Gida gibi çok sayida riski barindiran bir konuda neyin yanlis, neyin dogru oldugunu söyleyecek bilim odakli bir gida otoritesi yoksa, bu kafa karisikligi kaçinilmazdir. Bilim odakli bir gida otoritesinin yoklugunun yarattigi vakumdan yararlanacaksözde
Ülkemizde eger bir akademisyenseniz ve bilimsel çalismalarinizla adinizi duyurmaniz mümkün degilse en kestirme yol toplumu yedigi, içtigiyle korkutarak ünlü olmaktir. Gida güvenliginin herhangi bir alaninda hiçbiruzmanligi olmayan kendi alaninizda taninmis bir
Akademisyenler bilimsel görüslerini, teorilerini ve arastirmalarini, yazdiklari makalelerle binlercesi yayinda olan bilimsel dergilerde tartismaya açarlar. Bunu yapacak bilgi birikimi ve bilimsel düzeyi olmayanlar akademik ünvanlarina siginarak akil disi iddialarina günlükmedyada
Risk “bir aktivitede istenmeyen sonuçlarin gerçeklesme olasiligi” olarak tanimlanir. Günlük yasamda sifir risk yoktur. Hedef bu riskleri yönetebilmek ve “kabul edilebilir” düzeylere indirmektir. Tütün kullanimi, trafik gibi riskler bireylerin de
Gida
Ülkemizde Eksik Olan Nedir?
Tüm gelismis ülkelerde bulunan “bilim odakli bagimsiz bir gida otoritesi”Türkiye’de bulunmamaktadir. Bu noktada “Gida Tarim ve Hayvancilik Bakanligi”nin varligi hatirlatilabilir. Ancak çagdas gida güvenligisisteminde
Risk Degerlendirmesinden Sorumlu
Bilim Odakli Gida Otoritesinin Temel Özellikleri Nelerdir?
Böyle bir otoritenin olmaz ise olmaz olmaz özellikleri 4 baslik altinda toplanabilir. Gida otoritesi ancak bu özellikleri tasiyorsa toplumda güven saglayabilir ve yasadigimiz kaosa bir çare olabilir.
Bilimsel verilerin degerlendirmesinde mükemmeliyet merkezi: Bu özelligin saglanabilmesi için bu yapinin uzmanlik panellerinde yer alan bilim insanlarinin görevlendirildikleri konulardaki uzmanliklari tartismasiz olmalidir. Herhangi bir konuda akademik unvan sahibi olmak, incelenen konuda uzmanlik için yeterli sayilmamalidir. Bunu saglamanin en etkin yolu incelenen konuda görev yapacak bilim insanlarinin akademik özgeçmislerinin kurumun internet sitesinde yer almasidir. Dünya’daki benzer kuruluslarda bu yöntem uygulanmaktadir.
Siyasi otoriteye karsi bagimsiz: Böyle bir kurulusun karar süreçleri siyasi otoritenin politikalarindan bagimsiz olmalidir. Bunu saglamanin yolu da belirlenmis bir konuda risk degerlendirmesi yapmak üzere görevlendirilmis bilim insanlarinin idareye karsi hakim güvencesine benzer bir güvenceye sahip olmasidir.
Endüstri ile çikar çatismasi (conflict of interest) iliskisini engelleyecek yöntemlere sahip:
Bunu önlemenin en kestirme yolu görev yapacak olanlarin çikar çatismasi “conflict of interest” beyanlarinin batidaki örneklerinde oldugu gibi kurumun internet sitesinde yayinlanmasidir.
Tüm islemlerinde seffaf: Batidaki örneklerde bu seffaflik, risk degerlendirmesinin belirli süreçlerinin tüketici örgütleri dahil konunun paydaslarina açilmasi ve önemli toplantilarin tutanaklarinin kurumun internet sitesinde yayinlanmasi ile saglanmaktadir.
Niçin Risk Degerlendirme?
Gidalar çok çesitli riskleri tasir. Örnegin; en organik kosullarda üretilse dahi tarladan/çiftlikte/denizden çatala kadar olan süreçte gidalara bini askin kimyasal bulasanlardan kanser yapicilar dahil bazilarinin bulasma ihtimali vardir. Bunlara ek olarak mikrobiyolojik riskler, üretimden kaynaklanan riskler ve daha bir dizi risk ancak bilime dayali risk analizi metodolojisi ile yönetilebilir.
Risk Degerlendirmesi Nedir?
Risk degerlendirme, risk analizi olarak adlandirilan ve diger bölümleri risk yönetimi ve risk iletisimi olan üçlü entegre sürecin bilimsel bölümüdür. Bu süreç bastaki sekilde semalandirilabilir.
Dünya gida güvenliginin çati örgütü olan Kodeks Alimentaryus Komisyonu’nun “Application of Risk Analysis to Food Standards Issues” isimli dökümanin 1995 yilinda yayinlanmasindan bu yana tüm ülkelerde gida güvenligi stratejisi, risk analizine dayandirilmaya baslanmistir. Bu stratejinin basari ile hayata geçirilebilmesi için semadaki üçlü sistemin birlikte çalismasi gerekir. Risk degerlendirme ve risk yönetimi ne kadar basarili olursa olsun, tüketiciler, akademi, endüstri, basin gibi konunun paydaslari arasinda etkin bir risk iletisimi olmaz ise, bugün sikâyet konusu olan bilgi kirliligine dayali kaosun önüne geçmek mümkün olmaz. Sorumsuz kisiler tarafindan bilim disi iddialarla toplumun dikkatinin gerçek riskler yerine yapay risklere yöneltilmesi de toplum sagligina zarar vermeye devam eder.
Prof. Dr. Ali Esat Karakaya karakaya@gazi.edu.tr