Bugün, 20 Eylül 2024 Cuma

YESIL DIVRIGI DE UNESCO`NUN ULU CAMII`SI

YESIL DIVRIGI DE UNESCO`NUN ULU CAMII`SI

Divrigi Ulu camimiz eski zamanlar da sosyal olaylarin yasandigi kutsal ve önemli bir mekânmis. Rahmetli ulu dedem Basmaciogullari`ndan Halil Aga; çok hayirsever, devrinin ileri gelen saygin ve sevilen agalarindan biriymis, her yil Divrigi Ulucamii avlusu

YESIL DIVRIGI DE UNESCO’NUN ULU CAMII’SI

Anlatimlarim da her ne kadar hikâye dilini kullaniyor olsam da yazdiklarim; aslinda soy geçmisimin, yasanmisliklarinin, aci tatli gerçekleridir. Bize miras kalan anilar içerisin de, UNESCO dünya kültür mirasi listesine alinan Sivas-Divrigi Ulu cami Külliyesi’nin Cennet Kapisi;

Benim için kapaginda tas sanatinin naksedildigi, derin anlamlari olan saheser bir kitabi ifade eder. Günesin sabah, öglen ve ikindi zamanlari isiklariyla taradigi camii kapilarinda; taç kapida kuran okuyan, cennet kapisinda namaz kilan ve darüssifa taç kapisinda dua eden insan siluetlerinin görülmesi, soy büyüklerimizin giderken izlerini tasda gölgelerini kapida biraktiklarinin en somut delilidir.  Divrigi Ulu camimiz eski zamanlar da sosyal olaylarin yasandigi kutsal ve önemli bir mekânmis.  Rahmetli ulu dedem Basmaciogullari’ndan Halil Aga; çok hayirsever, devrinin ileri gelen saygin ve sevilen agalarindan biriymis, her yil Divrigi Ulucamii avlusunda yeddi gazan kaldurur, kurdu gusu doyururmus. Yetim erkek çocuklar ile yoksul ailelerin erkek çocuklarini, hayrina sünnet ettirir, mevlütlü senlik yaptirirmis. Bu sünnet sölenleri için, bir yil önceden hazirlik yapilir, Aga kendi sürüsünden kaç kazan as kaynatacaksa o kadar hayvani kesimlik ayirirmis.

Ayrica o sene harmanda ki ürünlerden gerektigi kadari saklanirmis. Örnegin; çerezlik için nohutlar, saratbasi leblebi olarak kavrulur, Arapgir’in meshur kuru üzümü ile karistirilip ceviz ve sütlü kavurga ilave edilip sölende dagitilmak üzere harmanlanirmis. Halki Ulucamii’ye davet edecek okuyucu kadin (Ulak)’lar kollarinda kur’an çantalariyla;

—hu gomsu Basmacili’nin gor mövlüdüne okundunuz(Basmacili ailesinin sölen mevlüdüne davetlisiniz )diyerek evleri dolasirmis. Ayrica kasabanin çarsi meydanin da dellal bagirir. Bu Persembe Ulucâmii’de Basmacioglu Halil Aganin sünnet konugusunuz diye haber duyuru yaparmis.

Bu senliklerde kirve olacak kisiler mutlaka köy agalarindan seçilir, sahipsiz yetim çocuklara böylece sahip çikilir, kasabanin köylerle iliskisi yedi göbek(kusak) devam edecek bir akrabalik kurumu gibi pekistirilirmis. Yeri gelmisken rahmetli Sn. Atamiz Mustafa Kemal Atatürk’ün o anlamli sözünü ;  ’’KÖYLÜ MILLETIN EFENDISIDIR’’  ve Sn.Bülent Ecevit beyin ‘’KÖY KENT PROJESINI’’ animsamadan geçemeyecegim.

Köylü kirveler o gün sünnet çocugunun ailesine hediye olarak getirecekleri koçlari katirlarina yükler, en önde at üstünde bir kisi elinde Türk Bayragi tutar ve kervan arka arkaya dizilir,  davul zurna esliginde kasabaya girerlerken, adeta sarayin mehteran takimini andirirlarmis. Bugünkü sünnet dügünlerin de Mehteran takiminin marslarla açilis yapmasi, bizlere tarihimizin o sanli ve asil günlerini hatirlatmaktadir.

Sünnet çocuklari baslarinda beyaz namaz takkesi, beyaz uzun entari giymis olarak,  mihrabin önünde halka seklinde dizili otururlarmis. Ulucâmii de okunan mevlüdü serif câmiinin o mükemmel ses akustigi ile çok güzel seda verip yankilanirmis, Câmii’nin Cennet Kapisi girisinde ki salonda sadirvan (havuz) kenarinda siralanmis kur’an kursu talebeleri, ellerinde dervisan def’lerle çok içli ilahiler söylerler, dinleyenleri mest eder de cennet kapisindan girmis hurilere çevirirlermis. Camii’nin darüssifa bölümünde dualarla sünnet edilen çocuklar agizlarina lokum tikali halde, omuzlarina da babaannemin yaptirdigi, sehzadelerin ceketlerinden örneklenmis,  fes rengi kadife kumastan sirma ile islenmis ceketler koyulup, birer, ikiser beyaz örtülü minderlere yatirilirlarmis. Yaslica sevecen bir amca da ‘’Oldu da bitti Masallah, Güveyligini Görelim Insallah’’ diyerek çocuklari eglendirmeye çalisirmis.

Bir zamanlar hasta olanlarin sifa bulmasi için bir gece Ulu Camii de yatirilmasi adet halini almis olup bu durum; Ulu câmii içinde ki darüssifa (Hastane)’den kaynaklanmaktaymis. Zira Câmii’yi yaptiran Selçuklu sultani, Ahmet Sah ve esi Turan melek Hatun hazretleri yine kendi adiyla anilan  (Ahmed-i Sah Suyu ) çok sifali kaynak suyunu Divrigi halkina sunmakla kalmamis; Ulucâmii’nin içindeki büyük sadirvanda siril siril dökülen su sesi esliginde, hastalarin bu suyun hem sesiyle, hem içirilip banyo yaptirilmasiyla tedavi edilmesini saglamis. Yani Abi hayatmis. Hayat veren su günümüzde Ulucâmi’nin içindeki sekiz türbe mezarda yatan, Selçuklu Hanliginin ileri gelenlerine atfen, Yesil Divrigi’nin sekiz semtinin sokaginda, rahmetli Naci Demirag bey tarafindan  ‘’Naci Beg’’ çesmesi adiyla hayrat olarak halka sebil edilmis.

Dedem sölen yemegini kasabanin en usta keyvenilerine (Asçi) pisirtir. Güveçte türlü,  hosov(üzüm veyahut erik hosafi), etli pilov(alatli Divrigi Pilavi)  tatli olarak da kadayif baglatirmis(Kadayiflari tepsiye dizdirmek). Câmiiye gelemeyen yasli kisilere bakir bakraçlarla hosov, kapakli sahanlarda pilov yollanir, hayir dualari alinirmis. Bu arada herkes kasigini kendi evinden götürürmüs külfeti(aile bireyleri)’ne göre yani kaç kisi katilacaksa o kadar kasik alir giderlermis. Kadinlar genç kizlar ve gelinler, gor mevlüdüne en güzel elbiselerini giyinir, kizlar üçbes dedigimiz ipek salvarli güzel bir kiyafet, gelinler bindalli ve orta yasli olanlar da kadife elbiseler giyerler çarsaflarinin koltuk altina seccadelerini sikistirip Ulucâmii’nin yolunu tutarlarmis.

Yemekler câmii avlusunda yer sofrasinda yenilir,mevlüt dinlemek için kadinlar kadin bölümüne (haremlik) erkekler de camii büyük salona(selamlik) geçer otururlarmis,bir taraftan bakir masrafalarla gülsuyu ikram edilirken, fisenklerde (Külah seklinde kâgit keseler) beyaz mevlüt sekeri, lokum ve gülyagi dagitilir,câmii’nin içi adeta miski amber gül bahçesi gibi kokarmis.

