Bugün, 25 Kasım 2024 Pazartesi

40 YILDIR AYNI TERANE

40 YILDIR AYNI TERANE

Öncelikle 10 Aralik`ta Besiktas da yapilan katliami siddetle nefretle kinadigimi ifade etmek istiyorum. Bu aci olay üzerine ülkeyi yönetenlerin açiklamalari, 40 yildir duydugum sözlerin sadece bir tekrariydi.

40 YILDIR AYNI TERANE

Öncelikle 10 Aralik’ta Besiktas da yapilan katliami siddetle nefretle kinadigimi ifade etmek istiyorum. Bu aci olay üzerine ülkeyi yönetenlerin açiklamalari, 40 yildir duydugum sözlerin sadece bir tekrariydi. “Bunu teröristlerin yanina birakmayacagiz.” “Kaynagi disarida olan terörün kökünü kaziyacagiz.” “Dogduklarina pisman ettirecegiz.” “Devletimizin gücünü onlara ve arkasindaki güçlere gösterecegiz.” “Dis güçlerin piyonluguna soyunanlarin yanlarina birakmayacagiz.” “Tek bir terörist kalmayincaya kadar terörle mücadelemiz sürecek,” gibi sözleri tam 40 yildir tekrarlanarak duymaktayim.

Buna karsin ne acidir ki ne terör bitti ne de bu acilar son buldu.   Simdi bu söylemlere bir yenisi eklendi “intikamini alacagiz”. Devlet yöneticilerinin yalnizca dikta rejimlerinde kullanabilecegi bu cümle ile terör ve kaosu çözme de bilerek ya da bilmeyerek ne kadar uzak olduklarini göstermistir. Besiktas’ta 50’ye yakin insanin katliami sonrasin da ayni cümleler tekrarlandi. Daha da çok tekrarlanacaga benziyor. Çünki, batakligi kurutmak yerine sivrisineklerle mücadele ediliyor. Teröre neden olan sebeplerin üzerine gitmek ve sebepleri ortadan kaldirmak yerine, sadece teröristlerle savasiliyor.     

Su iyi bilinmelidir ki; bir ülke kendi içinde barisik, huzur içinde, insan haklarina saygili, demokratik bir yönetim anlayisina sahipse, bundan öncelikle küresel güçler ve onlarin ülke içindeki uzantilari rahatsiz olur. Iste terörün kaynagini içerde bu yerli isbirlikçi hainler ile (FETÖ Vb.) disarida emperyal sömürü güçlerinde arayacaksin. Yanlis politikalarla ancak FETÖ/PDY örneginde oldugu gibi devlet terörünü yaratacak sonuçlar doguracaktir. Insan haklarina, özgür düsünceye ve emege sayginin oldugu, baris içinde, adalet ve hukukun egemen oldugu, örgütlü toplumlari sömürü çarkinin dislileri arasina almak zordur. Bunun için o ülkelerin halklarini önce cahil birakmak gerekiyor. Sonra da o cahil toplumun kutsallari üzerinden kaos yaratarak böl-yönet taktigi uygulanmaktadir. Yani, sormayan boyun egen, düsünmeyen itaat eden, kendi akil ve mantigini kullanmak yerine yönetenlerin söylediklerini tekrar eden, “mankurt” kafali beyinlerden olusan bir toplum kolay yönetilir kolay sömürülür.

Ögrencilerin egitimde FEN, MATEMATIK ve OKUMA seviyesini uluslararasi düzeyde ölçen PISA ölçümlerine göre Türkiye, 70 ülke içerisinde 50. Siralarda yer aliyor. Fen ve matematik teknoloji alaninda ki gelismeye yönelik alt yapinin fotografini isaret ederken, okuma, okudugunu anlama seviyesini ölçmektedir. PISA’nin ölçümlerine göre bizim ögrencilerimiz okuduklari ya da duyduklarini anlama da çok geri olduklarini isaret ediyor. Bu durum ülkemizdeki insanlarin, hangi bilinçle davrandiklarinin bir göstergesidir. Bir baska deyisle toplumun okudugunu ya da duydugunu anlama da zorlandigini ifade etmektedir. Anlama güçlügü olan bir insanin, dogruyu bulmasi seçmesi ya da dogru karar vermesi ne kadar isabetli olur. Dogruyu bulmada sorunu olan ülkeler ister istemez küresel güçlerin (içerdeki yerli isbirlikçiler marifeti ile) oyuncagi olmaktan kurtulamaz.

Iste terörü bitirmek isteyenler samimi iseler baslangiç noktalari burasi olmalidir. Yani uzun vadede, akli ve mantigi rehber alan bilimsel egitime geçecek, kisa vade de ise içerde kendi halkiyla, disarida ise, dünya ülkeleri ile barisi saglamak zorundadir. Tam tersine küresel güçlerin es-baskanligina  (BOP büyük ortadogu projesi gibi) soyunursaniz sizi hangi batakliga sürükleyeceklerini bilemezsiniz. Ister içerde ister disarida olsun, kimsenin diliyle, diniyle, irkiyla, kültürüyle kavga etmeyeceksin. Baska ülkelerin iç islerine karismayacaksin. Eger bunlari yapmiyorsan terörün birinci sebebi sensin demektir. Terörle mücadele, muhalifleri sindirmek degildir. Gazetecileri, yazarlari, sendikacilari, iktidari elestirenleri tutuklamak degildir. Muhalif TV, gazete ve yayinlari kapatmak degildir. Demokrasi, insan haklari, emek diyenleri susturmak çare degil, OHAL, KHK çare degil. Çare; demokraside, çare hukuk devletinde, çare insana saygida, çare barista, çare sevgide sevmede, kisacasi çare demokratik Türkiye’yi yaratmadadir.

 

                          Ismail Çinar cinar-i@hotmail.com Aralik 16



  • Pazartesi 9.5 ° / 5.4 ° Bölgesel düzensiz yağmur yağışlı
  • Salı 10.1 ° / 7.2 ° Bölgesel düzensiz yağmur yağışlı
  • Çarşamba 10.5 ° / 7.5 ° false