YAZ GAZETECI
Içinde politik bir format gizlenmis, agir edebi bir dille ince eleyip sik dokuyan, zamani gelince karakolda bitecek yazilara devam…
Devam çünkü iyiye giden hiçbir sey yok. Aradan geçen on alti yilda tavan ile taban arasindaki uçurum yildan yila gittikçe derinlesti. Memleket saymakla bitmeyecek sorunlar yumagina dönüstürüldü. Millet deyim yerindeyse can çekisir hale geldi. Gerçekten gazeteci isen gel de bunlari yazma…
Basta egitim, saglik, insanca yasam her haliyle karmakarisik. Her yil degisik uygulama, her yil çelisik yaptirim. Yediden yetmise millet isyanda. Ekonomi batmis. Döviz kanatlanmis yakalanamiyor. Övünülen, halledildi denilen ne varsa dibe vurmus. Içinden kolayca çikilamayacak bir durum söz konusu. Sözde istikrar yüzünden pesi pesine seçimler yapilmis. Bir yenisi kapiya dayandirilmis. Ama görülen o ki kisa aralikli seçimler de çözüm degil. Nefes alamiyor millet. Hükmedenler sinifinin dini imani para olmus. Hâkim gözün milleti gördügü filan yok. Düsündügü de yok, hep yalandan.
Memlekette insani ve toplumsal degerler yok sayiliyor. Her seyin planlamasi önce kime ne kadar para ölçeginde yapiliyor. Sonrasi para yigma. Bu paragözlük Trakya ve denizlere kiyi kentlerde pek islemiyorsa da kirsal kesimde ve sehir gettolarinda geçerli. Ayrica çare bekler durumda yasayanlar hizla ümmetlestiriliyor. Gizli plan hala yürürlükte. Bu sinsi planin bu kez bu baskin erken seçimle önü alinacak gibi görünüyor. Alinmali veya.
Çünkü geçmis seçimlerde alinan tam destege bagli güçle ve yapay gündemlerle yeni rejime geçildi. Rejimi yerlestirme zafiyet göstermeye basladi. Ve kurulan korku imparatorlugu da yetersizlesti. Sanki biçak kemige dayandi. Zor durumda olundugu apaçik. Isleyen fabrikalar iflas ettiriliyor kapaniyor. Genis ve bakir arazileri yagmalaniyor. Kar edenleri de stratejik degeri hiç düsünülmeden kelepir fiyata devlet kredileriyle satiliyor. Gün geçtikçe kötüleyen durum süsleniyor, püsleniyor, cilalaniyor. Memleketin temel degerleri çokuluslu sirketler araciligiyla tapu, kimlik ve din degistiriyor. Kimse tepki vermiyor. Her zamanki duyarsizlik ve körü körüne tapmislik. Yeter artik.
Gel de yazma, Memlekette haksizlik, hukuksuzluk, saygisizlik, issizlik, açlik, issizlik, ugursuzluk, ahde vefasizlik, tarihi kaypaklik ayyuka çikmis. Eger bu kez yaklasan erken baskin seçim bir ulusal kurtulus mücadelesine dönüstürülemez ise bu menfi tablo herkesi yipratir. Zamani gelince de yok eder. Millet kahrolur, memleket yok olur. O yüzden zerre taviz vermeden memleketin kurtulusuna, birlik tavrina tarihsel bir görev olarak bakilmali. Ocu, sucu, bucu bakilmadan bütünlesilip umacilara karsi çikilmali. Eger bakilmaz ve birlik olunmaz ise bu trend rayina zamansiz çikilan tren gibi milleti ve memleketi ortadan ikiye biçer.
Eger haziran biterken yapilacak bu seçimlerde memleketi on alti yil tek basina yönetip, on alti yilda tek basina aldiklari karar ve yaptiklariyla memleketin üçte ikisini karsisina alanlar seçilirse vay milletin haline. Seçilmek ugruna her türlü alicengizleri mubah sayanlar yine yeniden iktidara tasinirsa vay ki vay memleketin hallerine. Ne trajikomik sonuçlar dogar. Iste o vakit, zamani gelince pesi sira harnameler dizmek de sart olur. Karakolda mahkemede bitecek yazilar düzmek de vacip olur. Realist gazeteci isen gel de halleri simdiden yazma…
Erken baskin seçimler sürecinde o hallere, bu hallere aldirmadan dost dogru karakolda bitecek yazilarla olaylara parmak basabilmek baskin yazarliktir. Dogrulari millete aktarmak cesaret ister. Bu harala gürele arasinda esek arilari misali ignelerini bileyleyip hazir tutanlar da olacaktir. Memleket hayrina onlardan korkmamak gerekir. Her seye hazir olmaktir bütün mesele. Olmak veya olmamaktir tüm mesele. Bu keskin durus mangal gibi yürek gerektirir. Zaten yasakçi zihniyetin yasakli listelerine girmedikçe, karanlikta beliren korku inceden hissedilmedikçe al beyaz bayrak açmalar da bosa gider.
Korku daglari beklerken korkaklik millette karsilik da bulmaz. Memlekette kutuplasmalarin yildizlastirdigi, ayrismalarin aynilastirdigi ve oynasmalarin çetelestigi bu dönemeçte olan bitenin çetelesini tutmak en dogrusudur. Ve o tavir dogrudur. Dogru da tektir…
Zaten o esik kazasiz belasiz atlandiginda kusursuzluk dogar. Kara kapli kitaplar hep dogrulari yazar. Politik veya edebi içerikli formatta tüm gizlenmisler bir bir ortaya dökülür. Zamani gelince de ince eleyip sik dokuyan ve agir bir dille yazilmis karakolluk yazilara deger verilir. Kimin yazdigina da pek bakilmaz aninda kitaplasir.
Simdi gel de yazma. Yaz gazeteci yaz nakaratinda gizlidir memleket halleri. Devam. Son söz ve kesin karar Milletin…