Hükümetle Memur-Sen’in sözlesmesini “satis sözlesmesi” olarak degerlendiren kamu emekçileri talepleri için kampanya baslatti.
Kamu emekçileri Seker Bayramina tatsiz girdi. Brüt 175 TL olarak ifade edilen net 120 TL. olan ve vergi dilimi kayiplarini dahi karsilamayan ücret zammina imza atan Memur-Sen yönetimi bu sefer hükümetle olan ittifakini gizleme geregi bile duymadi, satis sözlesmesine imzayi atti. Ne bayram arifesi, ne kardeslik, hepsi unutuldu.
Kamu Görevlileri Toplu Sözlesme Heyetindeki diger konfederasyonlari adeta atlatarak imzalanan satis sözlesmesi, kesinlikle kamu emekçilerinin taleplerinin sözlesmesi olarak bilinmeyecektir. Bu sözlesme kamu emekçilerinin degil AKP ve Memur-Sen’in sözlesmesi olarak bilinecektir. Bu nedenle hiçbir kamu emekçisi Memur-Sen üyesi olsa dahi bu toplusözlesmede kendini bulmamaktadir. Memur Sen’in 63 maddelik kendi talep dizgesinin dahi arkasinda durmamasi gibi kamu emekçisinin bekleyen esas büyük tehlike olan is güvencesinin kaldirilmasina yönelik yasal çalismalara karsi hiçbir talep öne sürmemesi dikkat çekicidir.
IS GÜVENCESININ GARANTIYE ALINMASI
Üç sendikanin da tekliflerine bakildiginda kamu emekçilerinin acil olan birkaç talebi dogrultusunda birlikte hareket etmesi zorunluluk haline gelmistir. Bunlardan birincisi is güvencesinin garantiye alinmasidir. Bilindigi üzere “Personel Rejim Yasa Tasarisi” çalismalari devam etmekte, yasa bir bütün olarak çikarilmasa bile torba kanunlarla ödünç memurluk, esnek, kuralsiz çalisma uygulamalari ve gün geçtikçe artan taseronlastirma ile güvencesizlik yayginlastirilmaktadir.
ÖRGÜTLENME ÖZGÜRLÜGÜ ÖNÜNDEKI ENGELLER
Öte yandan güvencesizligi artiran aslinda ücret ve sosyal haklardan belki de daha önemlisi örgütlenme özgürlügü önündeki engellerdir. 657 DMK’nin gerektiginde sendikal faaliyet üzerinde nasil bir engel olusturabilecegi, nasil bir ceza kanununa dönüsebilecegi, esnek kuralsiz çalismanin, performans kriterlerinin uygulanmasinda hiçbir engel teskil etmedigine dair örnekler giderek artmaktadir. Kadrolu kamu emekçileri içinde dahi isten atilan memur sayisi giderek artmaktadir. Adalet Bakanligi tarafindan yargi emekçilerinin yeniden sinava tabi tutularak 3 Dakika 90 kelime yazamadiklari takdirde 657’nin isten atma maddelerinin rahatlikla uygulanacagina dair genelge tepkiler nedeniyle uygulanmasa da halen geçerliligini korumaktadir. Saglikta ve tasfiye edilen bir çok kurumda sözlesme dayatmasi, yer degisikligi-sürgün, baski mobbing uygulamalarinin kiskacindaki emekçilerin is güvencesinden ne kadar bahsedilebilir ?
Bu nedenle bugün kamu emekçilerinin toplusözlesmedeki birincil meselesi hükümetin is güvencesini ortadan kaldirilmasina yönelik yasal çalismalarindan ve mevcut güvencesizlestirme politikalarindan vazgeçmesinin saglanmasi mücadelesi ile; ve bagli olarak örgütlenme özgürlügü önündeki tüm yasal ve fiili engellerin ortadan kaldirilmasi mücadelesinin birlikte ele alinmasinin hayati derecede önem tasimasidir.
ÜCRETLE ILGILI TALEPLER
Ikincisi insanca bir temel ücretle ilgili taleplerdir. Kamu emekçileri son üç yilda ekonomik gidisattan, düsük ücret zamlarindan bagimsiz olarak ayrica KHK’lerle, kimi sosyal haklarin gasbedilmesiyle sistematik olarak yoksullastirma politikalarina maruz birakilmistir. Öyle mali ve sosyal haklar gasbedilmistir ki bunu birakiniz net 120 TL zammi yüzde 20-30 zam oranlari dahi kapatamaz. Bir çok kurumda halktan yapilan kesintilerden pay edilen, ilave ödemeler (havuz parasi, tazminat vb.) artik bütçeye aktarilmistir, bazi bakanliklarda verilen ikramiyeler kaldirilmistir; yogun ve az personelle yapilan çalismayi karsilamak amaciyla verilen fazla mesai ücretleri kaldirilmistir.
YENI TEMEL ÜCRET YAKLASIMINA IHTIYAÇ VAR
Insanca yasanacak bir ücret talebinin maasa zam ve ek ödemelerin taban maasa eklenmesinden öte ücret adaletsizligin giderildigi kamu emekçilerinin çalisma kosullarina göre is-görev tazminatlari, servis, kres vb. haklarin tüm kamu emekçilerine esit bir sekilde bütçeden karsilanacak sekilde saglanmasi vb. sosyal yardimlarin arttirilmasi taleplerini içeren, yoksulluk sinirini hedef alan bir temel ücret yaklasimina ihtiyaç vardir. Böyle bir temel ücret yaklasiminda ek ödemelere ihtiyaç yoktur ve kaldirilabilir. Artik bilince çikmis bu talebin insanca bir temel ücret talebi içerisinde eritilmesi ve hükümetin elindeki koz olmaktan kurtarilmasi gerekmektedir.
Bunun disinda göstermelik zam ve kimi rötuslarla tamamlanacak toplusözlesme süreci simdiden kamu emekçilerinin güvencesizliginin imzalanmasi anlamina gelecektir.
HÜKÜMETIN TEKLIFI GENEL GREV ÇAGRISI
Özellikle son üç yildir sistematik yoksullastirma politikalarina bagli olarak kamu emekçilerinin dolaysiz kayiplari yüzde 20’ler civarindayken hükümetin teklifi açikça bir genel grev çagrisidir. Kamu emekçilerinin gerçek bir toplusözlesmeyi ancak fiili mesru mücadeleyle sokakta kazanmaktan baska yolu kalmamistir. Yandas sendikanin anlasmalarini bosa çikaracak olan basta Kamu Görevlileri Toplu Sözlesme Heyetindeki diger sendikalarin bir araya gelerek is güvencesi insanca bir temel ücret için kamu emekçilerini kendi etraflarinda birlestirecek bir eylem programini ortaya koymalari olacaktir. Bunun önünde herhangi bir engel bulunmamaktadir. Bu anlamda AKP ve Memur Sen yönetimi biz ne dersek o olur diyorsa bizde emekçiler olarak yüzde 100 genel grev diyor, sendikalari ve ayrimsiz tüm kamu emekçilerini birlikte mücadele için göreve çagiriyoruz. Sendikalar göreve genel greve!
BIR ÖNCEKI SÖZLESME DÖNEMINDEN DERS ÇIKARILMALI
BIR önceki toplusözlesme döneminden ders çikarilmalidir. Hükümet toplusözlesme süreçlerinden önce ve sonra aslinda TIS Masasinda bagitlanmasi gereken mali, özlük ve sosyal haklarla ilgili bir çok düzenlemeyi KHK’lerle, torba yasalarla yapabilmektedir. Hatirlanacagi üzere aslinda 2011 agustos ayinda yapilmasi gereken ilk “Memur Toplu Sözlesmesi” 4688’de yasal düzenleme yapilmadi bahanesine sarilarak ertelenmis ama onun öncesinde TIS Masasinda görülmesi gereken ne varsa 2011 kasim ayinda 660 sayili KHK’lerle yapilmis, ardindan da 2013 bütçesi onaylanmistir. Bu süreçte sendikalarin izleyici rolünün ötesine geçememesi bir yana adeta 2013 mayis ayinda imzalanan toplusözlesmeler çok önceden konusuz birakilarak memurlar mali ve özlük haklari bakimindan toplu görüsme süreçlerinin dahi gerisine düsürülmüstür. Ayni tehlike yine devam etmektedir.
Hükümet yandas sendikasiyla ücret zammi disinda 4-b’lilerin kadroya alinmasi, 4-c’lilerin sosyal haklarinin iyilestirilmesi gibi kimi iyilestirmeler yapabilir ancak bunlari istedigi zaman geri de alabilir. Bu is güvencesi için de geçerlidir. Hükümet tarafindan sürdürülen taktik de budur 4-b’lileri kadroya al ama tüm kamu emekçilerini güvencesizlestir, kaz gelecek yerden tavuk esirgeme! Dolayisiyla milyonlarca kamu emekçisini ve emeklileri ilgilendiren yasal düzenlemelerde sendikalar saf disi kalmak istemiyorlarsa, emekçilerin ortak çikarlari için birlikte hareket etmeye en hazir oldugu TIS sürecinde, sendikal rekabeti asan bir tutum sergilemeleri, emekçilerin mevcut haklarini korumak ve ilerletmenin yegane kosulu haline gelmistir.
Milyonlarca kamu emekçisini ve emekliyi ilgilendiren TIS sürecinin, TBMM açildiginda yine gündeme gelecek olan “güvencesizlestirme” yasalarindan ve buna karsi örgütlenmesi gereken mücadeleden azade ele alinamayacagi da bir baska gerçektir.
* Bes Izmir Sube Örgütlenme Sekreteri
IMZA KAMPANYASI
#YÜZDEYÜZGREV
Imza Kampanyasi:
https://www.change.org/tr/kampanyalar/100-grev-%C3%A7a%C4%9Frisi
EVRENSEL