Bugün, 22 Kasım 2024 Cuma

Yerli üretimi durdurup ithalata basladilar

Yerli üretimi durdurup ithalata basladilar

1961 yilinda prototipi üretildikten sonra rafa kaldirilan Erbakan`in kazandirdigi ilk yerli araba Devrim otomobilinin hikâyesinin benzeri 2006`da yasanmis...

Yerli askerî cip üretimi durdu ithalat basladi
 
1961 yilinda prototipi üretildikten sonra rafa kaldirilan Erbakan`in kazandirdigi ilk yerli araba Devrim otomobilinin hikâyesinin benzeri 2006’da yasanmis. Ancak bu kez 10 binden fazla üretim yapildiktan sonra. Her parçasiyla yerli olan ‘Tuzla 1013’ marka askerî cip üretiminin neden durdugunu ise kimse açiklamiyor. 
Cumhuriyet’in 90. yilinda yerli araba tartismalari sürerken, Türkiye’de yaklasik 20 yil önce yüzde yüz yerli cip üretildigi ortaya çikti. Isin ilginç tarafi, yillarca süren üretimin 7 sene önce durdurulmasi ve ihtiyacin daha pahaliya gelen ithal araçlarla giderilmesi. 1986 yilinda  Yildiz Teknik Üniversitesi ve Türk Silahli Kuvvetleri (TSK) ortak projesi olarak baslayan Tuzla askerî cip üretimi, yerli tasarimiyla ihtiyaca göre modernize edildikten sonra 1990’da seri üretime geçti. Tuzla askerî cip üretimi 2006 yilinda ‘ihtiyaç yok’ gerekçesiyle durduruldu. Oysa, Kara Kuvvetleri Komutanligi, 1013’üncü Ordu Donatim Ana Tamir (Tuzla Askerî Cip) Fabrikasi’nda ‘Tuzla 1013’ markasiyla 10 binden fazla yerli askerî cip üretmisti. Söz konusu cipler hâlen askerî birliklerin envanterinde ve kullanilmaya devam ediyor. Tuzla marka cipler, askerî proje oldugu gerekçesiyle kamuoyundan gizlendi. Ciplerin, Türkiye otomotiv üretimi geçmisinde ikinci Devrim arabasi vakasi oldugu ifade ediliyor. Üretim Orgeneral Yasar Büyükanit’in Genelkurmay Baskani, Ilker Basbug’un Kara Kuvvetleri Komutani oldugu dönemde durduruldu. Sebebini dönemin Genelkurmay Baskani Büyükanit’a ve Genelkurmay Iletisim Daire Baskanligi’na sorduk; ancak bilgi talebimiz ilgili birimlere ulasmasina ve aradan 2 aylik süre geçmesine ragmen herhangi bir cevap alamadik.
 
Tuzla’da üretildigi için ‘T Model’ olarak bilinen eskerî ciplerin üretiminin neden durduruldugu projede görev alan uzmanlarca da meçhul. Üretim ve gelistirme asamasinda görev alan Yildiz Teknik Üniversitesi Ögretim Üyesi Prof. Dr. Rahmi Güçlü, projenin neden durduruldugunu bilmediklerini, yetkililerin bu konuda bir açiklama yapmasi gerektigini söylüyor. TSK envanterinde, Istanbul Tuzla’da üretilmis 10 binden fazla cipin yer aldigini hatirlatan Güçlü, “Araçlar aslinda tam istenen seviyeye gelmisti ve askerî birliklerin ihtiyaçlarini rahatlikla karsiliyordu. Böyle bir anda üretimin durdurulmasina anlam veremiyorum.” diyor.
 
Ciplerin üretildigi fabrika, 1954’te Istanbul Tuzla’da Türk-Willys Overland adiyla kurulmustu. Türkiye’nin ilk otomotiv fabrikasi sayilan bu yerde, ABD’den getirilen parçalar yerli parçalarla montajlanarak sivil ve askerî amaçli cip, kamyonet üretiliyordu. Fabrika daha sonra Türk Silahli Kuvvetleri’ne devredildi. 1986 yilindan itibaren ‘T Model’ adiyla ciplerin yerlilestirilmesi çalismalarina geçildi. 1990’li yillarda da yüzde yüz yerli GT ve GTD Model olarak askerî cip üretimine baslandi. Araçlara ait marka tescili, 1995’te Türk Patent Enstitüsü tarafindan ‘Tuzla 1013’ adi ve ‘T’ logosuyla yapildi. Ayrica, Sanayi ve Ticaret Bakanligi Sanayi Genel Müdürlügü’nden araç tip onay belgeleri alinarak, ihracat için gerekli sartlar elde edildi.
 
Rahmi Güçlü, özellikle, Tuzla 1013 markali GT Model Cip’in vites kutusuyla ilgili çalismalar ve kontrolünün kendi doktora tezinin konusu oldugunu ifade ediyor. Araçlar,  ithal edilen emsallerine göre teknik açidan daha üstün ve çok daha ucuz. 2006 yilina kadar askerî ciplerin üretim miktari komuta kademesinin talebine göre, bazen artiyor bazen azaliyordu. 2006’da ise üretim tamamen durduruldu. Güçlü, daha önce Devrim arabalarinin basina gelenlerin Tuzla askerî ciplerinin de basina geldigini ifade ediyor. 1961 yilinda ‘Devrim’ markasiyla Eskisehir Demiryolu Fabrikasi’nda prototipi üretilen yerli otomobil de seri üretime geçememisti. Iddiaya göre, söz konusu otomobiller üretilmesi hâlinde Türk ordusunun binek otomobil ihtiyacini karsilayacakti.
 
