Bugün, 29 Ekim 2025 Çarşamba

`Yol ver geçelim, Taksim`i ezelim` ortami

`Yol ver geçelim, Taksim`i ezelim` ortami

Basbakan`in dün havalimani önünde yaptigi konusma, hem de içerdigi gözdagi ve hiddet tehdit hem de dinleyen kalabaligin attigi sloganlar itibariyle gelecekle ilgili pek de aydinlik olmayan bir öngörü yapmamiza yetecek verileri barindiriyordu

EZGI BASARAN

EZGI
BASARAN

 
Basbakan`in dün havalimani önünde yaptigi konusma, hem de içerdigi gözdagi ve hiddet tehdit hem de dinleyen kalabaligin attigi sloganlar itibariyle gelecekle ilgili pek de aydinlik olmayan bir öngörü yapmamiza yetecek verileri barindiriyordu

Bazilarimizdaki karakterin fizik durumu müsait degil. O bakimdan… Basbakan’in dün sabaha karsi Atatürk Havalimani önündeki kalabaliga yaptigi konusmayi “Alttan aldi”, “Pozitif mesajlar verdi”, “Neredeyse balkon konusmasiydi” seklinde yorumlayanlar gibi amuda kalkip, dikilen ayaklarda bir de çember çeviremeyecegiz. Yapisal olarak mümkün degil, yani.

Görünen su:
Basbakan Erdogan’in yaptigi bu konusma, tam da planladigi gibi, gözdagi, tehdit, müdanasizlik ve gemi zor tutulan bir hiddet içeriyordu.
Gelecekle ilgili pek de aydinlik olmayan bir öngörü yapmamiza yetecek verileri barindiriyordu. Beni büyük bir sikinti ve endiseye sevk eden bu verileri AK Parti’nin evvelki icraatlari ve Basbakan’in artik bildigimiz davranis modelleriyle, konusmayi dinleyen kalabaligin sloganlariyla birlikte inceleyelim isterim.

**
SÖYLE DEDI DÜN: “Ne diyorlar…`Polisi çekin.` Burasi yol geçen hani degil. Kamu malina, insana varincaya kadar herkese saldiranlara karsi polisimiz görevini yapmistir. Yeri gelmis asiri güç kullanmis olabilir. Onlarla ilgili, basbakan yardimcim da söyledi, içisleri bakanim geregini yapiyor. Bunlar üzerinden kimsenin de bize saldirmaya hakki yok.”
-Sonrasinda Içisleri Bakanim geregini yapmistir diyor ama polisin asiri güç kullanmasinin “yeri gelebilecegini” de söylüyor. Çok ortada… Basbakan’in polisin biber gazina da degismesi gerektigini neredeyse yalvararak anlattigimiz tavrina da çok bir diyecegi yok. Öyle meydanlara çikarsan, gazi suratina, o gazin fiseklerini de göze kafaya yersin diyor. Yeri geldiginde. (Içisleri Bakani’nin henüz yaptigi bir gerek de yoktur. Dün müfettisleri sorusturma yapilacagini söylemis, BDP milletvekili Sirri Süreyya Önder’le görüsmüstür. Henüz açiga alinan, sorusturulan bir (rakamla 1) polis memuru, müdürü vesaire bulunmamaktadir.)

SÖYLE DEDI DÜN: “Gazeteciyim diyerek (Kalabaliktan yuuh sesleri), sanatçiyim diyerek (Yuuuh), siyasetçiyim diyerek (Yuuuuh) son derece sorumsuz bir sekilde hukuksuzlugun, ayrimciligin, kiskirtmanin dik alasini yaptilar. (Yuuuh)”
VE SÖYLE: “Her ne yapacaksak hukukla, demokrasi içinde yapacagiz.”