Elbette bu ilahi sölenler de en güzelini, en güzele adamak anlaminda bir gelenek daha varmis. Genç kizlar el emegi göz nuru isledikleri seccadeleri renk renk, desen, desen bir dilek nakisi, gönül bakisi ulviyetinde türbegaha birakir orta yaslilar da güzel bir tesbihi camii sütunlarindaki kancalara asarlar dualarini dillerinin döndügünce ve gönüllerince ALLAH’a iletirlermis. Ulu câmii’nin sölen sonrasi ve her cuma birkaç aile tarafindan temizligi yapilir halilari itinayla silinirmis, zira bu camideki halilar ramazan ayinda ve yilin diger kutsal aylarinda câmii’ye hayir olarak getirilen çok kiymetli el dokumasi ipek halilarmis. Dedem sölen sonunda sünnet çocuklarina tek tek altin takarmis, fakat yil boyunca esine borçlu kalirmis söyle ki; o zamanlar banka, banker, tefeci olmadigindan, takilacak altinlari babaannemin basinda tasidigi zovgatbas denilen, altin dizili fesinden borç istermis. Babaannem de yirmi, otuz artik ne kadar lazimsa,  fesinden keser verirmis.

Düsünüyorum da Türk’ler çok eski çaglardan beri esleriyle hareket eder, kadinlarinin sözüne deger verirmis. Hani hükümet gibi kadin sözü var ya o günlerden gelmedir. Oysaki bugün kadin ötekilestirilmekte, câmii’ye gitmesi, gülmesi, deger görmesi adam yerine konulmasi adeta yasaklanmaktadir. Her ne kadar simdiler de kadina altin takmak yöntemi Güneydogu illerimizde kadinlara altin takarak sürdürülüyor olsa da, günümüzde bu durum asil amacini asmis insanlarimiz sadece vergi kaçirmak adina kadinlarini kuyumcu dükkâni gibi gezdirir olmuslar. Geçmis zamanlarda her sey halk için, toplum içinmis, kadin da çok deger verilen hatun kisiymis, o zamanlar ailelerin zenginligi yoksullar içinmis, komsuda piser bize de düser misali herkes komsusuna güvenir onun varligini almak için yasamina silah sikmazmis. O zamanlar da insana deger vermek yardimlasmak ne güzel toplumsallasmak örnegiymis.

DIVRIGI ULUCÂMIÎ

MINAREDE EZAN SESI

MINBERI MEKÂNLAR HASI

AHMET SAH’IN SAHANESI

SELÇUKLULAR*   ABÎDESI

 

MIHRÂB-I HADIS DÖSELI

ONIKI YILDIZ KÖSELI

KARTAL BASLI NISANELI

MENGÜCÜKLER* HEDIYESI

 

USTALARI NAKIS VURUR

DÖNER TASI ZAMAN DURUR

GÖLGESI SECDEYE VARIR

DIVRIGI ULUCÂMII’SI

SUYUN IÇEN BULUR SIFA

TURAN MELEK’*DEN BIR VEFA

MÜMINLERE DARÜSSIFA

MIRASLARIN NADIDESI

Siir :“Hülya Aslan 1999,‘Gönül Gözü’  adli siir kitabindan.”

*Divrigi Ulucâmiî: Mengücükler’den Ahmet Sah tarafindan 626/1228-9 yilinda insa ettirilmistir. Divrigi Ulu Câmii ve Dârüssifa’ si 1985 yilinda UNESCO Dünya Mirasi Listesine alinmistir.

*Mengücükler: Selçuklu Sultani Alparslan’ in komutani, Mengücük Gazi tarafindan,  Sivas’in, Divrigi ilçesinde; kurulmus (1072–1118),Türk beyligi

*Ahmet Sah: Divrigi Ulucamii’ni yaptiran, Mengücük Türk beylerinden.

*Tûrân Melek: Ahmet Sah’in esi. Divrigi Ulucamii Dârüssifa’sini yaptirmis hatunkisi.

Divrigi Ulucâmii mihrapta ki sekiller Hilâl Allah yazisini ifade eder.

 



  • Cuma 24.2 ° / 19.7 ° Bölgesel düzensiz yağmur yağışlı
  • Cumartesi 22.7 ° / 20.5 ° Orta kuvvetli yağmurlu
  • Pazar 25 ° / 20.1 ° Güneşli