Türkiye’nin ilk millî uydusu Göktürk-2 projesinde de yer alan Prof. Dr. Rahmi Güçlü, “Bugün millî bir uydu üretilmesi ne kadar önemliyse, 1990’li yillarda yerli bir askerî araç üretmek de o kadar önemliydi.” diyor. Basbakan Tayyip Erdogan’in “Yerli araba üretecek babayigit ariyorum.” sözünü hatirlatan Güçlü, o babayigitlerin oldugunu ve 10 binden fazla araç ürettiklerini kaydediyor. Tuzla ciplerinin tüm parçalarinin yerli olduguna dikkat çeken Güçlü, askerî maksatli üretilen binlerce aracin kislalarda ve törenlerde hâlen kullanildigini belirtiyor.
 
Tuzla fabrikasinda askerî araç üretimi durdurulsa da, lojistik destek olarak hem T markali ciplere hem de diger araçlara yedek parça yapimi devam ediyor. Güçlü’nün anlattiklarina göre, bu askerî projelerde, Yildiz Teknik Üniversitesi’nden Prof. Necati Tahrali, Prof. Dr. Ismail Yüksek (su anki rektör), Prof. Dr. Ahmet Topuz ve makine mühendisligi bölümünden bazi ögretim elemanlari görev aldi. Ayrica, fabrikanin komutanlarindan Tuggeneral Rumi Özyalçin, mühendislerden Albay Sabahattin Ergönenç, Binbasi Hamdi Akgül, Yüzbasi Tevfik Zengin, Yüzbasi Mevlüt Yerlikaya, Yüzbasi Süleyman Yanginlar, Güçlü’nün ismini hatirlayabildigi askerlerden. Eski kamyonlarin yeniden tasarlanarak, 200’e yakin kamyonun otobüse çevrildigini aktaran Güçlü, bu çalismalarin, ordu-üniversite arasinda savunma sanayii isbirliginin ilk örneklerinden oldugunu anlatiyor: “Bizim bu projeye dâhil olma sürecimiz 1990 yilinda baslamistir. Tuzla askerî cipleri kapsaminda 15 farkli model tasarlanarak seri üretim gerçeklestirilmistir. Bunlar; T, GT ve GTD Model olmak üzere 3, 4, 5 vitesli ve 3, 4, 5 kapili araçlardir. Bunlar, birliklerde sadece komuta kontrol araci olarak degil, savunmaya yönelik mobil silah araci sekline de dönüstürüldü. Havanlar, tanksavarlar ve çesitli tip silahlar ciplerin üzerine yerlestirildi. Bunlarla birlikte, araçlara radar sistemleri ve haberlesme amaçli sistemler monte edilerek kullanildi. Araçlar, sasileri büyütülerek, personel tasiyici, ambulans ve cenaze araçlari olarak da üretildi. Bu tip araçlar, ordunun ihtiyacina göre üretilerek hem ihtiyaç karsilanmaya hem de yurtdisina bagimli olmaktan kurtulmaya çalisildi.”
 
Maliyet, ithallerin dörtte biri
 
Güçlü’nün verdigi bilgilere göre, üretim sürerken TSK’nin Pakistan’da katildigi bir fuarda ve Iran sinirindaki faaliyetlerde, Tuzla askerî cipleri bu iki ülkenin dikkatini çekti. Iran ve Pakistan, ciplerden almak istedi; fakat dönemin mevzuati ihracata müsaade etmedi. Güçlü, “Eger müsaade edilmis olsaydi, üretim belki de durdurulmayacakti. Ithal edilen ciplere harcanan kaynagin çok az bir kismi eger, bu araçlarin arastirma-gelistirme (Ar-Ge) faaliyetlerine ve üretimine harcansaydi, bugün Türkiye’nin dünya markasi yerli askerî araçlari olabilirdi. Ayrica araçlar, yurtdisindan getirilen araçlarin maliyetinin yaklasik dörtte birine mal edildi.” ifadelerini kullaniyor. Dönemin Fabrika Komutani Albay Sabahattin Ergönenç de, yerli askerî cip üretimi ile ilgili 1996’da Ekonomist Dergisi’ne röportaj vermis. Sahip çikildigi takdirde yerli cip üretimine tekrar baslanabilecegine dikkat çeken Prof. Dr. Güçlü, neden durduruldugu konusunun devletin ilgili kurumlarinca arastirilmasi gerektigini söylüyor.  Tuzla fabrikasinin ‘K.K. Lojistik Komutanligi 7. Bakim Merkezi Komutanligi Fabrikasi’ ismiyle hâlâ çalistigini kaydeden Güçlü su degerlendirmeyi yapiyor: “Bu askerî fabrikada, o günün sartlarinda bir avuç azimli ve vatansever insanin her türlü riski göze alarak elde ettigi basari hikâyesi, ders kitaplarina girecek ve gençlere örnek gösterilecek kadar önemlidir. Bu fabrikada var olan yüzde yüz yerli askerî araç üretimi yetenegimizi kaybederek yeniden yurtdisina bagimli hâle gelmemiz, ülkemiz adina çok büyük bir kayip.” / Aksiyon 

 




  • Cuma 18.3 ° / 8.7 ° Bölgesel düzensiz yağmur yağışlı
  • Cumartesi 17.9 ° / 5.1 ° Şiddetli yağmurlu
  • Pazar 8.8 ° / 6.4 ° Bölgesel düzensiz yağmur yağışlı