Tarih: 03.09.2012 08:25

Yeni savci Ferhat ile Berna`nin 15 yil hapsini istedi

Facebook Twitter Linked-in

Bianet`ten Ayça Söylemez`in haberi söyle:

22 yasindaki üniversite ögrencileri Ferhat Tüzer, Berna Yilmaz ve Utku Aykar`in "parasiz egitim" istedikleri için yargilandigi davanin bugünkü durusmasinda, üçü için de "örgüt üyeliginden" 15 yila varan hapis cezasi istendi.

Ferhat ile Berna, 14 Mart 2010`da, Basbakan Recep Tayyip Erdogan`in konustugu toplantida, "Parasiz egitim istiyoruz, alacagiz" yazili pankarti açmis, Utku da ayni talebin yazili oldugu brosürleri dagitmisti.

Üçü de hemen gözaltina alinip çikarildiklari Istanbul Özel Yetkili 10. Agir Ceza Mahkemesi`nce tutuklandi. "Devrimci Halk Kurtulus Partisi/Cephesi (DHKP/C) üyesi olmak ve örgüt adina propaganda yapmaktan", Terörle Mücadele Kanunu 5. maddesi uyarinca "örgüt üyeligi" ile suçlandilar.

Ferhat ve Berna 19 ay tutuklu kaldiktan sonra, 6 Ekim 2011`deki durusmada tahliye edildi.

Davanin eski savcisi Kasim Ilimlioglu, 24 Mayis 2011`de görülen durusmada verdigi mütalaasinda, eylemlerinin Anayasal bir hak olan ifade özgürlügü kapsaminda oldugunu belirterek gençlerin tahliye ve beraatini istemisti.

Ilimoglu, silahsiz ve saldirisiz toplanti ve yürüyüsün önceden izin almadan yapilabileceginin de Anayasa`da yer aldigini ifade etmisti.

Yeni Savci Adem Özcan ise bugünkü durusmada üç ögrencinin de "örgüt üyesi oldugu" yönünde mütalaa verdi. Ferhat, Berna ve Utku`nun, 7,5 yildan 15 yila kadar hapsi istendi.

Özcan, Emniyet Müdürlügü`nün, "DHKP/C terör örgütünün 30 Eylül 2009`dan itibaren `Amerika defol, bu vatan bizim-Dev Genç` adli bir kampanya baslatacagi ve örgütün alt seksiyonlarinin `Egitim Harçlarinin Kaldirilmasi ve Parasiz Egitim verilmesi` talepleriyle kampanya baslatacagi" seklinde ihbarlar aldigini gerekçe gösterdi.

"Saniklarin DHKP/C örgütünün alt yapilanmasi olan Halk Cephesi ve Gençlik Federasyonu isimli olusumlarin düzenlemis oldugu birden fazla eyleme katildiklari, eylemlerinin süreklilik ve çesitlilik arz ettigi, saniklarin DHKP/C örgütü güdümünde yayin yapan basin ve yayin kuruluslari araciligiyla verilen talimatlar ve yapilan çagrilar dogrultusunda bu yasadisi gösterilere katildiklari, bu haliyle saniklarin eylemlerinin bir bütün halinde silahli örgüt üyesi olmak suçunu olusturdugu, yargilama sonucu elde edilen tüm delillerden anlasilmistir."

Avukat Taylan Tanay, her iki savcinin da ayni gerekçeler ve ayni delillerle farkli mütalaa verdigini söyledi.

"Savci Ilimlioglu, ögrencilerin katildiklari yasal eylemlerin Anayasal hak oldugunu söylerken, Savci Özcan, ayni eylemleri gerekçe göstererek bu kez örgüt üyeligi suçlamasinda bulundu. Ilk mütalaada bu eylemler `demokratik hak` olarak degerlendirilirken, simdi ayni eylemler `terör faaliyeti` kapsamina alindi."

"Savci Özcan`in degerlendirmesiyle, gazeteciler, ögrenciler, sendika üyeleri, isçiler, HES mücadelesi verenlerin katildigi her eylem `terör suçu` kapsamina alinabilir ve tüm toplumu `terörist` olarak tanimlamak mümkün hale gelir."

Tanay, son mütalaayi "idari degil siyasi bir tasarruf" olarak tanimladi.

Mahkeme Baskani Aytekin Özanli savunmalarin hazirlanmasi talebini de göz önünde bulundurarak, davanin 31 Mayis 2012`ye birakilmasina karar verdi.

Savci Ilimlioglu, Istanbul`da Ergenekon davasini yürüten özel yetkili savcilardandi. Ergenekon sorusturmasina bakan diger savcilari "insan haklarina aykiri davranmakla" suçlayan Ilimoglu, Hakimler ve Savcilar Yüksek Kurulu (HSYK) Yaz Kararnamesi`yle, 20 Haziran 2011`de özel yetkileri kaldirilarak Büyükçekmece Savciligi`na atandi.




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —