Bugün, 26 Nisan 2024 Cuma
“Edebiyat Duragi”nin bu ayki konugu gazeteci, mimar ve yazar Cihan Aktas oldu. Edebiyatseverlerle bulusan Aktas, “Sair ve Gecekusu” ile Esenler’i konu alan “Rüzgârla Iyi Geçinmek” adli eseriyle ilgili sorulari yanitladi, kitaplarini imzaladi. Aktas, Esenler’in tarihine ve bilinmeyenlerine isik tuttugu “Rüzgârla Iyi Geçinmek” adli eserinin ikincisini de tamamladiginin müjdesini vererek eserin ortaya çikis sürecinde yasadiklarini anlatti.
Yazar Aktas, “Ilk kitabimiz ‘Rüzgârla Iyi Geçinmek’, Esenler’in kurulusunu anlatan bir kitap. Bu kitabin devami niteliginde ikinci bir çalisma da bitti. Esenler, sik sik geldigim ve kendimi iyi hissettigim bir semt. Neredeyse bir Esenlerliden daha fazla bilgi sahibi oldum. Çok faydalandigim ve beni çok zenginlestiren bir yer. Benim için büyük bir anlami var Esenler’in. 5 senedir Esenler üzerine çalismaktayim. Salgin nedeniyle Esenler’e daha az gelmeye basladim. Çünkü yapacagim daha baska çalismalar da var. Ben bir edebiyatçiyim ve hikâyelerden besleniyorum. Insan hikâyeleri, göç hikâyeleri, yerlesme hikâyeleri ve insanlarin kendilerini gelistirme hikâyeleri beni çok etkiliyor. Bu Esenler’de çok fazla. Esenler, çok fazla göç almis bir yer. Mimarliktan gelen bir yazarim. Bu tür çalismalar yapan insanlarla konustugumda Istanbul’un bu kadar yakininda Esenler diye bir yerin, tarihi derinligi olan bir yerin oldugunu bilmiyorlar. Içinde yasayanlar bile bilmiyor. Esenler’in 1939’a kadar adi Litros’mus. Bilmemenin bir sebebi de çarpik yapilasma. Tabii güzellikler hizla ortadan kalktigi, vahsi bir yapilasma. 1970’lerin baslarinda burada Çinçin Deresi’nin üzerinde bir Mimar Sinan Köprüsü varmis. Bu köprünün varligini da mübadillerden ögrendim. O köprüyle ilgili bir kayit yok. Mimar Sinan’in pek çok eseri var. Esenler’deki köprü, Haramidere’deki köprünün aynisiymis. Insanlar salgin hastalikla mücadele ettikleri sirada köprüyü yikmislar” seklinde konustu.
Esenler’de çalisma yaptigi sirada kadinlardan bilgi almaya çalistigini dile getiren Aktas, “Agirlikli olarak erkeklerle çalismak zorunda kaldim ama kadinlar daha iyi hikâye anlaticisidir. Kadinlarin da çok pesinden kosuyorum. Bizde sözlü tarih çok zayif. Esenler’e 70’lerde, 80’lerde ve 90’larda gelmis kisiler Istanbul’da yasadiklarinin farkinda degillerdi. Esenler, tarihi bir Yunan köyü, adi Litros. Kültür tasiyicisi bir köy. Bu nerede yitirildi? Bu çok önemli. Eserde, halktan dinlediklerimi yazdim. Bu ilçe insani beni çok besledi. Çok zengin bir hazine var Esenler’de. Göç her zaman berekettir. Esenler’e mübadeleyle, ekonomik sebeplerle, savas nedeniyle gelinmis. Dönem dönem nüfusu hep çalkalanmis. Bu zengin bir tecrübe birikimi anlamina geliyor. Burada bir sürü tarihi yerin varligini ögrendim. Bu da benim edebiyatimi besledi” ifadelerini kullandi.