-AK Parti’nin kendisini elestirenleri düsman belirlemek, iddianamelerden anladigimiz kadariyla “AKP hükümeti yipratmak” gibi saka olsa gülünmez bir ‘suç’ icat ederek bu ‘elestirel düsmanlari’ hapse tikmak seklinde bir davranis izlegi oldugunu biliyoruz. Bu durumda Gezi direnisine destek veren ve dolayisiyla yuhlarla yadedilen yeni gazeteci, sanatçi ve siyasetçi düsmanlar bulunmustur. “Her ne yapacaksa hukukla yapilacagina” göre bu yeni düsmanlarin akibetini kestirmek için yildizlarin ayni çizelgeye oturmasini beklemeye hacet yoktur. Hele de Ankara’dan yayilan (ve Baro Baskani Metin Feyzioglu’nun Cumhurbaskani’na ifade ettigi gibi) bir cadi avi söylentisi varken…

SÖYLE DEDI DÜN: “Sehirler yagmalandi, bunlar Türk bayragini yakacak kadar azginlastilar (Yuuuuh sesleri).”
-Basbakan’a kimse gerçekleri söylemiyor mu? Kimse ona anlatmiyor mu? Akli selim bir kisi dahi yok mu? Diye döne döne delirdik biliyorsunuz. Bu konusmada geçen Türk bayragi yakilmasi meselesini hatirlayalim, hiç delirmeyelim. Neden mi? Sözünü ettigi o bayrak yakilma iki yil önce cereyan etmis, videoya çekilmis ve yayilmisti. Gezi olaylari basladiktan kisa süre sonra “Hiii bakin ne yapiyorlar, Türk bayragini yakiyorlar” diye yeniden dolasima sokulmus, bir süre sonra ise mevzuya uyanilmisti. Demek ki uyanmayacak kadar kopuk yahut bile bile bunu Basbakan’i sinirlendirmek için kullanacak kadar kalbi kararmis olanlar var.

SÖYLE DEDI DÜN: “Bir bankanin genel müdürü çikip da bu vandalizmi organize edenlerin yaninda oldugunu söylüyorsa bunlar karsisinda bizi bulacaktir.”
-Gezi’ye çikan gençler, son birkaç yilda “Aman Basbakan’in simseklerini üstümüze çekmeyelim” diye kendisini pirtil pirtil birer paspasa çeviren gazetecilere, is adamlarina, yöneticilere bir sey hatirlatmisti: “Onca paraniza onca para daha eklediginiz vakit, halkin gözünde itibariniz kalmamissa, hakikaten zengin ve güçlü olur musunuz?” Bu hatirlatmaya, biraz da tüketicinin ‘daha da izlemem/daha da okumam/daha da satin almam/daha da kartini kullanmam’ tavri eklenince Gezi’ye destek olmak farz olmustu. Simdi Basbakan diyor ki, “Nee kafanizi mi kaldirdiniz? O kaldirdiginiz kafa var ya, o kafa…”

**
Yolu çikmaza süren sadece konusmanin bu sözünü ettigim tabelalari degildi. Basbakan’in bu konusmaya eslik eden slogan ve pankartlara hiç müdahale etmemesiydi. Hançeresini paralarcasina ne diyordu, evde zor tutulan yüzde 50’in örneklemi kalabalik? “Yol ver geçelim, Taksim’i ezelim.”
Nefret söylemi: Belirli bir gruba karsi ayrimci, hedef gösteren, siddet içeren söylem.
Yol ver geçelim, Taksim’i ezelim: Belirlenmis bir grup var. Hedef var. Siddet var.
Böyle slogan mi olur diyen bir Basbakan ise yok.
Ayni kalabalik içinde Gezi direnisine esi Bergüzar Korel ile destek veren sanatçi Halit Ergenç’e yönelik bir de pankart vardi. Aynen söyle: “HALIT ERGENÇ (MUHTESEM REZALET) – 75 milyonun önünde karini Kenan Imirzalioglu götürüyor ses çikarmadin da, 2 agaç için adam mi oldun!”
Pespayelikte zirveye tirmanma var.
Bu ne ayiptir diyen bir Basbakan ise yok.



  • Çarşamba 16.4 ° / 12 ° Güneşli
  • Perşembe 19.6 ° / 13.5 ° Güneşli
  • Cuma 18.8 ° / 15.5 ° false