZI)