Tarih: 01.01.2018 00:00

Yeni nesiller müftülere emanet

Facebook Twitter Linked-in

Basbakanin söyledigi ‘dindar bir nesil yetistirme’ hedefi için tüm devlet olanaklari seferber ediliyor. “Kutlu Dogum Haftasi” kapsaminda  anaokulu ve ilkokullarda kaymakamlik ve milli egitim müdürlügü tarafindan etkinlikler organize ediliyor.

Çaycuma’da Kutlu Dogum Haftasi etkinlikleri kapsaminda müftülük personelleri okullara kaymakamlik izniyle girecekler. Cami imamlari, kadin vaizeler, Kur’an Kursu ögreticileri  gibi müftülük görevlileri, geçtigimiz yil Çaycuma’daki ana siniflari ve ilkokullara izinsiz bir sekilde girerek tartismalara ve gerginliklere neden olmustu. Bu sene ise, Çaycuma Ilçe Müftülügü, Çaycuma Kaymakamlik Makamina basvurdu. 2013 Yili “Kutlu Dogum Haftasi” etkinlikleri kapsaminda, Anaokulu ve Ilkokul ögrencilerine 10.000 (on bin) adet ‘Peygamberimi Seviyorum’ baslikli özel baskili balonlarin Çaycuma Ilçe Müftülügü personelince, okul idarecilerinin ve Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersi ögretmenleri gözetiminde dagitiminin yapilmasini istedi. Çaycuma Kaymakamligi tarafindan onay verildi. Söz konusu onay yazisi Çaycuma Ilçe Müftülügünün talebi üzerine Çaycuma Mili Egitim Müdürlügü tarafindan Çaycuma’daki tüm Anaokullari Ilkokul Müdürlüklerine gönderildi. Çaycuma Ilçe Müftülügü de gerekli hazirliklari yapmak için Ilçe Milli Egitim Müdürlügüne yazi yazarak ilçe genelinde bulunan anaokulu ve ilkokullarin isimlerini ve ögrenci sayilarini istedi.

VELILER DILEKÇE VERDI

Bu durumdan rahatsiz olan birçok ögrenci velisi ise Çaycuma Kaymakamligina dilekçe vererek, çocuklarinin bulundugu siniflara din görevlilerinin girmemesini ve söz konusu balonlarin dagitilmamasini istedi. etkinliklerin okullar ve ögrenciler üzerinden yapilmasina tepki gösteren Egitim Sen Çaycuma Temsilcisi Ismet Akyol, uygulamanin tesadüf degil, AKP’nin egitimi “devlet eliyle dinsellestirme” politikasinin bir sonucu oldugunu belirtti. Akyol, “Soyut bir kavram olan din ile ilgili kavramlarin ailenin istegine bagli olarak 11-12 yasindan  sonra verilmesi gerektigi birçok psikiyatr, psikolog ve pedagog tarafindan dile getirilmektedir. Henüz somut islem döneminde bulunan bir çocuga verilmeye çalisilacak her türlü soyut bilginin çocuklarda ‘korku’, ‘çaresizlik’, ‘endise’ içeren birçok duygu yasatabilecegi yine uzmanlar ve bilim insanlari tarafindan sürekli dile getirilmektedir” dedi.   

‘DIN GÖREVLILERI GÖREV ALANLARINA ÇEKILMELI’

Ortaokul ögrencileri arasinda yapilan “Hz. Muhammed’in Hayati” konulu bilgi yarismasi davetiyelerinin dagitma isinin Çaycuma Kaymakamligi tarafindan yapilmasini da elestiren Akyol, “Kutlu Dogum Haftasi, toplumun bir bölümü için önemli olabilir ve buna da saygi gösterilmelidir. Ancak temel ilkesi laiklik olan bir egitim sisteminde, bir din açisindan önemli olan bir etkinlige, okullari ve ögrencileri de katarak kutlamak, bu dogrultuda imamlari, kadin vaizeleri ve Kur’an kursu ögreticilerini ana siniflari basta olmak üzere okullara sokmak laiklik ilkesinin açikça ihlal edilmesinden baska anlam tasimamaktadir. Cami imamlari, kadin vaizeler ve Kur’an kursu ögreticileri kendi görev alanlarina çekilmelidir” dedi. Akyol, egitimi Diyanetin faaliyetine açma girisimlerine ve okullarin Diyanetin ve müftülüklerin subesi gibi görülmesine karsi Egitim Sen olarak sessiz kalmayacaklarini söyledi. (Zonguldak/EVRENSEL)


ÖGRENCILERI ÇATISMAYA SOKACAK

Anayasa Mahkemesi, egitimde 4+4+4 düzenlemesinin bazi hükümlerine karsi yapilan iptal istemini reddetmesinin gerekçesini açikladi. CHP tarafindan yapilan iptal basvurusunda “Kur’an-i Kerim” ve “Hz. Peygamberimizin Hayati” seçmeli derslerinin, Anayasaya aykiri oldugu söyleniyordu. Anayasa Mahkemesi ise, düzenlemenin ne Anasaya ne de laiklik ilkesine aykiri olmadigini ifade etti.

Egitim Sen Merkez Egitim Sekreteri Betül Korkut, “4+4+4’le birlikte getirilen dini seçmeli derslerle beraber bireylerin sahip olduklari inançlariyla çatisma içinde yasayacaklari bir düzen yaratacaklar. Çünkü bu sistem  farkli inanç mensuplarinin kendi düsünce ve inanç sistemini devam ettirmeleri önünde engel oluyor” diye konustu. Egitimin dinsellesmesinin ögretmeni, ögrenciyi, veliyi çatisma içine sokacagini belirten Korkut, “Biz bu çatismayi zaten görüyoruz. Örnegin, Gemlikte, Istanbul’da Alevilere ve Alevilige yönelik yapilan ayrimci uygulamalar, söylemleri bundan sonra daha sik görecegiz” diye konustu. Seçmeli din derslerinin farkli inançtaki ögrencilere ciddi zararlar verecegini ifade eden Korkut, “Özellikle din bilgisini algilayabilecek sürece hazir olmayan küçük çocuklarda baski nedeniyle psikolojik sorunlar olusacak. Ayni zamanda bu yok sayilmayla baskinin kendisini fasizm olarak hissedecek” diye uyardi.

FELSEFE 72, DIN 1848 SAAT

4+4+4’le bilimsel egitime de darbe vuruldugunu kaydeden Korkut, “Yaptigimiz hesaplamaya göre bir çocuk egitim hayati boyunca dinsel egitimi 1848 saat, felsefe dersini ise   72 saat aliyor. Bu sistem özellikle egitimin bilimsel niteligine dair tahribat yaratmistir” diye tepki gösterdi. Anayasa Mahkemesinin  okula baslama yasina iliskin yetkiyi Hükümete verdigini dile getiren Korkut,”Bu hükümetin tasarrufunda olmaz. Bunun tasarrufu egitim biliminin sorumlulugunda. 5.5 yasinda okula baslayan çocuklarda ciddi tahribat olustugunu söyleyen Korkut, “Milli Egitim Bakanliginin 4+4+4’e iliskin raporunda örgün egitim disinda kalan çocuklarin sayisinda ne kadar artis oldugunu gördük. Bu sistem nereden tutarsaniz elinizde kalir. Biz bu yikimin hesabini soracagiz” diye konustu.


AYRIMCILIGA ANAYASAL GÜVENCE

Karari gazetemize degerlendiren Hubyar Sultan Alevi Kültür Dernegi Genel Baskani ve gazetemiz yazari Ali Kenanoglu, “Zaten uygulamada devlet sünni islam anlayisi disindaki bir inanci kabul etmiyor. Anayasa mahkemesi bu kararla devletin bu anlayisini anayasal güvence altina almis oldu” yorumunu yapti. Laiklik ve demokrasinin evrensel ilkeler oldugunu bu yüzden her ülkenin farkli tanimlamalar yapamayacagini vurgulayan Kenanoglu, “Gelismis demokrasilerde laiklik devletin dinsizligi demek. Hiçbir dini desteklemez. Karara iliskin ilk itirazimiz bu. Zaten devlet burada ayrimci bir tavir sergiliyor. Islamiyet disinda kalan inançlari hizmet olarak götürülmesi gereken bir inanç olarak kabul etmiyor” dedi. Bu kararla birlikte farkli inançlara mensup ögrenciler üzerinde baskilarin artacagina dikkat çeken Kenanoglu, “Seçme konusunda olan itiraz olan yerlerde idari baski daha fazla hissettirilecek” diye uyardi.  (HABER MERKEZI)




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —