YEMEN’I KONTROL ETME MÜCADELESI
Yemen Cumhurbaskani Abdurrabbu Mansur Hadi, ülkesinde isyan eden Sii Ensarullah Hareketi yani Husilerle bas edemeyince Suudi Arabistan ve diger Arap devletlerinden yardim istedi. Batili Güçlerin destegini de alan; Suudi Arabistan ve Arap ülkeleri, Husilere karsi askeri müdahalede bulundu.
Iran, Sii Husilere desteklerken, ISID’in destekledigi marjinal gruplar ve devletin resmi güçleri arasinda çatismalar devam ediyor.
ABD ve Avrupa ülkeleri Suudi Arabistan ve Arap Devletlerine destek vermesinin sebebi Yemen’in stratejik önemi; Avrupa ile Uzakdogu arasinda yapilan ticaret güzergahinin en önemli noktalarindan bir yerde bulunan; Bab’ül Mendep Bogazi ve Aden körfezine kiyisi var. Yüzyillardir Dünya ticareti için önemli noktalardan bir tanesidir. Husilerin bölgeyi ele geçirmesi ile Iran’in bölgede daha etkin hale gelmek ve önemli bir ticaret yolunu kontrol etmek istiyor.
Hindistan, Dogu Afrika ve Misir ticaret yolunun kesistigi nokta da bulunan Yemen’in önemi Cografi Kesiflerle daha da artti. 1478’de Bartholemeu Dias’in Ümit Burnu dolasip Hint Okyanusuna girdi. 1498’de Vasco de Gama Hindistan’i ulasti. Portekizler, Hindistan’dan baslayan Yemen, Kizildeniz üzerinden Misir’a giden ticaret yoluna hakim olmak istediler. Kizildeniz’in giris ve çikisini kontrol etmeye baslayan Portekizler bölgenin hakimi Memlükler ile mücadele ettiler. 1517 ‘den sonra bölgenin hakimi olan Osmanli devleti, Portekizler ile Aden körfezi, Somali ve Yemen topraklarinda uzun bir mücadeleye basladi. Osmanli Devleti bölgeden basta Portekizler olmak üzere diger sömürgeci ülkeleri uzak tuttu. Osmanli Devletinin gücünü yitirmeye basladigi 19. Yüzyildan itibaren bölgede güçlenen ve Hindistan’daki büyük bir sömürge yönetimi kuran Ingiltere, Yemen’i ve çevresini kontrol ederek ticaret yoluna hakim olmak istediler ve 1839 yilinda Aden’i isgal ettiler.
1869 yilinda Süveys Kanalinin açilmasindan sonra; Uzakdogu- Avrupa ticaret yolu kisaldi. Bab’ül Mendep Bogazi ve Aden körfezinin önemi daha da artti. Ingilizler bölgeden Osmanli Devletini uzaklastirmak için; Zeydi kökenlileri isyan ettirerek kendi yönetimi altina almayi istediler. Imam Yahya ve Seyh Idris önderliginde Zeydiler, Osmanli Devletine isyan ettiler. 1911 yilina kadar süren isyanlar neticesinde bölgede özerk bir yönetim kurulmasi ile taraflar anlasti. Birinci Dünya Savasi sirasinda Osmanli Devleti, Ingilizlerin elinde bulunan Aden’i almak için saldiri düzenledi. Ancak basarili olamadilar. 1918 yilina kadar süren savasin Mondros Ateskes Antlasmasiyla sona ermesiyle; Yemen, Imam Yahya önderliginde bagimsizligini ilan etti. Türkiye Cumhuriyeti, Yemen’deki haklarindan Lozan Antlasmasiyla vazgeçti. Bagimsiz olmasina ragmen ülkede Ingiliz etkisi devam etti.
1967 yilinda iç savas neticesinde Güney-Kuzey diye ikiye ayrilan Yemen, bir türlü istikrar kuramadi. 1990 yilinda yeniden birlesen Yemen, istikrar ve huzur bir türlü ülkeye gelemedi. 2011 yilinda baslayan Arap Bahari ile ülkede gösteriler ve silahli çatismalar basladi. Uzun yillar ülkeyi yöneten Ali Abdullah Salih, ülkeyi terke etmek zorunda kaldi.
Ülkedeki mezhepsel ayriliklar, Batili Güçlerin, Suudi Arabistan ve Iran çikar çatismalari neticesinde Yemen, bölünmenin esiginde bu savas ne kadar devam eder belli degil, zaten savasi, derdi, sikintisi bitmeyen bir Ortadogu Suudi Arabistan ve Iran arasinda yasanabilecek bir savasa gebe.
Bu savas yine masumlarin ölümleriyle devam ediyor. Sizce herkesin kendi çikarlari pesinde kostugu ve güç denemesi yaptigi bir olan ülke huzuru bulur mu? Dünyada süren tüm savaslarin, çikar ve menfaat çatismalarinin sona ermesi dilegiyle.
HÜSEYIN KARAASLAN